Uzun yıllar oldu İktibas dergisiyle müşerref olalı..

İlk elime aldığım gün bende uyandırdığı tepkiyi iyi hatırlıyorum, ayrıksı bir tat vermişti çünkü bana..

Yerleşik kabullerimizi sorgulayan yazılar hâkimdi haliyle; daha “selam” der demez sarsmaya başlayan, yorum, kavram, düşünce yazılarıyla derinden, eni konu düşündüren bir muhteva taşıyordu..

Gazete ve dergilerden iktibaslar bile işe ne kadar ciddi sarılındığını, günceli takip ederken dahi ne kadar hassasiyet taşındığını gösteriyordu; söyleşiler, söyleşi için seçilen konu ve kişiler  keza..

Ve mektuplara cevaplar, sahih bilginin kaynağı olarak Kur’an’ın referans alınması gerektiğinin hassasiyetle üzerinde dururken,anlam dünyamıza katkı olsun diye  “on iki -çarpı- iktibas” şeklinde yazılmış bir ilacın prospektüsü gibiydi bizim için. Ama dediğim gibi hep ayrıksı, hep gıcık muhteva taşıyordu yabancısı olanlar için..

Tanıdığımdan bu yana yıllar geçse de hala öyle, hala ayrıksı, hala ekstrem ve İslami harekete katkısı olduğunu varsaydığımız kesimler için bile maalesef hala “öteki”..

Kendi özel kaygım olarak sorayım; baskın siyasetin kullandığı, zaten kendisinin kullanılmasına izin veren geleneği hakkınca eleştiren cemaatlerin ve mensuplarının, İktibas’ın öteki kılınmasından rahatsız olmaları gerekmiyor mu?

Düşünülmesi gereken bir şey değil midir bu onlar için?

Yıllardır kabuklaşmış, içselleştirilmiş teslimiyetçi anlayış sorgulanmasına rağmen, Kur’an ve sahih İslam düşüncesi üzerine, olması gereken şekliyle en spesifik konular dile getirilmesine rağmen niye İktibas denilince endişe sarar o bazılarını; niye bahsetmezler, niye haber yapmazlar gazetelerinde, niye bir yazısını iktibas etmezler dergilerinde; niye internet sitelerinde tanınmasına vesile olmazlar derginin ve dergide ileri sürülen fikir ve düşüncelerin?

Yoksa bu bir tarz, bir metod mudur, yoksa kendine güvensizlik midir; yoksa düşünmekten ve dahi söylemekten çekindiğimiz başka sebepler mi vardır?

Peki, Müslümanlar için yıllardır kendilerini mağdur kılan ayrılmışlıklarını daha da tetikleyen komplekslerini sorgulama zamanı gelmedi mi artık?

Hazır görece özgürlük alanları açılmışken, hazır görece rehavet diye bir şey ikram edilmişken bizlere!

Biteviye kullanılan bu ifadelerin hakkını vermek gerekmiyor mu artık?

Kur’an’ı ele alış biçimi, sahih İslam düşüncesini inşa etme yöntemi, Müslüman dünyanın düşünsel yapılarını ihya etme formülasyonu, sistem sorgulaması, sosyal ve siyasal olayların tahlili konuları üzerinde kafa yoranların; yani ilk vahiy toplumu örnekliğini bugüne, bugünden bakarak taşımaya çalışanların kanaatimce ortak yönleri çok.

Öyleyse ortak noktalardan hareketle, birlikte niye yollara düşülmez; bütün bunlar üzerinde konuşmak, konuşmak için fedakârlıkta bulunmak çok mu zordur?

Dediğim gibi sorgulayalım artık komplekslerimizi, yakışan budur çünkü bize..

Evet, İktibas dergisinin ve mensuplarının İslam düşünce geleneğine olumlu katkıları inkar edilemez..

Temennimiz odur ki; bu olumlu katkılar çerçevesince işaret etmeye çalıştığımız ortak noktalar, yine işaret etmeye çalıştığımız Müslüman dost ve kardeşler için birlikte yollara düşmenin gereği kabul edilsinler..

Ve yine temennimiz odur ki; İktibas camiasının aktif hale getirdiği bu site, dile getirmeye çalıştığımız konuların hak ve adalet çerçevesince, Müslüman hak ve hukuku korunarak ve yine Kur’an’ın tarif ettiği insani hassalara değer verilerek tartışılmasına vesile olur..

Ne diyelim,”İktibas Dergisi.com” hayırlı olsun efendim..