Matematikçi ve Şair Olarak Ömer Hayyam

Matematikçi ve Şair Olarak Ömer Hayyam

Yaşadığı dönem boyunca onun şair olduğunu kimse bilmiyor, vefatından sonra özel sandığını açan yakınları şiirlerini buluyorlar. Hayyam’ın bunu özellikle yaptığını düşünüyorum. Hayyam’ın şairliği ve matematikçiliği, çok zıt gibi görünen bu iki yönünün birleşimiyle aynı potada erir.

İbrahim Eryiğit

Ömer Hayyam adını duymayan yoktur sanırım. Hem matematikte hem de şiirde, her anlamda zirvede bir insan olduğunu onu tanıyan herkes kabul edecektir. 1048 yılında İran’ın Nişabur kentinde dünyaya geldi. Son derece başarılı bir eğitim hayatı yaşayan Hayyam, özellikle matematik konusunda kendisini çok geliştirmiş ve günümüz matematiğine “bilinmeyen” anlamına gelen “x”i kazandırmıştır. Denklemlerdeki bilinmeyeni önceleri şey ile ifade eden Hayyam, sonraları onu bir harfle göstermenin daha somut olacağını düşünerek, şey yerine x demeyi tercih etmiştir.  Hayyam, matematiğin yanında astronomi ve edebiyatla, daha doğrusu özellikle şiirle ilgilenmiştir. 1131 yılında hayatını kaybeden Ömer Hayyam geride birçok değerli eser bırakmıştır. Rubaiyat adlı eserinde, cebirsel denklemlerin çözümlerini tartışmış ve bir ikinci dereceden denklem için bir çözüm yöntemini ortaya koymuştur. Şu anda birçok matematikçinin çözemediği 6. ve 7. dereceden denklemleri 11. yüzyılda çözmeyi başarmıştır. Diğer yandan, onun şairliği genellikle rubailerinden kaynaklanır; bu, kısa şiirsel dörtlüklerden oluşan bir formattır.

Hayyam’ın şiirleri, aşk, doğa, yaşamın geçiciliği ve felsefe konularını içeren derin düşünceye sahiptir. Yaşadığı dönem boyunca onun şair olduğunu kimse bilmiyor, vefatından sonra özel sandığını açan yakınları şiirlerini buluyorlar. Hayyam’ın bunu özellikle yaptığını düşünüyorum. Onu matematikçi ve astronom olarak tanıyan insanların gözünde, -şair olarak bilindiği takdirde- şairliğinin, matematikçiliğini gölgeleyeceği endişesinden kaynaklandığını söylemek mümkün. Böylesi bir ikilemi hayatı boyunca yaşayan biri olarak söylüyorum. Beni matematikçi olarak tanıyan insanlar, bir süre sonra şair olduğumu veya beni şair olarak tanıyan insanlar, matematikçi olduğumu öğrenince bana olan bakışlarının olumsuz yönde değiştiğini defalarca yaşadım ve halen de yaşıyorum. İnsanlığı sayısal ve sözel zekâ diye ayrıştıran anlayış ve böylesi saçma bir ayrıştırmayı kabul edenlerin gözünde, matematikçilerden şair, şairlerden de matematikçi olamaz gibi klişe bir anlayışın basitliğini burada tartışmanın bir anlamı olmayacağı düşüncesindeyim. Beni bu konuda takdir edenler ve kutlayan insanlar da yok değil tabi. Gerçi ben kimse için matematikçi ve şair olmadım, o yüzden hakkımdaki olumsuz görüşleri de saygıyla karşılıyorum.

Ömer Hayyam’ın şairliği ve matematikçiliği, çok zıt gibi görünen bu iki yönünün birleşimiyle aynı potada erir. O, estetik düşünceyi ve bilimsel zekâyı bir araya getiren nadir kişiliklerden biridir. Hayyam’ın rubailerinde, dünyanın geçiciliği, insanın kaderi, yaşamın anlamı, özgürlük ve doğa gibi derin felsefe konularına, matematiksel ve geometrik metaforlarla yaklaşması dikkat çeker. Şiirlerinde genellikle içsel bir derinlik, mizahi ve ironik bir yaklaşım görülür. Matematik terimleri ve kavramları, onun düşünsel derinliğini şiirine yansıtır. Örneğin, Hayyam sıklıkla zamanın geçişini geometrik şekillerle ifade eder ve matematiksel sembollerle insanın varoluşunu betimler. Şiirlerindeki matematik, soyut konuları somut bir şekilde ifade etmesine ve okuyucuya düşündürücü bir deneyim sunmasına yardımcı olur. Bu şekilde, Hayyam’ın şiiri, matematiksel düşünceyi estetikle birleştirerek, hem duygusal hem de entelektüel bir derinlik kazanır. Bu özgün yaklaşım, onu hem şairlikte hem de matematikte önemli bir figür haline getirir. Hayyam’ın şiirlerinde matematik, onun derin düşünce yapısının bir yansımasıdır. Hayyam, matematiği ve astronomiyi yoğun bir şekilde çalışmış bir bilim insanı olarak bilinir. Şiirlerinde sıkça geometri, sayılar ve evrensel düzen gibi matematiksel konuları işler. Bu, onun dünya görüşünü ve felsefi yaklaşımını yansıtarak şiirlerine derinlik katar.

Ömer Hayyam’ın Rubaiyat adlı eseri, matematiksel kavramları ve evrenin düzeniyle ilgili felsefî düşünceleri içeren bir dizi dört dizeden oluşan şiirlerden oluşur. Bu şiirlerde matematiksel semboller, sayılar ve geometrik kavramlar sıkça kullanılarak hayatın anlamı, kader, zaman ve evrenin düzeni gibi konular ele alınır.  Bu bağlamda Hayyam, hem matematiksel zekâsını hem de derin düşünce kapasitesini yansıtan önemli bir miras bırakmıştır. Dünyanın güneş etrafında döndüğünü Galileo Galilei’den yaklaşık 520 yıl önce öğrenen Hayyam, birçok ayette dünyanın düz olduğunu ve güneşin dünya etrafında döndüğünü belirten yaygın dini inanışa karşı çıkmayı göze alamamış ve bu görüşünü açıklamaktan çekinmiş olabilir. Yazımın başında da belirttiğim gibi şiirleri ölümünden sonra bulunmuştur:

Gün doğar gece olur gün biter yıl sona erer
Ama ne var ki dünya dönmeye devam eder
Biz de döneriz toprağa birer birer
Ömür bir döngüdür herkesin sonu vardır

***

Gökyüzü bir kubbe dünya bir küre
Geometriyle ölçülen bir zevke döner
Yaşam, bir denklem, aşk bir nüans
Hayatın matematiği, kalpte çözülür

Sizleri, Hayyam’ın Rubaileriyle baş başa bırakmak istiyorum:

Dünya, bir kenara bırakılmış dev bir çember
Ve yaşam, noktasal bir anın ötesinde bir sayıdır
Zaman, eğri bir çizgi boyunca uzanır
Sayısız sonsuzluğun içinde kaybolmuş bir hikâyedir

***

Sayıları bilen kim gizemi çözer
Döngüsünü gören zamanı ölçer
Bir noktadan bir başka noktaya ölüm
Matematikle yazılır kâinatın sırrı

***

Zamanın labirentinde kaybolan akıl
Sayılarla oynar, matematik bu yıl
Geometriyle çizer hayatın izini
Ölçer her anı, matematik aşkla dolu

***

Evren bir denklem yıldızlar sayılar
Geometrik dansları matematik hikâyeleri
Her an bir sayıdır akar zaman nehir gibi
Matematikle örülü bu sonsuz seyahat

***

Sonsuzluğun ötesinde bir nokta var
Matematikle çözülen evrenin sırrı
Sayılarla dans eder yıldızlarla konuşur
Hayyam’ın kaleminde matematik bir şiir

Ömer Hayyam’ın bu rubailerinden esinlenerek, bir rubai de ben yazayım istedim:

Zamanın dokusunda kaybolan ömrümüz
Matematikle işlenir evrenin örgüsü
Sayılarla ölçülen her an bir hazinedir
Hayyam’ın matematikle dokuduğu serüven

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *