Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye, Rusya, İran ve Suriye’deki Esed rejimi arasında Moskova’da dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleşecek toplantı için 10 Mayıs tarihinin teyit edildiğini açıkladı.
Çavuşoğlu, 24 TV canlı yayınında gündemi değerlendirdi.
Suriye konulu gelişmelere değinen Çavuşoğlu, Türkiye, Rusya, İran ve Esed rejimi arasında ilk kez yapılacak 4’lü dışişleri bakanları toplantısının 10 Mayıs’ta Moskova’da düzenlenmesi konusunda Moskova yönetiminin tarihi teyit ettiğini söyledi.
Çavuşoğlu, yalnızca İran’dan kimin katılacağının net olmadığını, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Afrika turuna gitmesi durumunda bir başka yetkilinin Moskova’ya geleceğini aktardı.
Türkiye’deki muhalefetin, Suriye meselesine ilişkin açıklamalarına değinen Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın (Kemal) Kılıçdaroğlu, ‘YPG, terör örgütü değildir’ diyor. ABD’nin resmi ve askeri kayıtlarında ne diyor? YPG, PKK’nın uzantısıdır. Her ne kadar destek verseler de kayıtlarda var, NATO’da var, her yerde var. Herkes biliyor bunu. Kılıçdaroğlu, ‘biz Suriye’den çekileceğiz, ne işimiz var’ diyor. Orada, ‘Irak’ta operasyonları durduracağız’ diyor. Sonuçta bizim buralardan çekilmemiz demek, terör tehdidinin sınırımıza, kapımıza dayanması demek. Aynı zamanda büyük bir göç dalgasının da kapımıza gelmesi demek.”
Çavuşoğlu, Esed rejiminin bu bölgeleri yönetme kabiliyetinin olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Türkiye oradan çekilse bile rejimin bu bölgelere girebilmesi için ılımlı muhalefet, eğitilmiş güçler, Suriye ordusu ve muhalefet-herkes tarafından meşru olarak da tanındı ABD dahil- sonuçta bunlarla çatışmak durumunda. ‘Ben kimyasal silah kullanırım, gene şunu kullanırım. Herkesi katlederim’ derse o başka bir şey. Ama bu ciddi bir katliama yol açar. Bu ne demek? Göç dalgası. Diyelim ki böyle oldu, terör örgütleri burayı, bu boşluğu doldurdu. Terör örgütleri de herkese zulmediyor, kendisine biat etmeyen herkesi sürgüne gönderiyor. O da bizim kapımıza doğru bir göç dalgası demek. Daha da önemlisi bizim ulusal güvenliğe çok ciddi bir tehdit olur. Biz neden bedel ödüyoruz orada, şehit de verdik.”
Arap dünyasının, Esed rejimiyle angajmana girmesinin yerinden edilen Suriyelilerin ülkelerine dönebilmeleri açısından önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, buna karşın çoğu ülkenin Esed rejiminin Arap Birliğine hiçbir şey olmamış gibi geri dönmesine açık çek vermek istemediğini dile getirdi.
Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siyasi süreçle ilgili rejim de adım atsın istiyorlar. Suriye’yi birleştirmenin yolu budur. Aksi takdirde YPG/PKK terör örgütü daha da güçlenecek. Eğitim alıyor, silah alıyor. Bunu müttefikimiz ABD veriyor. İleride çok karmaşık zor bir tablo olacak. Suriye rejimiyle, yönetimiyle angajmana girdik, şimdilik işliyor. Bakalım 10’unda dışişleri bakanları toplantısında belki basın toplantısı yaparız, belki ortak açıklama olur. O günkü görüşmelerimizde hangi konuda mutabık kalırız, önceden net söylemek mümkün değil.”
Esed rejiminin politikalarına dikkati çeken Çavuşoğlu, “Suriye yönetiminin şu soruyu net bir şekilde cevaplaması lazım. Askeri çözüme mi inanıyorsun halen yoksa siyasi çözüm mümkün mü? Bu ikisinin ortası olmaz. Askeri çözüm mümkün değil. Yönetim, siyasi çözümden yana tavır alırsa olasılık yükselir. Yok ben ne olursa olsun herkesle savaşmaya devam edeceğim derse, on yıllar sürer. O zaman Suriye’nin bölünme riski var, insanların göç etme riski fazla çünkü içeride ekonomik durumda o kadar iyi değil.” diye konuştu.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *