Hamas: UAD’nin kararları Gazze’nin tamamını kapsamalıydı

Hamas: UAD’nin kararları Gazze’nin tamamını kapsamalıydı

Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail’in Refah saldırılarına ilişkin kararı sonrası, Hamas, UAD’nin Gazze’nin tamamında saldırıları durdurma kararı almasını bekliyorduk açıklaması yaparken, Siyonist rejim ise Refah’a saldırıları durdurmayacağını açıkladı. Güney Afrika ise kararların “çığır açıcı bir gelişme” olduğunu öne sürdü. Mısır ve Suudi Arabistan’dan da açıklamalar yapıldı.

Uluslararası Adalet Divanı dün aldığı yeni tedbir kararlarında, siyonist rejimin Refah’a yönelik barbar saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze’ye girişine izin vermesine hükmetti.

Hamas: UAD’nin Gazze’nin tamamında saldırıları durdurma kararı almasını bekliyorduk

Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, UAD’nin, işgalcinin Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine yönelik saldırıları ile Filistinlilerin kısmen dahi yok olmasına yol açabilecek yaşam koşullarına sebep veren askeri saldırılarını ve tüm eylemlerini durdurma kararından memnuniyet duyulduğu belirtildi.

Açıklamada, “UAD’nin suçlu Siyonist yapının (İsrail) Refah kentine yönelik saldırılarını derhal durdurmasını ve soykırıma yol açan tüm eylemlerine son vermesini talep eden kararını memnuniyetle karşılıyoruz.” ifadesi kullanıldı.

UAD’nin “İnsani yardımların Gazze’nin tüm bölgelerine ulaştırılmasını ve Birleşmiş Milletler (BM) yetkili organları tarafından soykırım iddialarını araştırmak üzere görevlendirilen uzmanların Gazze’ye girişine izin verilmesini talep eden” kararından memnuniyet duyulduğu kaydedildi.

Açıklamada, “UAD’nin sadece Refah’ta değil Gazze Şeridi’nin tamamında halkımıza yönelik saldırıları ve soykırımı durdurma kararı almasını bekliyorduk. Cibaliya’da (Gazze’nin kuzeyi) ve Gazze Şeridi’nin diğer bölgelerinde yaşananlar; Refah’ta yaşananlardan daha az suç ve tehlike teşkil etmiyor değil.” ifadesine yer verildi.

Güney Afrika: Yeni tedbir kararları “çığır açıcı”

Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Dairesi Genel Müdürü Zane Dangor, ülkenin siyonist rejim aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açtığı soykırım davasında, mahkemenin yeni tedbirlere hükmetmesinin “çığır açıcı bir gelişme” olduğunu söyledi.

Dangor, konuyla ilgili değerlendirmesinde, Güney Afrika’nın UAD’nin bugün verdiği kararı memnuniyetle karşıladığını belirterek, “Divan, Filistinlilerin İsrail saldırılarından daha fazla zarar görmesini engellemek ve Gazze’nin tamamında hayati önem taşıyan gıda ve ilaç tedarikini sağlamak için İsrail’in Refah bölgesindeki askeri operasyonlarını durdurmasını emretti.” hatırlatmasını yaptı.

UAD’nin kararının fiilen bir ateşkes çağrısı olduğunu vurgulayan Dangor, “Bu açıdan Divan’ın aldığı bu karar, çığır açıcı bir karardır” diye konuştu. Dangor, siyonist rejimin Gazze’de soykırım niteliğindeki eylemlerinin soruşturulması için Birleşmiş Milletler (BM) tarafından atanan soruşturmacılara erişim izni emri veren kararın önemine işaret ederek, “Bu çok önemli bir emirdir. BM Güvenlik Konseyi’nin bunu dikkate almasını umuyoruz. İşin bu kısmında müdahil olmaları için BM Güvenlik Konseyi’ne başvuracağız.” dedi.

İşgalci İsrail’in UAD kararlarına uyma zorunluluğu bulunduğunu vurgulayan Dangor, Güney Afrika’nın uluslararası hukukun saygınlığı adına bu karara uyulmasını sağlamak için diğer devletlerle temas halinde olacağını bildirdi.

Siyonist Bakan: Refah’a saldırılar sürecek

Siyonist Kültür ve Spor Bakanı Miki Zohar, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah bölgesine saldırıların devam edeceğini belirtti. Zohar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) yargıçlarını Gazze’ye davet ederek siyonist esirleri serbest bırakması için “Hamas’ı ikna etmeye” çağırdı.

“Bu oluncaya kadar Refah’a saldırıların durmasının ihtimali yok.” ifadelerini kullanan Zohar, UAD’nin, İsrail’in Refah’taki askeri saldırılarını ve tüm eylemlerini derhal durdurması kararına itiraz etti. “Gazze’deki İsrailli esirleri kurtarmanın tek yolunun saldırılarla Hamas üzerinde baskı kurmak” olduğunu ileri süren Zohar, buna devam edilmesi gerektiğini savundu.

Suudi Arabistan karardan memnun

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından, UAD’nin İsrail hakkında aldığı karara ilişkin yazılı bir açıklama yayımlandı. Suudi Arabistan’ın UAD’nin siyonist rejim hakkında aldığı Refah’a yönelik askeri saldırılarını ve diğer eylemlerini derhal durdurması yünündeki kararını memnuniyetle karşıladığı belirtilirken, söz konusu kararın Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesine dayandığına dikkati çekildi.

Açıklamada, “Suudi Arabistan, Filistin halkının kanuni ve ahlaki haklarına yönelik olumlu bir adım olan bu kararı takdir eder. Ancak aynı zamanda ilgili uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak tüm Filistin topraklarını kapsayan uluslararası kararların önemini vurgulamaktadır.” ifadesine yer verildi.

Uluslararası topluma da “kardeş Filistin halkına yönelik her türlü saldırının durdurulması için sorumluluklarını üstlenmesi” çağrısı yinelendi.

Mısır: İsrail UAD’nin tedbir kararlarına uymalı

Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Kahire yönetiminin, UAD’nin kararını memnuniyetle karşıladığı belirtildi. Açıklamada, siyonist rejime, yasal yükümlülüklerine uyması ve UAD tarafından açıklanan tüm geçici tedbirleri uygulaması çağrısında bulunuldu.

Gazze Şeridi’nde kötüleşen insani koşulların tüm hukuki yükümlülüklerinden orada işgalci güç olarak bulunan İsrail’in sorumlu olduğu vurgulanan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) ve etkili uluslararası taraflara da Gazze Şeridi’ndeki insani felakete son verilmesi ve kapsamlı bir ateşkes sağlanması için kararlı tedbirler alarak hukuki ve insani sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısı yapıldı.

BM: Kararlara tarafların gerektiği gibi uyacaklarına inanıyoruz

Genel Sekreter sözcüsü Stephane Dujarric, basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Genel Sekreter Guterres’in UAD’nin kararını dikkate aldığını belirten Dujarric, “Genel Sekreter, BM Şartı ve mahkeme tüzüğü uyarınca Uluslararası Adalet Divanı’nın kararlarının bağlayıcı olduğunu hatırlatmakta ve tarafların mahkemenin kararına gerektiği gibi uyacaklarına inanmaktadır.” diye konuştu.

Dujarric, Genel Sekreterin ayrıca mahkeme tarafından emredilen geçici tedbirlere ilişkin bildirimi BM Güvenlik Konseyi’ne uygun şekilde ileteceğini ifade etti.

UAD’nin kararının BM’nin sahadaki yardım operasyonlarını kolaylaştırıp kolaylaştırmayacağıyla ilgili bir soruyu cevaplayan Dujarric, “Kanıt uygulamada olacaktır. BM için işlerin kolaylaşmasının tek yolu askeri harekatın sona erdiğini görmemizdir. İnsani bir ateşkesi, sınırsız insani erişime sahip olabileceğimiz ve tüm rehinelerin serbest bırakılabileceği bir ortamın yaratıldığını görmek istiyoruz.” dedi.

Dujarric, UAD kararları uygulansın veya uygulanmasın BM’nin Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaştırmak için her türlü çabayı sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.

Borrell: Arap ülkeleriyle diyalog kurmamız lazım

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB’nin hukukun üstünlüğünü temel alan uluslararası kurumlara verdiği destekle siyonist rejime verdiği destek arasında bir seçim yapmak zorunda kalacağını söyledi.

İtalya’nın Floransa kentindeki Avrupa Üniversitesi Enstitüsü (EUI) tarafından düzenlenen “The State of the Union” (Birliğin Durumu) paneller serisine katılan Borrell, uluslararası gündemdeki konular ve bunlara AB’nin yaklaşımına dair değerlendirmelerde bulundu.

Borrell, Filistin-İsrail meselesinde siyasi çözüm vurgusu yaparak, “Arap ülkeleriyle diyalog kurmamız ve siyasi çözüm inşa etmemiz gerekiyor çünkü askeri çözüm yok. Siyasi çözüm bizimle başlamalı yoksa çözüm olmayacak. Avrupa ülkeleri bunu anlamalı. Umuyorum ki pazartesi günü Brüksel’de bu konuda ileri bir adım atacağız.” dedi.

Gazze’deki durumun Avrupa’yı böldüğünü belirten Borrell, bazı üyelerin Birleşmiş Milletlerde Gazze ile ilgili oylamalarda lehte, bazılarının aleyhte ya da çekimser oy kullandığına işaret ederek, bu açıdan AB’yi temsil etmenin zorluğuna dikkati çekti.

Uluslararası Adalet Divanının (UAD) İsrail’in, Refah’taki askeri saldırılarını ve tüm eylemlerini derhal durdurmasına yönelik aldığı karara atıfta bulunan Borrell, şunları kaydetti:

“Mesela bugün UAD’nin aldığı karara bakalım. AB olarak ne yanıt vereceksiniz? Bizim tavrımız ne olacak? Hukukun üstünlüğüne dayalı uluslararası kurumlara olan desteğimizle İsrail’e olan desteğimiz arasında bir seçim yapmak zorunda kalacağız.”

İspanya, İrlanda gibi bazı Avrupa ülkelerinin Filistin devletini resmen tanımasının iki devletli çözüme yönelik bir çabayı temsil ettiğini belirten Borrell, “Bu, Hamas’ı desteklemek ya da antisemitizmi ifade etmekle eşdeğer değil.” ifadesini kullandı. Bu arada, AB Yüksek Temsilcisi’nin katıldığı oturumun başında Filistin bayrağı açan üç öğrenci, Borrell’in konuşmasını keserek kendi bildirilerini okudu. Borrell de bir süre öğrencileri dinleyip, “Ne demek istediğinizi anlıyorum. Tam da bugün UAD, İsrail’in Gazze’ye müdahalesine son vermesine hükmetti.” dedi.

Diğer yandan Borrell, sabah saatlerinde İspanyol televizyon kanalı TVE’de yayımlanan demecinde de Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçları nedeniyle “yakalama kararı” çıkartılması için başvuruda bulunması nedeniyle İsrail’e çağrıda bulunarak, UCM yargıçlarına “gözdağı vermemesini” ve onları “tehdit etmemesini” istedi.

Af Örgütü: İsrail Refah’taki operasyonlarını durdurmalı

İngiltere merkezli Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Heba Morayef, Uluslararası Adalet Divan’nın (UAD) İsrail aleyhine aldığı son tedbir kararlarına ilişkin, “UAD açıkça belirtti, İsrail, Refah’taki askeri operasyonlarını, herhangi bir askeri eylem soykırım suçu sayılacağı için tamamen durdurmalı.” açıklamasını yaptı.

Morayef, UAD’nin İsrail’in aleyhine verdiği ek tedbir kararlarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, UAD’nin ilk tedbir kararları üzerinden geçen süre içinde Gazze’deki insani durumun daha da kötüye gittiğini kaydetti.

Gazze’de 35 bine yakın insanın öldürüldüğünü kaydeden Morayef, “Sivillere yönelik hukuksuz saldırılara ilişkin kanıtlar artıyor, Birleşmiş Milletler (BM) ise yetersiz insani yardımların bulunduğu bölgede kıtlık açıklamaları yapıyor.” ifadesini kullandı.

Morayef, İsrail’in Refah’a saldırı planlarını UAD’nin tedbir kararlarına ve Gazze’deki insani yardım sistemini kötü yönde etkilenmesine rağmen yaptığını belirterek, “Refah’ın doğusuna karadan müdahale, 800 binin üzerinde Filistinlinin topluca yerinden edilmesine ve bölgenin en büyük hastanesi Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesinin kapanmasına neden oldu.” değerlendirmesini yaptı.

İsrail’in bölgeden ayrılmak zorunda bırakılan Refah’taki Filistinlilere güvenli alan olarak gösterdiği yerlerde yeterli donanım, altyapı ve koşulların bulunmadığının da altını çizen Morayef, “İsrail’in Refah Sınır Kapısının kapatılması da dahil eylemleri, Gazze’deki sivillerin yaşamını korumak bir yana İsrail kuvvetlerinin zalim ve insanlık dışı politikalar izlediğini, soykırım riskiyle karşı karşıya olan Filistinlilerin hayatlarına karşı şok edici bir umursamazlık sergilediğini gösteriyor.” açıklamasında bulundu.

Morayef, İsrail’i derhal Refah’taki ve tüm Gazze’deki kara saldırılarını durdurmaya, insani yardımların bölgeye engelsiz girişini sağlamaya da çağırdı.

Bölgede inceleme yapacak BM yetkililerinin Gazze’ye girişini sağlama sorumluluğunun da İsrail’de olduğuna yönelik UAD açıklamasını hatırlatan Morayef, şunları söyledi:

“Önceki tedbir kararlarının ardından alınan son karar, diğer ülkeler için artık bir uyarı değildir, UAD’nin soykırımı önlemeye yönelik tüm tedbir kararlarının uygulanmasını sağlamaları gerektiğini gösteren bir adımdır. İsrail’in müttefikleri, Refah’taki saldırıların durması için tüm nüfuzlarını kullanmalı ve ateşkes sağlanması için baskı yapmalıdır.”

Morayef, ateşkesin, UAD’nin tedbir kararlarını uygulamak, Gazze’de yaşanan insani krizi hafifletmek ve esirlerin serbest bırakılması için en etkili yol olduğunu da sözlerine ekledi.

Uluslararası Adalet Divanı, yeni tedbir kararlarında, İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve İsrail’in suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze’ye girişine izin vermesine hükmetmişti.

Norveç: Kararların uygulamasını bekliyoruz

Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine saldırılarını derhal durdurmasına hükmettiği ihtiyati tedbir kararının bu ülke tarafından uygulanmasını beklediğini söyledi. Eide, AA muhabirine yaptığı açıklamada, UAD’nin bugün aldığı kararın “önemli” olduğunu vurguladı.

Kararla daha önce “İsrail’in uyması gereken” tedbirlerin pekiştirildiğini kaydeden Eide, “İsrail’in kararları uygulamasını bekliyorum.” dedi. Eide, “Geçici tedbir kararı verme yetkisi de dahil olmak üzere UAD’ye ve işlevlerine saygı gösterilmesi, uluslararası hukukun ve hukuk düzeninin güçlendirilmesi için elzem.” diye konuştu.

Belçika: Karar derhal uygulanmalı

Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib,  X hesabından yaptığı paylaşımda, “UAD, İsrail’in bir an önce Refah’a askeri düzenlediği operasyonu durdurmasına, bu kararın hemen uygulanmasına hükmetti.” hatırlatmasını yaptı.

Derhal ateşkes, esirlerin salıverilmesi ve iki devletli çözüm için müzakere çağrısında bulunan Lahbib, “Belçika, bu kararın derhal uygulanması çağrısında bulunuyor. Gazze’deki şiddet ve insani dram sona ermeli.” ifadesini kullandı.

UAD’de siyonist rejim aleyhine açılan soykırım davası

Güney Afrika Cumhuriyeti, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık 2023’te İsrail aleyhine UAD’de dava açmıştı.

Güney Afrika, Gazze’deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD’den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istemiş ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar 11-12 Ocak’ta Hollanda’nın Lahey kentindeki Barış Sarayı’nda yapılmıştı.

Divan, 26 Ocak’ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için tüm önlemleri almasına, Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze’deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetler ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına ve Gazze’deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi’nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına hükmetmişti.

İsrail’in bu tedbir kararlarına uymaması ve Gazze’de kötüleşen insani durumun ardından Güney Afrika, ilk olarak “İsrail’in Refah kentine planladığı saldırının ortaya çıkaracağı büyük çaplı öldürme, zarar verme ve yıkım eylemleri” nedeniyle 12 Şubat’ta UAD’den acilen yeni tedbirlere hükmedilmesini talep etmişti.

Divan, 16 Şubat’taki kararında, mahkemenin yeni tedbirlere hükmetmesini gerektiren ölçüde önemli gelişmeler olmadığı gerekçesiyle mevcut tedbirleri yeterli bulmuştu.

Güney Afrika bunun ardından 6 Mart’ta Gazze’de baş gösteren kıtlık nedeniyle yeniden ek tedbir talebinde bulunmuş ve Divan, 28 Mart’ta İsrail aleyhine özellikle insani yardımların Filistinlilere ulaşmasının sağlaması için ek tedbirlere hükmetmişti.

Güney Afrika, 10 Mayıs’ta Gazze’deki durumun telafisi mümkün olmayacak derecede ve ciddi şekilde kötüleştiği gerekçesiyle Divan’a ek tedbir kararlarına hükmetmesi için başvurmuştu.

Divan 24 Mayıs’taki kararında, Refah’ta, sıkışan Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı insani felaket tehlikesi nedeniyle daha önce hükmettiği tedbirlerin yeterli olmadığını belirterek; İsrail’in Refah kentine yönelik askeri saldırılarını derhal durdurmasına, Gazze’de acilen ihtiyaç duyulan hizmetlerin ve insani yardımın engelsiz bir şekilde sağlanabilmesi için Refah Sınır Kapısı’nı açık tutmasına, BM yetkili organları tarafından soykırım iddialarını araştırmak üzere görevlendirilenlerin, Gazze Şeridi’ne engelsiz erişimini sağlamak üzere etkili tedbirler almasını ve alınacak tüm tedbirlere ilişkin bir ay içinde Mahkeme’ye bir rapor sunmasına hükmetti.

Uluslararası Adalet Divanı’nın yeni kararı: Refah’a saldırıları durdurun

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *