Ey İran!

Ey İran!

İslam’ın muhafazası ve müdafaasında üstlendiğiniz rolü bağnaz mezhepçilikle, ulus devletçilikle, iktidar keyfiyle heba etmeyin! Allah size bir devlet verdi! Bu emanetin hakkını verin! Sınandığınızı da unutmayın!….

Hüseyin Alan

Batı sisteminin sadık bekçisi şah rejimini İslam inkılabıyla deviren, yerine modern çağda dine dayalı toplumsal değişimi gerçekleştiren yegane örnek olan, bu sebeple dünya sisteminin dışında bırakılıp tecrit edilen İran!

Kapitalist küfür dünyasının lideri Amerika’yı büyük şeytan ilan eden İran!

Devrimle birlikte Kudüs’ü öne çıkartıp Filistin’i dünya Müslümanlarının meselesi yapan, solcuların elinden alan İran!

Devrim sonrası süreç kolay ilerlemedi. Başına açılmadık dert kalmadı. İnsanlığın gözünü açmasına, farklı bir siyasi modele bakmasına fırsat tanınmadı! Eyvallah!

Ama burada kendi stratejik hesabının da olumsuz katkısı olduğunu unutma! İnkılabı İslami olmaktan çok şii-mezhebi tanıtıma, tarihsel siyasi rekabeti gereksiz ihyaya meylin senin vebalin!..

Ey İran!

Uğradığın son saldırıda sular duruldu, kalıcı barış sağlandı diye rahatlama! Gevşeme. Çünkü bu hal geçici bir moladır!

Bu saldırıda Amerika senin savaş kapasiteni, dayanıklılığını, yönetici kadronun niteliğini, rejimin toplumla bütünleşme gücünü, içerden satın aldığı elemanların becerisini ölçü biçti! Ama vazgeçmedi!

Afganistan’ı hatırla! Irak’ı, Suriye’yi hatırla! Buralarda belli aralıklarla ikişer kere operasyon yaptı. İlkinden sonra kaleyi içten fethetti, ikincide bitirici darbeyi vurdu. Sana yapılan bunlardan farklı olmayacak çünkü strateji aynı…

Ey İran!

İçerde uyguladığın baskıcı rejimi düzelt artık: Haklılık için bahaneler bitmeyecek. Başörtüsü yasağı gibi, sokakta ahlak polisliği gibi saçma sapan yasakları terk et! Rejim muhalifi diye insanlara zulmetme: Merhametli ve adil ol. Çünkü sen insanları kurtarmakla değil onlara adil muamele yapmakla mükellefsin!

Görüldü ki son olayda muhalifi-taraftarı yönettikleriniz genelde size destek oldu; bunun kıymetini bilin! Ayrık otlarını tespit artık daha kolay!..

Ey İran!

Sen devletsin. “Cemaat-örgüt-mezhep” yönetir gibi toplum yönetemezsin. Herkesi kendin gibi düşünüp yapamazsın! Böyle bir vazifen de yoktur. Allah kullarını bir tek ümmet yapmayı da dilemedi!

İnsanlarınıza güvenin ve “adil-merhameti-insaflı” olun ki onlar da size güvensin. Sizin gibi düşünmese de yanınızda olmayı sürdürsün! Oligarşik iktidar uygulamasıyla gidilecek bir yer yoktur! Doğrusunu yaparsanız sizi kimse yıkamaz!..

Ey İran!

Hz. Ali sizin temlikinizde değildir: O mübarek, cümle Müslümanın ortak değeri ve kahramanıdır.

Unutmayın! Halife Ebu Bekir kendine biat etmeyen Ali’ye devlet olarak nasıl şefkat ve adaletle muamele ettiyse, Ali de kendine biat etmeyen muhaliflerine aynı şekilde muamele yaptı: Ali bunu Ebu Bekir’den, Ebu Bekir de peygamberden öğrenmişti.

Dolayısıyla dördüncü raşit halife Ali, siyasi muhalifleri şiddete, teröre başvurmadan, İslam ümmetinin aleyhine dönmeden devlet olarak onların üzerine gitmedi…

Ey İran!

1400’lerde sünni siyaseti şiileştiren ve devletleştiren usulileri cesaretlendirin! Şahı devirenin, toplumsal ve siyasal devrimi yapanın bu görüş ve tutum olduğunu unutmayın!

Cahiliye çağının kabileciliğini mezhepçilikle üreten bağnaz ahbariliğe prim vermeyin! Üniversiteler elinizde, medya elinizde, kütüphaneler elinizde, okul kitaplarını siz yazıyorsunuz! Dolayısıyla İslam ümmetinin birliğinin vebali hisseniz nispetinde omuzlarınızda!

Son saldırı ders olmalı ki dünya sisteminin liderliğindeki çatlaktan istifadeyle stratejik ittifaklarınızı güçlendirin!..

Ey İran’ın yöneticileri!

Siz sadece İran’ı yönetmiyorsunuz! İran sadece bir İran değildir! İran, Hz. Ömer’in fethinden bu yana İslam medeniyetinin farklı yorumu, kültürü, sanatı, mimarisi, kadim versiyonudur!

“Pagan-pars-zerdüşt kültü”nün gulat şiilik kisvesiyle isnaaşeriyeyi içten fethine ve Müslüman milletler aleyhine fesadına imkan vermeyin!

İslam’ın muhafazası ve müdafaasında üstlendiğiniz rolü bağnaz mezhepçilikle, ulus devletçilikle, iktidar keyfiyle heba etmeyin!

Allah size bir devlet verdi! Bu emanetin hakkını verin! Sınandığınızı da unutmayın!….

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *