Zafer Çam

Zulüm aynı, iman aynı.
Ateş aynı, sabır aynı.
Değişen tek şey: Suskun dünya.
Gazze ağlıyor…
Ve birleşmiş bir dünya, sadece seyrediyor.
Timsah gözyaşları döken Batı, üç maymunu oynayan Doğu,
Sözde atanmış Müslüman liderler el pençe divan durmuş:
“Ne emredersin Sam Amca?
Emriniz olur Sömürü Avrupa.
Buyurun Yahudi efendiler…”
Bugün insanlığın kör, vicdanların sağır, kalplerin taş kesildiği bir çağda yaşıyoruz.
Ve bu çağda, sadece “Ben Müslümanım” dediği için ateşe atılan bir Gazze var.
Filistin’de, Gazze’de…
Açılan ateş çukurlarına çocuklar, anneler, yaşlılar atılıyor.
Tıpkı Ashab-ı Uhdud gibi…
Binlerce yıl önce sadece inandıkları için ateşe atılan müminler gibi.
Ama Allah yine fısıldıyor yeryüzüne:
“Ey ateş!
Serin ve selamet ol!”
Gazze bu dünyada yanıyor…
Ama ahirette dirilişin, şehadetin ve ebedî zaferin gülü oluyor.
Zalimler için yaşasın cehennem!
Müminler için ne güzel vaat ediyor Rabbimiz: Cennet.
Ve biz imanla yaşayıp, sabırla direnenlere selam olsun diyoruz.
Bugün bir zalim var: Yahudi katil Netanyahu.
Kendisini ilah zanneden, gücü tanrılaştırmış, Kibriyle tahtına kurulmuş bir modern firavun.
Sermayeyle beslenen bu zalim; merhametten yoksun, vicdandan bihaber…
İnananlara açlık, işkence, ölüm reva görüyor.
Ama unuttuğu bir hakikat var:
Zulüm geçici, iman ebedîdir.
Zalimler tarih boyunca yok oldu, ama müminlerin adı nesiller boyu anıldı.
Bugün Gazze, Ashab-ı Uhdud’un yeniden yazılan destanıdır.
Ateş çukurları açılmış olabilir…
Ama o çukurlar, zalimin aczini, müminin direnişini haykırıyor.
Çünkü iman, ateşten güçlüdür!
Bir Gazzeli çocuk gözümüzün içine bakarak şöyle soruyor:
“Biz ateş çukurlarındayız…
Peki, sizin imtihanınız ne?”
Ve evet, imtihan hâlâ bitmedi.
Gazze bize sesleniyor:
“Ey iman eden!
Senin ateşin, dünyanın geçici sıkıntılarıdır.
Ama unutma: En büyük zafer, Allah için sabretmektir.”
İman, ateşe atılsa da sönmeyen bir meşaledir.
Netanyahu, açlıkla, susuzlukla, bombalarla bizi yok edeceğini sanıyor.
Ama Allah’ın vaadi yakındır.
Ve bize düşen sabırdır.
Bir Gazzeli çocuğun dudaklarında yankılanıyor umut:
“Açız, susuzuz… Ama Allah bize yeter.”
Ve biz de ellerimizi kaldırıyoruz:
Allah’ım, Gazze’deki mazlumlara sabır, zalimlere hüsran nasip eyle.
Şehit olanlara rahmetini, geride kalanlara dirayet ver.
Bizleri de, ateşin önünde eğilmeyenlerden eyle.
İmanla yanmayı, zilletle yaşamaya tercih edenlerden eyle.
Ashab-ı Uhdud’un izinde, Gazze’nin yanında olmayı nasip eyle.
Amin.