TRT, İran’a yönelik farsça bir kanal açtı

TRT, İran’a yönelik farsça bir kanal açtı

TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı, TRT Farsça ile 130 milyondan fazla Farsça konuşan insanın bulunduğu geniş bir coğrafyayı hedeflediklerini belirterek, Afrika’dan Balkanlara, Kıta Avrupası’ndan Güney Amerika’ya, dijital çağın tüketim alışkanlıklarına uygun içerikler ürettiklerini söyledi.

TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, TRT Farsça ile İran, Afganistan ve Tacikistan’ı kapsayan, 130 milyondan fazla Farsça konuşan insanın bulunduğu geniş bir coğrafyaya sesleneceklerini belirterek, bu bölgeyle ortak kültürel bağları güçlendirmeyi hedeflediklerini bildirdi.

TRT Farsça Dijital Haber Platformu Tanıtım Programı’nda konuşan Sobacı, TRT World, TRT Arabi televizyon kanalları ve dijital haber platformlarıyla birlikte, Almanca, Rusça, Fransızca ve İspanyolcanın yanı sıra Balkan ve Afrika dillerindeki dijital haber platformlarıyla da uluslararası yayıncılıkta güçlü bir varlık gösterdiklerini vurguladı.

Sobacı, 41 dil ve lehçede yayın yapan Türkiye’nin Sesi Radyolarıyla geniş bir coğrafyaya kendi dillerinde seslendiklerini belirtti.

Bugün uluslararası yayın ailesine yeni ve çok önemli bir üye daha eklediklerini ifade eden Sobacı, TRT Farsça dijital haber kanalının hayırlı olmasını diledi.

Yayıncılıkta uzun yıllar Batı merkezli, tek taraflı bir bakış açısının hakim olduğuna, bu durumun, tezin de antitezin de sentezin de aynı kaynaklar tarafından üretilmesi sonucunu doğurduğuna dikkati çeken Sobacı, derinlikten yoksun, farklı perspektifleri dışlayan bu yapının Batı merkezli, adaletsiz küresel sistemin medya alanındaki yansıması olduğuna işaret etti.

Sobacı, “Böyle bir tabloda Türkiye, Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde uluslararası sistemdeki adaletsizliklerin giderilmesi için itirazlarını yükselttiği gibi, yayıncılık alanındaki bu tek taraflı akışı kırmak için de harekete geçti. Uluslararası haberciliğin belirli bir grubun tekelinde olduğu böylesi bir dünyada, TRT World kanalımızın kurulmasıyla, TRT’nin uluslararası medyada güçlü bir aktör olma süreci başladı.” diye konuştu.

Sobacı, TRT’nin bu uluslararasılaşma vizyonunu, en temelde, Türkiye’nin “daha adil bir dünya” mücadelesine katkı sağlamak için ortaya koyduğunu öne sürdü.

Bugün dünyada yaşanan krizlerin, insanlığın ortak geleceği için daha güçlü bir dayanışma ve hakkaniyetli bir dönüşüm çağrısı olduğunu vurgulayan Sobacı, “İsrail, tam 437 gündür Gazze’de bir soykırım uyguluyor ve bunu yaparken adeta uluslararası hukukla ve kurumlarla istihza ediyor. Unutulmamalıdır ki batıl, zail olmaya mahkumdur. Tıpkı Suriye’de şahitlik ettiğimiz son gelişmelerde olduğu gibi.” ifadelerini kullandı.

Zalim rejimin sonu

TRT Genel Müdürü Sobacı, 61 yıldan bu yana zulüm ile abat olduğunu zanneden Baas rejiminin 8 Aralık’ta devrilip gittiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

“13 yıldan fazla süren iç savaş boyunca, kendi şehirlerine ölüm yağdıran, kendi çocuklarını kimyasal silahlarla katleden, kendi vatandaşlarını toplu mezarlara dolduran Esed de Gazze’deki mezalimin bir benzerini Suriye’de uyguladı. Esed rejimi örneğinde de bir kez daha gördük ki zulüm semirdikçe, adalet de vaktin sırrında bileylenir ve keskin bir hakikate dönüşür. Vakit tamam olduğunda ise tarih, zalimleri takındıkları müstehzi ifadelerle değil, dişleri arasından kan damlayan habis yüzleriyle hatırlar. Siyonistlerin akıbeti de benzer olacak ve İsrail tarihin akışı içerinde açılmış uğursuz bir parantez olarak kalacaktır.”

Sobacı, TRT ailesi olarak, Türkiye’nin kamu yayıncısı olma sorumluluğuyla faaliyetleri yürüttüklerini, yayıncılıktaki tecrübe ve imkanları, bu sorumluluk doğrultusunda kullanmak için var güçleriyle çalıştıklarını kaydetti.

Bu doğrultuda, dijital dönüşüm noktasında medya sektörünün öncüsü olmayı sağlayacak stratejik adımlar attıklarını belirten Sobacı, dünya genelinde iletişim alanında en çok adil bir perspektif, insanı önceleyen bir bakış ve hakikat temelli bir anlatıya ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.

Afrika’dan Balkanlara, Kıta Avrupası’ndan Güney Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyaya yönelik, dijital çağın tüketim alışkanlıklarına uygun içerikler ürettiklerini anlatan Sobacı, “Türkiye’nin aktif dış politikasıyla paralel bir çizgide, dünyayı sarsan kriz, çatışma ve gelişmeleri tüm çıplaklığıyla izleyicilerimiz, dinleyicilerimiz ve takipçilerimizle buluşturuyoruz.” dedi.

TRT Farsça’nın amacı

Sobacı, TRT’nin insanı merkeze alan yayıncılık anlayışının bir tezahürü olarak, “Her İnsan Bir Dünya, Her Haber Bir Hikaye” mottosuyla yolculuğuna başlayan TRT Farsçaya, bugün ilk adımını attığı uluslararası yayıncılık yolunda başarılar diledi. Genel Müdür, şöyle devam etti:

“TRT Farsça ile İran, Afganistan ve Tacikistan’ı kapsayan ve 130 milyondan fazla Farsça konuşan insanın bulunduğu geniş bir coğrafyaya seslenerek, bu bölgeyle ortak kültürel bağlarımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bölge ile turizm, kültür, ticaret ve eğitim alanlarında ilişkilerimizin gelişmesine katkı sunmayı amaçlıyoruz. Türklerin ve Farsça konuşulan coğrafyalardaki halkların birbirini daha iyi tanıması için güvenilir medya kaynaklarından yararlanabilmeleri gerekmektedir. TRT Farsça, halklar arasındaki bağların güçlenmesi için önemli bir işlev görecektir. Çağımızın en büyük iletişim hastalığı dezenformasyonla mücadele konusunda da TRT Farsça önemli bir rol oynayacaktır. TRT Farsçanın, kısa sürede, hitap ettiği coğrafyada tercih edilen, güvenilir ve kaynak gösterilen bir dijital haber platformu olacağına inanıyorum.”

Gerçeklerin her geçen gün daha fazla ters yüz edildiği uluslararası yayıncılık alanında, Farsça dilinde de gerçekleri anlatacaklarını vurgulayan Sobacı, “Ülkemize yönelik kara propaganda ve algı operasyonlarına karşı koymak için TRT olarak daha fazla büyüyeceğiz.” diye konuştu.

Programda, Farsça konuşan insanlarla yapılan sohbetler ve sahada çalışan muhabirlerin röportajlarının yer aldığı video gösterildi, Sedat Anar müzik grubu Hazreti Mevlana’nın mesnevisinden besteledikleri eserleri seslendirdi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *