Müslümanların takiye bilmedikleri için 28 Şubat sürecinde kendilerini gizleyemediklerini belirten Küçükyılmaz, bu durumun Fetö’cülerin işine yaradığını söyledi. Küçükyılmaz, o dönem devletin lobisi olmadığı için onlara yatırım yapıldığını da savundu.
Birlik Vakfı’nda düzenlenen ‘Yeniden Diriliş’ isimli konferansına katılan Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. Mücahit Küçükyılmaz, programın ardından Milat gazetesine özel açıklamalarda bulundu. FETÖ’nün en önemli özelliğinin 28 Şubat sürecinde ortaya çıkması olduğunu aktaran Küçükyılmaz, “Çünkü gerçek Müslümanlar takiye nedir bilmez. Dolayısıyla da kendilerini gizleyemediler. Ordudan, emniyetten, yargıdan dindarlar ve muhafazakârlar atıldı. Bu durum ise FETÖcülerin önünü açtıl. O zamanki sistem, Müslümanlara zulm ettiği için de onlar bir anlamda meydanı boş bulmuş oldular. Böylece yerleştiler. AK Parti iktidara geldiğinde de bunlarla çalışmak zorunda kaldı. Fakat hiçbir zaman tam bir güven ilişkisi olmadı” dedi.
Milat’tan Neşat Gündoğdu’nun haberine göre, O dönemlerde devletin yurtdışında lobisi olmadığı için FETÖ’cülere yatırım yaptığını belirten Küçükyılmaz dikkat çekici şu ayrıntıları paylaştı: “O zamanlar bunlara karşı çıkanlar vardı. Biz de gücümüzün yettiğince bunlara karşı çıkmaya çalışıyorduk. Ama o dönem bu iyi niyetle yapıldı. Türkiye’nin dışarıda tezlerini dillendirecek insanlara ihtiyaç var’ denildi. Şimdi bu durum bizim aleyhimize döndü. Yurtdışında Türkiye’nin aleyhine çalışan devasa bir anti-Türkiye lobisi var. Bu adamlar bu işi yürütüyorlar. Bunca yıl hem teorisi hem pratiği ile vardığım nokta şu: ‘Eğer karşı taraf ikna olmak için sizinle iletişim kurmuyorsa orada ikna yerine tezlerinizi güçlü bir biçimde vurgulamanız gereklidir.’
‘Bizim şu anda ikna edeceğimiz kitleler ikna olmuş durumda yurtdışında’ diyen Dr. Mücahit Küçükyılmaz Artık ikna faslını geçtik. Her şeyin çok açık oynandığı bir dönemdeyiz. Bizim tarafımızı tutanlar zaten tutuyorlar ama karşımızda öyle bir kitle var ki, biz ne söylersek söyleyelim… İşte gördük Amerika’daki Hakan Atilla davasını. Adamların her şeyleri ortaya çıkmış durumda fakat buradan hala bu davayı sürdürüp oradan hukuki bir sonuç bir yaptırım çıkarma kaygısındalar. Bizim vardığımız sonuç şu: ‘Sen Yahudilerin, Hristiyanların dinlerine girmedikten sonra onlar senden razı olmazlar’ Yani benim iletişimle ilgili çalışmalarımın dayandığı yer bu ayettir. Şimdi Cumhurbaşkanımız da öyle düşünüyor zaten” dedi.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *