Aydınlık yazarı İsmet Özçelik, bugünkü yazısında bu konuyu değerlendirdi ve iki neden olduğunu savundu. “Yaşanan sürprizin şifreleri çözülmeye çalışılıyor” diyen Özçelik’e göre “Erdoğan’ın hamlesinin bir amacının ‘Gül ekibini dağıtmak’ olduğu malum. Ama kulislerde bir başka hesap daha konuşulmaya başlandı. ABD ile ilişkiler.”

“Davutoğlu fotoğrafa ABD için mi girdi?” başlığını taşıyan yazısına şöyle devam ediyor İsmet Özçelik:

KAYGI NE?

Seçim öncesinde ABD’den gelebilecek saldırıları bertaraf etmek için Davutoğlu’nu yanına çektiği iddiası dillendiriliyor. ABD New York Eyalet Güney Bölge Mahkemesi’nde yeni açılan ve hazırlıkları yapılan davalardan kaygı duyulduğu ifade ediliyor.

“Davutoğlu kim adına fotoğrafa girdi?” diye soranlar da var.

NEDEN DAVUTOĞLU?

AKP’de hemen hemen herkes Ortadoğu’da yaşananlar nedeniyle Davutoğlu’nu suçluyor. Suriye’de olanlardan da o sorumlu tutuluyor.

Hatta daha ileri gidenler de var. ABD merkezli olarak Erdoğan’a yönelik komplolar hatırlatılıyor. Erdoğan’ın 1 Kasım seçimlerinde yüksek oy almasına rağmen üzerini çizip istifa ettirdiği vurgulanıyor.

Peki, aradan geçen sürede ne oldu? Davutoğlu’nun özelliği ne?

DAVUTOĞLU’NUN SIRRI

ABD dış politikasında belirleyici dergilerden Foreign Policy’in Davutoğlu ile ilgili değerlendirmesi ilginç. Davutoğlu, AKP Genel Başkanlığından ve Başbakanlıktan alınınca 5 Mayıs 2016 tarihinde, “ABD, Ankara’daki adamını kaybetti” diye yazdı. Sonra da şu ifadeleri kullandı:

“Başbakan Davutoğlu, … Washington’un kapalı kapılar ardındaki müttefikiydi. Şimdi ne olacak? Davutoğlu, güvenilir bir ABD müttefikiydi… ABD’nin IŞİD’e karşı kara gücü olan Kürtlere, Cumhurbaşkanının olduğundan çok daha fazla toleranslı olan maharetli bir diplomat olarak biliniyordu…”

WIKILEAKS BELGELERİ: MEYİLLİ ACENTA

ABD derin devletinin “çelik çekirdeği” içinde yer alan James Jeffrey’nin Davutoğlu değerlendirmesi de önemli. 2008-2010 yılları arasında ABD’nin Ankara Büyükelçiliği görevini yürüten Jeffrey’nin 26 Ocak 2010 tarihli Washington’a yolladığı kriptosu Wikileaks belgelerine girdi. Jeffrey’nin ifadeleri şöyle:

Reklamdan sonra devam ediyor

“Türkiye, kültürü, tarihi ve dini konumunun yanı sıra, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun stratejik ihtiraslarından dolayı, uluslararası toplumun Afganistan ve Pakistan’daki hedefleri için çok meyilli bir acenta olarak faaliyet göstermektedir.”

ABD’nin Davutoğlu ile ilgili bu değerlendirmelerini “umut”(!) olarak görenler varsa vay haline…

ABD İLE İLİŞKİLERİ DÜZELTEBİLİR Mİ?

Peki, Davutoğlu ABD ile ilişkileri düzeltebilir mi?

Amerikalılar onun için, “Ankara’daki adamımız” dese de onun yeniden sahneye çıkması sonucu değiştirmez. ABD derin devleti Erdoğan’la ilgili kararını vermiş durumda. Bazı ileri geri adımlar atsa da sonuç fark etmez.

“Çok meyilli” de olsa, Hillary Clinton’un ifadesiyle “zoraki katlanılan” bir kişi ABD’nin kararında etkili olamaz.

BÖLGE ÜLKELERİ NE DER!

O fotoğraf bölge ülkelerinde de pek hoş karşılanmadı. Onların Davutoğlu ile ilgili düşünceleri sır değil.

Ruslar kendisini hiç sevmez. Moskova’da Lavrov’la yapılan toplantıya katılan heyetteki bir büyükelçi anlatmıştı. Toplantı arasında Davutoğlu lavaboya giderken Lavrov’un onun için söylediği “kurgulu …” sözünü Türk heyetindeki herkes duymuş.

İran için de aynı şey geçerli. Onlar da Davutoğlu’ndan pek hoşlanmazlar. Bunu Tahran’da İranlılardan birçok kez duydum.

SURİYE VE IRAK DA AYNI

Suriye yönetimi ise onu Türkiye’nin değil, ABD ve İsrail’in temsilcisi gibi görüyor. Olayların başladığı günlerde yaptığı Şam ziyaretinde, Esad yönetimine tekliflerini ilk ağızlardan dinledim.

Suriyeliler, bakanlığı döneminde Şam Büyükelçiliğine gönderilen diplomatik kargolarda nelerin olduğunu da biliyorlar.

Çin’i, Irak Merkezi Hükümetini… saymıyorum…

Türkiye şu anda Rusya, İran, Irak Merkezi Hükümeti ile birlikte hareket ediyor. Davutoğlu döneminde yapılanların tam tersini yapıyor. Yeniden o günlere dönülürse kaybeden Türkiye olur. Tabi bir de Erdoğan!

Son günlerde Esad’la ilgili ağır ifadelerinin zamanlaması manidar!

Davutoğlu’nun o fotoğrafta kimi temsil ettiği de tartışmalı. Davutoğlu’nun yeniden ortaya çıktığı günlerde, yine bir Rus uçağının düşürülmesi de ilginç bir tesadüf! İzliyoruz!