BM İsrail’e ses çıkarmazken, raportörler yaşananlara ‘vahşet’ diyor

BM İsrail’e ses çıkarmazken, raportörler yaşananlara ‘vahşet’ diyor

ABD’nin kontrolü altındaki BM siyonist rejim aleyhinde cılız sesler çıkarırken, BM bünyesinde bulunmayan BM raportörleri, işgalcinin Müslüman Filistin halkını yok etmeye çalıştığını vurguluyor.

BM’nin farklı alanlardaki 33 raportörünün imzasıyla, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarını konu alan yazılı açıklama yayımlandı.

Uluslararası topluma Filistin halkına yönelik soykırımı önleme çağrısında bulunulan açıklamada, işgalci İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere karşı gerçekleştirdiği ağır ihlallerle soykırım yapmakta olduğu belirtildi.

Açıklamada, artan soykırım kışkırtmalarının, siyonist rejimin “işgal altındaki Filistin halkını yok etme” yönündeki açık niyetini, Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarının geri kalanında “ikinci Nekbe”yi gerçekleştirmesi için yüksek sesli çağrıların kanıtlarını ortaya koyduğu kaydedildi.

Raportörlere göre ‘meşruiyet’ şartı, tepkinin uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde olması’

Raportörlerin Gazze’deki soykırım riskine ilişkin endişelerini daha önce de dile getirdikleri hatırlatılan açıklamada, “Ülkelerin çağrımıza kulak vermemesi ve derhal ateşkes sağlanmamasından büyük rahatsızlık duyuyoruz. Bazı ülkelerin, İsrail’in Gazze halkına karşı savaş yöntemine desteğinden ve uluslararası sistemin soykırımı önlemede seferber olmamasından derin endişe duyuyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Gazze’de gerçekliğin, hayatta kalanların yaşadığı dayanılmaz acı ve travmayla birlikte büyük bir felaket olduğu vurgulanan açıklamada, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarının ardından bu tür korkunç ihlallerin “kendini koruma adına” meşrulaştırılamayacağı belirtildi.

Açıklamada, “İsrail’in tepkisinin meşru olabilmesi için kesinlikle uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde olması gerekir. Gazze’nin bazı bölümlerde yeraltı tünellerinin bulunması, doğrudan hedef alınamayan veya orantısız şekilde zarar gören bireylerin ve altyapının sivil statüsünü ortadan kaldırmaz.” ifadelerine yer verildi.

Acil ateşkes çağrısı

Kısa vadede işgal rejimine ve Hamas’a ateşkes uygulaması yönünde çağrı yapılan açıklamada, Gazze’deki insanlara acil ihtiyaç duyulan insani yardımın engelsiz bir şekilde ulaştırılmasına izin verilmesi gerektiğine işaret edildi.

Açıklamada, Hamas’ın rehineleri koşulsuz ve güvenli bir şekilde serbest bırakması gerektiği belirtilerek, işgalci tarafından keyfi olarak gözaltına alınan Filistinlilerin derhal serbest bırakılması gerektiğinin de altı çizildi.

Çatışmalardan en çok etkilenen hastalar, engelliler, yaşlılar ve çocuklar için Batı Şeria, Doğu Kudüs ve İsrail’e doğru insani koridorlar açılması çağrısında da bulunulan açıklamada, işgal altındaki Filistin topraklarında BM denetimi altında uluslararası bir koruyucu yapının konuşlandırılması gerektiği de kaydedildi.

Açıklamada, “BM’ye üye devletlere, söz konusu durumun yalnızca İsraillilerin ve Filistinlilerin kaderi olmadığını, aynı zamanda bölgedeki çatışmanın ciddi şekilde artmasının, daha fazla insan hakları ihlaline ve masum sivillerin acı çekmesine yol açacağını hatırlatıyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

BM özel raportörleri

BM özel raportörleri, İnsan Hakları Konseyinin özel mekanizmaları olarak tanınan sürecin bir parçası olarak biliniyor.

BM İnsan Hakları sistemindeki “bağımsız” özel mekanizmalar, Konseyin belirli bir ülkenin durumunu veya dünyanın herhangi bir yerindeki tematik sorunları ele alan bağımsız bilgi toplama ve izleme mekanizmaları olarak öne çıkıyor

BM bünyesinde bulunmayan özel mekanizmaların uzmanları, gönüllülük esasına göre ve bağımsız olarak çalışmalarını yürütüyor.

Merkezi ABD’de bulunan ve İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan Birleşmiş Milletler ise, ABD ve batılı demokratik düzenin emniyet sübabı olarak işlev görüyor.

Guterres, ‘savaşın bile kuralları vardır’ diyebilmişti

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, vahşetin başladığı 7 Ekim’den ancak 17 gün sonra, 24 Ekim’de BM Güvenlik Konseyindeki konuşmasına, yine Hamas’ın İsrail’de gerçekleştirdiği saldırıları kınayarak başlamış ardından şunları söylemişti:

“Ancak Hamas saldırılarının durduk yere ortaya çıkmadığının da bilincinde olmalıyız. Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz tutuluyor. Topraklarının adım adım yerleşim yerleri tarafından ele geçirilmesine ve şiddete şahit oluyor. Ekonomileri yıkılmış, insanlar yerlerinden edilmiş ve evleri yerle bir edilmiş durumda. Siyasi çözüme olan inançları yok olmaya başladı.”

Antonio Guterres, Hamas’ın, siyonistlere  yönelik saldırılarının “Filistin halkını toplu cezalandırmayı meşru kılamayacağını” belirterek, “Savaşların bile kuralları vardır” demişti.

Bu sözlere öfkelenen işgalci İsrail’in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan, BM Genel Sekreteri’nin istifasını istemiş ve siyonist Dışişleri Bakanı Eli Cohen de Guterres ile görüşmesini iptal etmişti.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *