Zafer Çam

Ortadoğu yine diken üstünde.
Fakat bu kez tablo farklı.
Yıllardır bölgenin “dokunulmaz gücü” olarak gösterilen İsrail, şimdi kendi sınırları içinde kaçacak delik arıyor.
Geçmişte vur-kaç taktikleriyle bölgeyi istediği gibi şekillendiren Tel Aviv yönetimi, şimdi İran’dan gelen füzeler karşısında savunma reflekslerine sarılmış durumda. İsrail, belki de tarihinde ilk kez bu kadar savunmasız hissediyor.
İran’ın attığı her füze, İsrail şehirlerinde sirenlerin çalmasına, halkın panikle sığınaklara koşmasına neden oluyor.
Bu sadece askeri bir tehdit değil, aynı zamanda psikolojik bir yıkımın da işareti.
Savaş uçaklarının gölgesinde büyüyen İsrail halkı, artık o gölgede kendini güvende hissetmiyor.
Geçmişte İran’a suikastlar düzenleyen, üst düzey komutanlarını hedef alan İsrail, o günlerde Batı medyasının övgüsüne mazhar olmuştu.
Bugün aynı Batı, sadece “itidal” çağrısı yapıyor.
İsrail’in, her durumda arkasında duran ABD bile, artık daha temkinli bir çizgide.
Çünkü Washington çok iyi bilir ki, Ortadoğu’da kartlar her an yeniden karılabilir.
Netanyahu ise suskun.
Her fırsatta “güç gösterisi” yapan İsrail Başbakanı, bugün ortalarda görünmüyor.
Belki de kendi halkı nezdinde kredisi tükenmiş durumda.
Halk, onun politikalarının ülkeyi uçuruma sürüklediğini düşünüyor. Her sığınakta yankılanan korku, aslında siyasi bir iflasın sessiz çığlığıdır.
İsrail yıllardır bölgede “dokunulmaz” gibi davrandı.
Ama artık bu algı parçalanıyor.
İran, kolay lokma olmadığını açıkça gösterdi.
Her bomba, sadece bir askeri tesisi değil, aynı zamanda yıllarca inşa edilen psikolojik üstünlüğü de hedef alıyor.
Ve başarılı oluyor.
ABD’ye güvenerek, bölgedeki denklemleri istediği gibi kuran İsrail için bu dönem artık kapanıyor olabilir.
Çünkü Washington’un sadakati çıkarlarına bağlıdır.
Gerektiğinde en yakın müttefikini bile çölde yapayalnız bırakabilir. Tarih bunun örnekleriyle doludur.
Bugün geldiğimiz noktada İsrail yalnızca askeri bir yenilgiyle değil, aynı zamanda siyasi bir sorgulamayla karşı karşıya. Netanyahu’nun çizdiği “sert lider” profili, halkın güvenliğini sağlayamadığı bir karikatüre dönüştü.
Ve bu karikatür artık halkı güldürmüyor, ürkütüyor.
Netanyahu ve hükümeti şunu artık anlamalı: Ortadoğu’da hiçbir devlet mutlak güç sahibi değildir.
Her zulüm, bir bedel doğurur.
İsrail, firavun gibi davranmanın bedelini ağır ödemek üzere olabilir