Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, siyonist rejimin devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı. Son 48 saatte Gazze’deki hastanelere 90 şehid ve 605 yaralının getirildiği kaydedildi.

Düşman ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 5 bin 14 Filistinlinin şehid olduğu, 16 bin 385 kişinin yaralandığı belirtildi. Düşman İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda şehid edilenlerin sayısının ise 55 bin 297’ye, yaralıların sayısının da 128 bin 426’ya yükseldiği bildirildi.

Açıklamada ayrıca 27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısının 274’e yükseldiği, 2 bin 532 kişinin yaralandığı bilgisi paylaşıldı.

Gazze Şeridi’nde enkaz altında hâlâ binlerce şehid naaşı olduğu belirtiliyor.

Yardım bekleyen Gazzeli Müslümanlara saldırı: 23 şehid

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, düşman İsrail ordusuna ait askeri araçlar ve insansız hava araçları, yardım almak için toplanan aç ve susuz sivillere doğrudan ateş açtı. Saldırı, Gazze’nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru çevresinde, sözde insani yardım için kurulan bir dağıtım merkezinin yakınında gerçekleşti.

Sağlık kaynakları da saldırıda en az 15 Filistinlinin şehid olduğunu, çok sayıda kişinin de ağır yaralandığını aktardı.

Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberine göre sağlık yetkilileri, işgalci saldırısında şehid olan 5 kişinin cenazesinin Gazze şehrindeki Eş-Şifa Hastanesi’ne ulaştığını bildirdi.

İşgalci İsrail ordusuna ait insansız hava araçlarının Han Yunus’un güneyindeki İslam Üniversitesi yakınında bir grup Filistinliyi hedef aldığı saldırıda da 3 Filistinli şehid oldu.

İsrail ve ABD kendisi yardım dağıtıyor

İsrail, 27 Mayıs’tan bu yana Birleşmiş Milletler ve uluslararası yardım kuruluşlarının denetimi dışında, ABD-İsrail güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nı devreye sokarak sözde yardım dağıtımı gerçekleştiriyor. Ancak bu yapı, BM tarafından tanınmıyor ve Filistinli gruplarca reddediliyor. Hamas, bu sistemi “ölüm tuzakları” olarak nitelendiriyor.

İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze Şeridi’ne giriş sağlayan tüm kara sınır kapılarını kapalı tutuyor. Yardım taşıyan yüzlerce kamyonun geçişi engellenirken, yalnızca sınırlı sayıda aracın Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan geçmesine izin veriliyor. Oysa Gazze’nin günlük en az 500 yardım kamyonuna ihtiyacı bulunuyor.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye yönelik sürdürdüğü saldırılarda, yoğun bombardıman, aç bırakma, zorla yerinden etme ve altyapının yıkımı sonucu büyük bir insani felaket yaşanıyor. Uluslararası kamuoyunun ve Uluslararası Adalet Divanı’nın ateşkes çağrılarına rağmen saldırılar aralıksız sürüyor.

Filistin: İsrail’in Gazze’de açlıkla boğuşan sivilleri hedef alması “etnik temizliktir”

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki sivilleri sürekli hedef almasına ilişkin yaptığı yazı açıklamada Fettuh, İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarının bölgesel güvenliği tehdit ettiğini ve bölgeyi büyük bir patlamanın eşiğine sürüklediğini vurguladı.

Fettuh, İsrail’in yaklaşık üç aydır sürdürdüğü sıkı abluka nedeniyle Gazze’deki açlık krizinin derinleştiğini, sivillerin yardıma muhtaç hale getirildiğini belirterek, İsrail’in ABD-İsrail güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” olarak bilinen yardım dağıtım noktalarında sivilleri hedef almasının “kanlı bir savaş suçu” olduğunu ifade etti.

İsrail’in açlıkla boğuşan Filistinlileri “insani yardım” kisvesi altında ölüm tuzaklarına çektiğini ifade eden Fettuh, “Bu vahşi uygulamalar işgal hükümetinin etnik temizlik politikalarının bir parçasıdır. Bazı uluslararası tarafların sessizliği ve hatta açık iş birliği bu suçlara ortak olmaktır.” dedi.

Fettuh, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere, uluslararası topluma acil müdahale çağrısı yaparak, “Bu suçların durdurulması, masum sivillerin korunması ve yardımların tarafsız ve güvenli kanallardan ulaştırılması artık bir insanlık görevidir.” ifadelerini kullandı.

Son olarak da Fettuh, insani yardım adı altında açlıktan kırılmış Filistinlilere yapılan bu saldırıların “soykırım ve etnik temizlik günlüklerinin bir parçası” olduğunu kaydetti.

İsrail ordusunun, Batı Şeria’da düzenlediği baskınlarda bir çocuk yaralandı, 14 Filistinli gözaltına alındı

Filistin Kızılaydan yapılan yazılı açıklamada, Kızılay ekiplerinin Batı Şeria’nın kuzeyinde bulunan Tulkerim Mülteci Kampı’nda bacağından gerçek mermiyle yaralanan 16 yaşındaki bir çocuğu hastaneye kaldırdığı belirtildi.

Yerel kaynaklar da AA muhabirine yaptıkları açıklamada, İsrail güçlerinin Kalkilya kentinde Filistinli genç Akif Nazzal’ın evine baskın düzenleyerek içindeki her şeyi tahrip ettiğini ve Nezzal’ı gözaltına aldığını ifade etti.

Aynı kaynaklar, İsrail güçlerinin, tutuklu Semah Hiccavi’nin babasının Kalkilya’daki evine baskın düzenleyerek gözaltına aldığını aktardı.

Görgü tanıkları da İsrail ordusunun, Cenin’in Es-Seyletu el-Harisiye beldesinde Ahmed Ceradat Ebu Mesade’ye ait eve baskın düzenleyerek, ev sahibini darp ettiğini dile getirdi.

Görgü tanıkları ayrıca ordunun, Ebu Muntasır Ceradat’ın evine baskın düzenleyerek, ev sakinlerini evi terk etmeye ve pazar akşamına kadar geri dönmemeye zorladığını ve evi askeri kışlaya çevirdiğini söyledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın haberinde de İsrail güçlerinin Nablus’ta şehrin doğusundaki eski Asker Mülteci Kampına ve güneydeki Urif köyüne baskın düzenleyerek 4 genci gözaltına aldığı belirtildi.

Haberde, İsrail güçlerinin, Nablus’un kuzeyindeki Cebel bölgesinde bir eve baskın düzenleyerek baba ve oğlunu gözaltına aldığı ifade edildi.

WAFA’nın haberinde, İsrail güçlerinin Celezun Mülteci Kampına baskın düzenlediği ve daha önce İsrail hapishanelerinden serbest bırakılan mahkumlardan Sair Samadaia, Muhammed Baha Ayyaş ve Riyad Salah Alyan’ın evlerine baskın düzenlediği ve evi kasıtlı olarak tahrip ettiği aktarıldı.

Yerel kaynaklar, İsrail ordusunun, Salfit’te kentin batısındaki Karavat Beni Hassan kasabasında Filistinli genç Huzeyfe Muhammed Meri’nin evine baskın düzenleyerek gözaltına aldığını, Ramallah kentinin kuzeyindeki El-Celezun Mülteci Kampında da 3 genci gözaltına aldığını dile getirdi.

Kaynaklar, İsrail ordusunun, El Halil kentinde evlerine baskın düzenlediği Mamun elCaburi, Zekerya ed-Dik ve Salah el-Muhtesib’i gözaltına aldığını, İslam Bedr’i ise birkaç saat alıkoyduğunu belirtti.

İsrail ordusundan Gazze’nin güneyindeki Filistinliler için sürgün emri

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından Gazze Şeridi’nin güneyinin numaralandırılmış küçük bloklara bölündüğü ve “yasak bölgelerin” kırmızı renkle işaretlendiği bir harita yayımladı.

Ordu Sözcüsü Adraee, Gazze Şeridi’nde en fazla yerleşimin bulunduğu ikinci nokta olarak bilinen Han Yunus kentindeki Beni Süheyla, Abasa el-Kebira ve el-Cedide beldelerine saldırı tehdidinde bulundu.

Adraee, söz konusu beldelerdeki Filistinlilerin sahil şeridindeki “güvenli olduğunu” iddia ettiği Mevasi bölgesine zorunlu göç emri yayımladı.

İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten itibaren Gazze’de bloklara böldüğü haritalarla Filistinlilere zorunlu sürgün emirleri yayımlıyor. Gazze’deki 2,3 milyon Filistinli nüfusunun yüzde 90’ından fazlası İsrail’in saldırıları karşısında en az bir kere zorla yerinden edilmiş durumda. Gazze’deki Filistinliler, İsrail ordusunun “güvenli bölge” diye açıkladığı noktalara da saldırı düzenlemesi nedeniyle “Gazze’de güvenli yer yok.” sloganını tekrar ediyor.

İsrail’in askeri kısıtlamaları işgal altındaki Batı Şeria’da hayatı felç etti

Ramallah, Eriha ve Nablus gibi büyük kentlerin giriş çıkışlarında kurulan kontrol noktaları ve kapatılan ana yollar nedeniyle siviller saatlerce yollarda mahsur kalırken, sağlık hizmetlerine erişim de ciddi biçimde sekteye uğradı.

Filistin Kızılayı, ambulansların birçok bölgeye ulaşamadığını, hastaların naklinde gecikmeler yaşandığını duyurdu. Yüzlerce Filistinli, İsrail’in askeri engellemelerini aşmak için zorlu toprak yolları kullanmak zorunda kaldı.

İsrail ordusu, üst üste ikinci gün olmak üzere, Batı Şeria’daki birçok ana geçiş noktasını kapatarak askeri varlığını artırdı. Kudüs’e açılan tüm kontrol noktaları tamamen kapatıldı.

AA muhabirlerinin sahadan aktardığına göre, İsrail ordusu kent girişlerinde yoğun kontroller gerçekleştiriyor, sivillere yönelik baskı ve sert uygulamalar devreye sokuluyor.

Kısıtlamalar yalnızca Filistinlilere uygulanıyor

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komitesi Başkanı Mueyyed Şaban yaptığı açıklamada İsrail’in Batı Şeria genelindeki neredeyse tüm kontrol noktalarını kapattığını belirtti.

Şaban, “İşgal güçleri, Filistin halkını toplu cezalandırma yoluyla sistematik olarak hedef alıyor. Bu uygulamalar, temel insan haklarına açık bir saldırı niteliğinde.” dedi.

Şaban ayrıca, kapatılan yolların ve kısıtlamaların yalnızca Filistinlilere yasaklandığını ve uygulandığını, buna karşın İsrailli yerleşimciler için açık bırakıldığını vurgulayarak, “Bu durum, işgal rejiminin sürdürdüğü ırkçı ayrımcılığın yeni bir örneğidir.” ifadesini kullandı.

Batı Şeria genelinde yaklaşık 898 farklı türde işgalci İsrail askeri kontrol noktası bulunduğunu belirten Şaban, bu yapıların yalnızca sivil yaşamı değil, sağlık, eğitim ve temel insani hizmetleri de felce uğrattığını belirtti.

Bu gelişmeler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım saldırılarının yanı sıra Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de baskı ve şiddeti tırmandırdığı bir döneme denk geliyor.

Filistin kaynaklarına göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana Batı Şeria’da en az 1000 Filistinli İsrail askerleri ve Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsrailliler tarafından öldürüldü, yaklaşık 7 bin kişi yaralandı, 17 bin 500’den fazlası ise gözaltına alındı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu. Plana göre, işgal ordusu Gazze Şeridi’ni kalıcı olarak işgal edecek, Filistinliler Gazze’nin güneyindeki “toplama kamplarına” sürülecek. İsrail burada toplama kamplarında Filistinlilere, “hayatta kalacakları” kadar insani yardım verecek.

Siyonist bakanlar, Gazze Şeridi’nde sağlam kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, oradan da başka ülkelere sürmeyi planladıklarını açıkladı.