Suudi Arabistan, üç ay önce hanedan üyeleri, üst düzey hükümet yetkilileri ve iş adamlarının gözaltına alındığı ‘yolsuzluk’ operasyonuyla sarsılmıştı. Arkasında Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın (MbS) olduğu operasyon, iktidar mücadelesinde rakiplerini tasfiye etmeye yönelik bir ‘saray darbesi’ olarak yorumlanmıştı. Gözaltına alınanlar Rizt Carlton otelinde toplanmış, Suudi yönetimi tarafından bu kişilere belirli meblağları ödemeleri karşılığında serbest kalma teklifi sunulmuştu. MbS, bu yolla hazineye 100 milyar dolar gelir sağlamak istediklerini söylemişti.

Karar gazetesinin haberine göre operasyondan sonraki ilk iki ayda gözaltına alınanlar anlaşmaya yanaşmasa da son haftalarda tahliye haberleri peş peşe geldi. Bunların en çok ses getireni, ülkenin en zenginlerinden Prens El Velid bin Talal’ın tahliyesi oldu. Bundan iki gün sonra ise Suudi yönetimi, tahliye edilenlerin sayısını 381 olaraka açıkladı. Suudi Arabistan Başsavcısı Şeyh Suud El Mucib, tarafından dün yapılan açıklamada, kasım ayından bu yana devam eden yolsuzluk soruşturmaları kapsamında 381 kişinin gözaltına alındığını, bunlardan suçsuz olduğu kanıtlanan veya suçlu bulunmasına rağmen yolsuzluğa konu olan tutarı devlet hazinesine iade eden 325 kişinin serbest bırakıldığı belirtildi.

Haklarında başka suçlamaların da olduğu 56 kişi hakkındaki soruşturmaların devam ettiği ifade edilen açıklamada, devlet hazinesine iade edilen tutarın şu ana kadar 400 milyar riyal (yaklaşık 106 milyar dolar) değerinde olduğu kaydedildi. Açıklamada, gözaltında bulunan 56 kişinin kimlik bilgilerine ilişkin ise bilgiye yer verilmedi. Öte yandan, yolsuzluk soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan sanıkların tutulduğu ve kasım ayından bu yana rezervasyon almayan başkent Riyad’daki lüks otel, internet üzerinden 14 Şubat ve sonrası için rezervasyon almaya başladı.

Yemen’de BAE ve Suud birbirine düştü

Yemen’de yaklaşık üç yıldır devam eden savaşta müttefik konumunda olan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli güçler birbirine girdi. Ülkenin başkenti Sana’nın, İran destekli Husilerin elinde olmasından dolayı geçici başkent ilan edilen Aden’de iki gün süren çatışmaların ardından, kente BAE destekli ayrılıkçılar hakim oldu. Güney Yemen’in bağımsızlıkğını savunan Güney Dönüşüm Konseyi’ne bağlı güçler şehirde kontrolü sağlarken, Suudi destekli Devlet Başkanı Mansur Hadi ve ona bağlı güçlerin saraya sıkışıp kaldığı bildirildi. Soğuk Savaş döneminde Güney Yemen, bağımsız bir komünist cumhuriyetti.