Afganistan’ı, Irak’ı, Suriye’yi demokrasi ve özgürlük getirmek için kan gölüne çeviren ABD ve onun bilumum şürekâsı ile tokalaşanlar ellerini kaç kez yıkamalı? ABD, halkı Müslüman 57 ülkeyi boyunduruğu altına almış, seslerini soluklarını kesmiş durumda…
Yakup Döğer
Yeryüzünü kana bulayan, dünyanın tek hakimi olmaya çalışan Küresel emperyalist, hak yiyici büyük şeytan ABD, gittiği her yere demokrasi vaadiyle kan ve gözyaşı götürüyor. İşlediği zulümleri, soykırım ve katliamları işgal ettiği coğrafyalardaki yerli işbirlikçilerinin yardımıyla icra ediyor.
İkinci Dünya Savaşından sonra dünyada askeri ve iktisadi olarak söz sahibi olması, dünya devletlerine sözünü dinletmesi, azgınlığını artırarak, işgal edip sömürdüğü yerlerde pervasızca, hukuksuzca davranmasına yol açtı.
Dünyanın diğer ülkelerini, o ülkelerin iktidarlarını bir kenara bırakarak söylersek, halkı Müslüman olan 57 ülkeyi de boyunduruğu altına almış, seslerini soluklarını kesmiştir. Her biri muti bir bende gibi ABD’nin emri altında koltuklarında oturmaktadır. Ve işin tuhaf tarafı, bu ülkelerin liderlerinin hepsi Müslüman olduğunu söylemekte, dini vecibelerini yerine getirmektedir.
Bu ülkelerin Müslüman (!) liderleri, küresel emperyalistlerin hepsiyle tokalaşmakta, zalimlere samimice sarılmakta, bir araya geldiklerinde yüzlerinden tebessüm eksik olmamaktadır. Özellikle bu sevinç ve memnuniyetleri ABD zaliminin temsilcileriyle bir araya geldiklerinde daha çok belirginleşmektedir. Bu belirtinin emaresi olarak defalarca tokalaşmaktalar, defaten birbirine sarılmaktalar. Sonra ibadet vakitleri geldiğinde, ibadetlerini eda etmekteler.
Peki, bu Müslüman (!) liderlerin ibadetlerini eda etmeden önce temizlenmeleri gerekmez mi? Zalimlerle, katillerle, sömürgeci emperyalistlerle, soykırımcı canilerle tokalaşırken kirlenen ellerini nasıl yıkamalı ki, temizlenebilsinler? Zalimlere, katillere sarıldıklarında kirlenen, necasete batan vücutlarını, hani su temizleyebilir?
George Bush’la, Barack Obama’yla, Bill Clinton’la, Donald Trump’la, Joe Biden’le, Ariel Şaron’la, Benjamin Netanyahu ve bilumum çocuk ve kadın ve dahi insan katilleriyle tokalaşanlar, ellerini nasıl yıkamalı ki, temizlenebilsinler, ibadetleri makbul olsun?
Küresel emperyalistlerle, küresel zalimlerle tokalaşanların ellerine bulaşan kirler, sadece maddi kir midir? Yoksa ellerinden kalplerine giden damarlardan, kalpleri de manevi olarak kirlenir mi? Ellerindeki kirler yıkayınca çıkar da, kalplerindeki kiri nasıl temizlemeliler?
Genelde dünyayı özelde Müslümanların coğrafyasını kana bulayanlara, cinayetler işleyerek soykırım yapanlara, “Dostum”, “stratejik ortağım”, “geleceğimizi birlikte kuracağız” diyenler, kirlenen dillerini nasıl temizleyecekler? Elleri, bedenleri ve telaffuz eden dilleri necasete gark olanların kirlerini, bu dünyada hangi ırmak, hangi çağlayan, hangi deterjan temizleyebilir?
Afganistan’ı, Irak’ı, Suriye’yi demokrasi ve özgürlük getirmek için kan gölüne çeviren ABD ve onun bilumum şürekâsı ile tokalaşanlar, ellerini kaç kez yıkamalı? İlk çıktığı vakitler bir sudan ibaret olan, tarihi süreçte kutsallık atfedilen zemzem suyu, tokalaşırken kirlenen elleri, içince kirlenen kalbi ve duyguları temizleyebilir mi? Irak işgalinde iki milyon Müslümanı, beş yüz bin çocuğu katleden kanlı ellerle tokalaşanlar, ellerine bulaşan masum kanlarını nasıl temizleyecek?
Ve ABD ile tokalaşan devlet erkânı, ellerini nasıl yıkamalı ki, temizlenebilsinler? Ya da, neyle ve nasıl yıkarlarsa yıkasınlar, ellerine üst-başlarına bulaşan necasetten temizlenebilirler mi?
2 Comments
Yakup Dğer
7 Temmuz 2024, 19:24Eyvallah abi. Ne yazık ki kimseye anlatamıyor, kimseye dinletemiyoruz. Aslında herkes ne yaptığının farkında lakin yine de bile isteye yapıyorlar yapacaklarını.
REPLYmbozac
6 Temmuz 2024, 15:50tebrikler kardeşim okkalı bir yazı olmuş… ama kim anlar kim dinler… nisa 140 çok açık ifade ediyor hükmü; oysaki onlar/bunlar bunu defaatle yapıyorlar, üstelik bilerek….
REPLY