Bulutların arkasındaki gülümsemeler…

Bulutların arkasındaki gülümsemeler…

Güneş ile Rüzgâr, hangisinin daha güçlü olduğu konusunda tartışırlar. Ve rüzgâr ‘Sana benim daha güçlü olduğumu kanıtlayacağım ‘der. ‘Şuradaki yaşlı adamı görüyor musun hani su üstünde palto olan. Bahse girerim o paltoyu üstünden senden çok daha çabuk söküp alabilirim.’ Bu denemeye razı olan güneş bir bulutun arkasına gizlenir ve rüzgâr bir fırtına gücüyle esmeye başlar.

Güneş ile Rüzgâr, hangisinin daha güçlü olduğu konusunda tartışırlar.

Ve rüzgâr ‘Sana benim daha güçlü olduğumu kanıtlayacağım ‘der.

‘Şuradaki yaşlı adamı görüyor musun hani su üstünde palto olan.

Bahse girerim o paltoyu üstünden senden çok daha çabuk söküp alabilirim.’

Bu denemeye razı olan güneş bir bulutun arkasına gizlenir ve rüzgâr bir fırtına gücüyle esmeye başlar.

Ancak rüzgâr şiddetini ne kadar artırırsa yaşlı adam da paltosuna o kadar sarınır.

Sonunda rüzgâr pes edip durulur ve güneş bulutun arkasından çıkarak yaşlı adama sıcacık gülümser.

Bunu gören yaşlı adamın yüzünde bir hoşnutluk ifadesi belirir.

Ve paltosunu çıkarır.

İddiayı kazanan güneş rüzgâra ‘Dostluk ve naziklik her zaman haşinlikten
ve zorbalıktan daha güçlüdür’ der.

Rüzgâr ne kadar şiddetli eserse paltomuza o kadar sıkı sarılırız. Aslında sıkıntı ve eziyetler belimizi bükmediği sürece bizleri güçlendirir. Bizlerin belini büken asıl şeyler ise bulutların arasından çıkıp bizlere sıcacık gülümseyenlerdir. Dostluk ve naziklik gerçektende haşinlik ve zorbalıktan daha güçlüdür. Fakat burada gizli niyetlerde çok önemlidir. Eğer bu dostluk ve nazik görülen davranışlarda bizleri yıkıma götürecek süreçler gizli ise bu aslında zorbalıktan başka bir şey değildir. Bizleri de hep buralardan yakalıyorlar zaten. Gülümseyen zalimlere karşı bir tepki biçimi geliştiremiyoruz. Şu günlerde zorbalar her şeye burunlarını sokuyorlar. Bizlerin ise gardları bu zorbaların söylemlerine karşı düşmüş durumda. Çünkü bu zalimler artık bu işleri nazikçe yapıyorlar. Eskisi gibi zorba söylemler kullanmıyorlar. “Ülkelerin liderleri kendi halklarını öldürüyorlarmış. Bu halkları korumaları gerekiyormuş.” Tabi içimizde yetişmiş bizden bildiğimiz birisi de bu zalimlere akıl veriyor. Bu işi yaparken onlardan birilerini de bu işin içine katalım. “Siyasi kararları Müslüman Araplar versin biz bombalayalım” demeye getiriyor. Nasılsa Arap yönetimler de Amerika’nın aleyhine bir karar vermeyeceklerdir. Artık Müslümanlar, Hıristiyan Haçlı orduları ile bir olup aynı hava sahasında beraber uçuşlar yaparak Müslüman bir ülkenin isyancı! Müslüman halklarını bombalayacaklar.

Yine akıl hocalığı yaptığı gibi bir izlenim bırakan Hoca efendi! Amerika’nın Irak’ı işgali sırasında, Amerika’nın Irak’a demokrasi getireceği anlamında beyanatlar vermişti. Kendi beyanına göre, FBI’dan ve Dışişleri’nden gelen görevliler, Amerika’nın Irak’ı işgali ardından, Amerika’nın takip edeceği politikalar hususunda fikir danışmışlar: “Siz Irak’ta Amerikalıların nasıl tasarrufta bulunmasını istersiniz? İşgalden sonra Irak’ta nasıl bir idare olsa makul olur?” diye fikir danışmışlar, kendisi de şöyle cevap vermiştir: “Irak’ta öyle bir demokrasi kurun ki Türkiye’den ileri olsun, Türkiye’ye imrenmesinler. Müslümanlara öyle müsamahalı olun ki İran’a imrenmesinler.” (Ahya Aras, Böyle buyurdu Hocaefendi!)

Şu an Haçlı Seferlerinin hızla sürdüğü bir süreçte bu şahıs acaba ne tür işlerle meşgul şöyle bir bakalım. Geçenlerde bir taziye mesajı göndermiş. İbrahim Tatlıses için demiş ki “Kendisine, yakınlarına ve sevenlerine geçmiş olsun der, Sayın Tatlıses’in bir an evvel sağlığına kavuşarak, yeniden memleket türkülerini icra edeceği günlere dönmesini dilerim.” Bu konu hakkında yorum yapmak istiyordum fakat İktibas dergisi sitesinde yayınlanan bu habere İktibas dergisi okuyucuları o kadar güzel yorumlar yapmışlar ki aynen yayınlamayı uygun buldum.
***
Muradi
20 Mart 2011 Pazar 17:22
Dengini bulunca
F. Gülen sahip olduğu din anlayışı gereği nerede bozuk düzenden yana birini görse ona bir şekilde desteğini bildirmeyi ihmal etmiyor. Kendisi ne de olsa Tağutlarla arayı bozmamayı ve hatta onları yüceltmeyi politika olarak benimsemişken bunu çok görmemek gerekiyor.

maxpayna
20 Mart 2011 Pazar 13:35
en zirve şarkı sözü
Gördüm ki Tatlıses şarkı sözleri değerlendiriliyor
bu noktada şu şarkı sözü liste başına yazılmalıdır

insani insandan ayırıyorlar
bu sizden bu bizden kayırıyorlar
dört kitap ne diyor anlamıyorlar
Ortalık karıştı düzen bozuldu
yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali

yolumuz düştü hacı bektas´a
kaderde olan gelirmiş basa
can düşman olmuş kardaş kardasa
yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali

anaya babaya saygı kalmamış
insanlık elinden nasip almamış
her şeyi var ama gözü doymamış

bi çare insanlar nefsine uymuş
yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali

öyle bir dünya ki kiran kirana
düşenin sırtından vuran vurana
ask olsun gerçekten bir dost bulana
insanlık yaralı dost pazarında
yetiş ya Muhammed yetiş ya ali

Takva Haber
19 Mart 2011 Cumartesi 17:30

Olcay DURGUN
Belki bazı sözleri unutmuşsun biraz yardımcı olayım.

– Ben insan değil miyim beni neden yarattın

– Madem unutacaktın beni neden yarattın

– Yüce adalet böyle olur mu

– Tanrı kulunu hiç unutur mu
-Seninle cehennem ödüldür bana

-Sensiz cennet bile sürgün sayılır

vs. vs. saymakla bitmez.

Bu sözleri buraya yazdığım için öncelikle Allah (cc) den af dilerim, sadece örnek amacıyla yazdım yoksa bu sözleri yazandan da söyleyenden de beriyim..

Olcay DURGUN
19 Mart 2011 Cumartesi 11:28
O TÜRKÜLERDEN ÖRNEK SÖZLER
__Bir tanrıya taptım bir sana taptım
__Yaz demedim kış demedim,rakı içtim şarap içtim eğlendim
__Yolun düşer meyhane üstüne İçtikçe aklıma sevgilim gelir
__Bir Allah’ım, birde sensin Beni yaşatan
__Ah keşkem keşkem keşkem İçebilseydim keşkem
Ah keşkem keşkem keşkem Çalabilseydim keşkem….vs.vs.uzayıp gider bu sözler.
Sağlığına kavuşunca daha bu gibi sözlerden yığınca olanlarını tekrar dile getirmesini mi temenni etmeliyiz?

İyi hatırlıyorum 1999 Gölcük depreminde insanlar yas tutarken kendisi ekranlarda mangal partileri yapıyor, yine insanlar Ramazan ayında oruç tutarken (muhtemelen kendisinin de tuttuğu) akşamları bile programında dansöz oynatmaktan çekinmeyen şarkıları türküleri ile kendini, insanları isyana şirke sürükleyen bir kişilikte olsa İNŞAALLAH bu yaşadıklarından bir ders çıkarıp laik-demokratik toplum dininden dönüp tövbe edip hakkıyla iman eder…

Diye niyaz etseymiş F.Gülen daha hayırlı olurmuş ama kendi de bu niyaza muhtaç olduğundan kendinden bekleneni yapmaktan geri kalmamış vesselam… Böyle eleştiri bari konuşmalardan sonra ne ”biliyorsun kişinin kalbini mi” yardın gibisinden sözler yapılan tüm yanlışları hataları kötülükleri görmezden gelip çok mülayim biri belki bizden daha hayırlı ameller işliyor lafları da boş lakırdıdan öte geçemiyor çünkü ameller ortada….”
***
Son söz her oluşan sıcak havada üzerimizdeki kutsallarımızı bırakmayalım. Ne yazık ki daha önceleri oluşan her baskı ve zorbalıkta, işkencelerde davamızdan, inançlarımızdan vazgeçmeyelim diye uyarılarda bulunuyorduk ama artık iş değişti. Artık bulutların arasından çıkıp bizlere gülümseyen güler yüzlü düşünceleri, güler yüzlü zorbaları ve bu kimselerin gizli planlarını da anlamaya çalışmalı ve kutsallarımızı korumaya çalışmalıyız. Hele ki bu kişiler bizden gibi görünenler ise bunlara daha fazla dikkat etmeliyiz.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *