CNN Türk’te Hafta Sonu programına katılan TBMM Başkanı Şentop, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, Amerikan sistemi esas alınarak kurulduğunu belirtti.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CNN Türk’te Hakan Çelik’in sunduğu Hafta Sonu adlı programda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Meclisin gelecek yıl kutlanacak 100. yılına ilişkin hazırlıkları anlatan Şentop, 1876’dan başlayarak günümüze kadar Türkiye’nin parlamento tecrübesine dikkati çekerek, TBMM’nin önemine işaret etti. Şentop, TBMM’nin hem İstiklal Savaşı’nı yönettiğini hem de devleti yeniden kurduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile değişim
Şentop, konuşmasının devamında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra, Meclis’in fonksiyonunu değerlendirdi.
Anayasa ve kanun değişiklikleriyle bir sistemin hemen değişmesini beklemenin yanlış olacağını aktaran Şentop, şöyle devam etti: “Gelenekler vardır, alışkanlıklar vardır. Bunların birden bire yürürlüğe girmesiyle beraber mevzuatın kesilmesi ve tamamen yeni bir dönemin hemen başlamasını beklemek yanlış olur. Biraz zamana ihtiyacı var yerleşebilmesi için. Bu bakımdan Anayasa değişikliğinden sonra da 24 Haziran seçimlerine giderken de seçim sonrasında da başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu yeni sitemin kurum ve kurallarıyla yerleşmesi için önümüzdeki dönem için çalışmalar yürüteceğimizi ifade etmiştik. Türkiye daha önce parlamenter sistemdeydi. Klasik anlamda bir parlamenter sistemin sınırları içerisinden de çıkmıştı. 82 Anayasası’nda cumhurbaşkanlığı makamının çok güçlendirilmesi, daha sonra 2007’de yapılan değişiklikle cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesiyle beraber Türkiye aslında 1961’den beri klasik parlamenter sistemle başlayıp buradan yavaş yavaş başkanlık sistemine doğru yaklaşan bir çizgi izlemiştir. Nihayetinde artık bir karma sistem şeklini alınca burada bir değişikliğe gitme ve karar verme durumu hasıl oldu. Uzun zamandır Cumhurbaşkanımızın içinde bulunduğu siyasi hareket, gençlik yıllarından itibaren başkanlık sisteminin Türkiye için daha doğru olduğu yönünde bir teze sahipti.”
‘Amerikan modeli esas alındı’
Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin önceki sistemden farklılıklarını sıralayarak, parlamenter sistemde, kuvvetler ayrılığı, Meclis’ten hükümet çıkarma ve hükümeti denetleme gibi sorunları barındırdığını anlattı.
Parlamenter sistemde tek oyla yasama ve yürütmenin belirlendiğini aktararak, yeni sistemde yasama ve yürütme için ayrı ayrı oy kullanıldığını hatırlatan Şentop, bu sayede yasama ve yürütmenin dengelendiğini savundu.
Şentop, Türkiye’deki yeni sistemde Amerika’daki sistemin model alındığını belirterek, “Amerika Birleşik Devletleri’ndeki modeli esas alan… Fakat orada bazı noktalarda tartışmalar var. Bütçeyle ilgili. Bütçenin kabul edilip edilmemesi durumunda ne olacağına dair hususta çeşitli öneriler var. Öbür taraftan başkanın yapacağı atamalarla ilgili hususlar. Bunların hepsi geriye dönük olarak son 50 yılda ABD’de sistemle ilgili yaşanmış tartışmalardan ilham alarak yapılmış olan bizde bazı düzeltmeler içeriyor.” dedi.
‘Meclis daha etkisiz oldu’ tartışması
Yeni sistemde Meclis’in daha etkisiz olduğu yönündeki eleştirileri değerlendiren Şentop, şunları söyledi:
“Bu değerlendirmeleri yanlış buluyorum. Sistemin değerlendirilmesi ile siyasi konjonktürün ortaya çıkardığı tablonun değerlendirmesini birbirine karıştırmamalıyız. ABD’deki sistem Trump başkan seçilene kadar sistemle alakalı dünyada siyaset bilimcilerin, hukukçuların değerlendirmelerine göre ideale yakın olarak tanımlanıyordu. Trump geldikten sonra bir anayasa değişikliği olmadı. Teşkilat yapısıyla alakalı değişiklik olmadı. Buna rağmen sistemin işleyişinde ciddi bir kaos ortaya çıktı. Siyasi konjonktürü ve aktörleri hesaba katmadan sistemi değerlendirmemiz yanlış olur. Siyasi konjonktür bütün sistemler bakımından zaman zaman farklı tablolar ortaya çıkarmıştır. ABD’de Roosevelt döneminde başkan o kadar öne çıkmıştır ki ABD’de başka bir siyasetçi yok gibidir. 4 dönem başkan seçilmiştir. 4. döneminde vefat etmiştir. Sonra değişiklikle 2 dönemle sınırlandırılmıştır. Yaşamış olsaydı belki 5. dönem de seçilecekti. Çok ilginçtir. Tekerlekli sandalyeye bağımlı olan bir ama bir o kadar etkili bir siyasetçi. Bazı dönemlere de bakarsanız ABD başkanını bulmak için ciddi araştırma yapmanız gerekir.”
Meclis’te istenmeyen görüntüler meselesi
Parlamentoda önceki dönemlerde yaşanan, istenmeyen görüntülerin bu dönemde yaşanmaması için tutumu veya çağrısı olup olmayacağı sorulan Şentop, “Hoş şeyler değil onlar. Çok fazla abartıldığı kadar da çok olduğunu söyleyemem onların. Biraz abartılıyor. Çünkü parlamento deyince hep o tartışmalar, tartışmalı görüntüler öne çıkartılıyor. Medyada da bu anlamda biraz daha fazla bütünü gören yaklaşımla ve o olayları o bütün içerisinde bir yere koyarak değerlendirmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.
Şentop, 2011 yılından beri parlamentoda olduğunu, hatırladığı kadarıyla bu şekilde 2 veya 3 defa olay yaşandığını söyledi.
‘Alman parlamentosundan daha çok çalışmışız’
Parlamentonun tüm çalışmalarının bu şekilde değerlendirmek ve yansıtmanın yanlış olacağını vurgulayan Şentop, şöyle devam etti:
“Parlamento, Türkiye’de özellikle bazı medya organlarının çok kolay saldırılabilir, itham edilebilir bir kurum olarak gördükleri bir yapı maalesef. Geçenlerde parlamentonun çalışmasıyla ilgili bir haber çıkmıştı bir yerde. İşte ‘şu kadar maaş alıyorlar milletvekilleri’, ‘çalışmıyorlar’ gibi. Ben bunun üzerine geçmiş dönemlere ait çalışma sürelerini saat olarak, gün olarak çıkarttırdım. Aynı zamanda dünya parlamentoları, Avrupa başta olmak üzere mukayeseli olarak çıkarttım. 2018 yılında bizim parlamentomuz mesela Almanya’daki parlamentodan daha çok çalışmış saat ve süre olarak baktığımızda. Avrupa’nın bir çok ülkesindeki parlamentodan daha fazla çalışmış saat ve süre olarak.”
‘Parlamentoya haksızlık etmeyelim’
Hatta bazı ülkelerin parlamentolarında sürekli çalışma prensibi olmadığını kaydeden Şentop, “Parlamentoya haksızlık etmeyelim. Parlamento milletin parlamentosu. Seçim yapıyoruz. Millet seçiyor, millet oluşturuyor. parlamento hepimizin baş tacı olması gereken bir kurum.” diye konuştu.
HDP’nin çağrısı
“Ziyaret konusunu da çok doğru bulmayacağımı ifade ediyorum”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Hakan Çelik’in “Yeni bir gelişme oldu. Açlık grevinde olan HDP Milletvekili Leyla Güven ile ilgili Tayip Temel’den bir açıklama geldi size. Ziyaret etmeniz yönünde bir çağrıda bulundular. Nasıl bakarsınız bu öneriye?” şeklinde sorusuna da, Güvener’in 24 Haziran’da milletvekili olarak seçildiği zaman cezaevinde olduğunu, daha sonra yargılanması sırasında mahkeme tarafından tutuksuz yargılanma kararı verildiğini anlattı.
Orada başlamış bir açlık grevi olduğunu dile getiren Şentop, şunları söyledi: “Bu açlık grevi ne için yapılıyor? Genelde açlık grevleri cezaevlerinde bir yöntem olarak dünyada da, farklı ülkelerde kullanıldığını görüyoruz. Bunların cezaevlerindeki kendi kişisel şartlarının iyileştirilmesi ile ilgili talepleri olur. Bu talepler karşılanmadığı zaman açlık grevine varan bazı protestolar yapılmaya başlanır. Dünya örnekleri, Türkiye’de bu güne kadar görülen örnekler de bunlar. Fakat Sayın Leyla Güven’in yaptığı açlık grevi kendi kişisel durumuyla ilgili değil veya cezaevi şartlarıyla ilgili değil. Onun talebi daha farklı. Onun talebi mahkum olmuş olan terörist başının İmralı’da bazı durumlarıyla ilgili talepler. Bu doğru bir şey değil. Bir siyasetçi kendi durumuyla, kendi talepleriyle ilgili bir eylem yapabilir. Bu doğrudur anlamında demiyorum. Bu anlaşılabilir bir şeydir. Fakat onun talepleri çok daha farklı talepler. Kendisine mahsus değil bir başka mahkumla ilgili talepler. Bu bakımdan ben bu eylemin, bu bir mantığı olmayan eylemin en kısa zamanda sona erdirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ziyaret konusunu da çok doğru bulmayacağımı ifade ediyorum.”
Bunların bir takım hukuki süreçler olduğunu vurgulayan Şentop, avukat görüşmesi gibi hususlarla ilgili olarak Leyla Güven’in ortaya koyduğu iddialarla ilgili kararları savcıların, mahkemelerin verdiğini, bu konulardaki gelişmeleri beklemek ve herkesin bu sürece saygılı olmasını talep etmek gerektiğini söyledi.
‘Seçimlere katılım oranı, demokratik olgunluk’
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Hukukun üstünlüğü, demokrasi kalitesi ve standartlarının geliştirilmesi ve ifade özgürlüğü alanlarında gerçekten umutlanacağımız bir döneme girebiliyor muyuz?” şeklinde yöneltilen soruyu da şöyle yanıtladı:
“Sadece Türkiye’nin değil bütün dünyanın çok yeni bir dönemin çok yeni paradigmaların eşiğinde olduğunu düşünüyorum. Demokrasi ve hukuk devleti tartışmaları bütün dünyada var. Türkiye’nin bu bahsetmiş olduğumuz uzun parlamento tecrübesi, siyaset tecrübesi, demokrasi tecrübesi, seçim tecrübesi çok önemli. Bu anlamda katetmiş olduğu mesafeler çok önemli. Ben vatandaşlarımızın da büyük bir demokratik olgunluk içerisinde hareket ettiğini, seçimlere yönelik tutukları itibarıyla, dünyanın birçok ülkesinde yüzde 50’leri bulmazken katılım, seçimlere bizde yüzde 85-90’lar civarında katılım oluyor. Yani siyasi olarak tercihlerini sandıkta koymayı gerekli ve yeterli buluyor vatandaşlarımız. Ben bu anlamda bütün siyasetçilerimizin de milletimizin de bu demokratik olgunluğuna yakışan bir tavır içerisinde olması gerektiğini düşünüyorum.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *