Halkı müslüman ülkelerin ‘liderleri’ Gazze için toplanıyor

Halkı müslüman ülkelerin ‘liderleri’ Gazze için toplanıyor

Demokratik dünyanın himayesi altında 35 gündür Gazze’de on binlerce ton bomba kullanarak kıyım yapan siyonist rejime tepki verme gayesi ile, halkı Müslüman 57 devletin üye olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı yarın Suudi Arabistan’da ‘olağanüstü’ toplanacak. Yapılan açıklamada, zirve için “İslami ortak bir duruş ve eylem geliştirmeyi hedefliyor” ifadesi kullanıldı. Teşkilat, katliamın 11. gününde de toplanmıştı.

1948 yılında demokratik batı devletleri tarafından Filistin toprakları işgal edilerek kurulan İsrail adı verilen işgal rejimi, bugüne kadar Filistin topraklarının yaklaşık yüzde 90’ını gasp etti. Batı Şeria ve Gazze olmak üzere ikiye bölünen ve küçültülen Filistin toprakları ise kalan yüzde 10’luk bölümüne de dağınık olarak sahipler.

Batı Şeria’nın liderliği Filistin Kurtuluş Örgütü adı verilen gayrı İslami bir yönetime sahipken, Gazze bölümünün liderliği ise İslami Direniş Hareketi Hamas tarafından yürütülüyor. FKÖ, yıllar içerisinde işgal rejimi ile birçok anlaşma yaparak iktidarını korumayı sağlamasına karşın, otorite altında tuttuğu topraklara işgal rejiminin operasyonlarını engelleyemez durumda bulunuyor. Hamas’ın yönetimindeki Gazze ise 2006 yılında işgal rejimi tarafından abluka altına alındı. Hamas hem siyasi hem silahlı direniş sergilerken, İslami Cihad silahlı direniş yapan Gazze merkezli örgütler durumunda.

Gazze’deki İslami direnişi yok etmek üzere harekete geçen siyonist işgal rejimi ise, kuruluş aşamasında kendisine destek veren batılı demokrasilerin yeniden kendisine sağladığı büyük destek ile 7 Ekim’de Hamas’ın yaptığı operasyon sonrası harekete geçti. Bugüne kadar geçen 35 gün boyunca gece gündüz Gazze’ye on binlerce ton bomba yağdıran siyonist rejim, kasıtlı olarak sivilleri hedef aldı. Evleri, okulları, hastaneleri, ambulansları, camileri ve kiliseleri bombaladı. Bu katliamlar üzerine barbar rejime yapılan ateşkes çağrıları, öncelikle demokratik devletler tarafından reddedilirken, başta ABD olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Kanada ve Japonya siyonist rejime üst düzey ziyaretlerde bulunarak siyasi, askeri ve ekonomik yardımlarını sundu.

Devam eden vahşetin dünya halklarında tepki oluşturması, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kuruluşları harekete geçirdi. Bu kuruluşlar, dünyada oluşan tepkileri sönümleyecek şekilde, işgal rejiminin yaptığı kıyımı rakamlara dönüştürürken, açıklamalarında siyonist rejimi şiddetle kınadıklarını vurguladılar.

Benzer şekilde Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı da bugüne kadar yaptıkları toplantı ve açıklamalarda, siyonist vahşeti durdurmak üzere, bu rejimin arkasında bulunan demokratik kapitalist dünyayı göreve çağırdılar. Ekim ayı içerisinde toplanan bu iki grup, açıklama yapıp dağılmalarına karşın, vahşetin uzun sürmesi nedeni ile gözler yeniden üzerlerine çevrilmiş durumda.

Bu hafta sonu, Suudi Arabistan’da yeniden bir araya gelecek olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın üyesi 57 devlet bulunuyor. 11 Kasım Cumartesi günü Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleşecek 8. Olağanüstü İslam Zirvesi’ne ilişkin olarak teşkilattan yapılan yazılı açıklamada, bu olağanüstü zirvenin dönem başkanı Suudi Arabistan’ın davetiyle düzenleneceği belirtildi. “Zirvede İsrail’in Filistin halkına yönelik acımasız ve benzeri görülmemiş saldırıları ele alınacak.” denildi.

Açıklamada, 9 Kasım Perşembe günü üye devletlerin temsilcileri düzeyinde hazırlık toplantısının yapıldığı aktarıldı. Zirve öncesinde dışişleri bakanları düzeyinde yapılacak toplantıda alınacak kararların zirvede liderlerin onayına sunulacağı belirtildi.

Açıklamada, “Bu Zirve, İslam ümmetinin merkezi davası olan Filistin meselesi ve Kudüs kentine ilişkin tehlikeli gelişmeler üzerine düzenleniyor. Zirve, İsrail’in Filistin halkına yönelik devam eden acımasız saldırılarına karşı İslami ortak bir duruş ve eylem geliştirmeyi hedefliyor.” ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, siyonist rejimin Filistin halkına karşı işlediği katliam suçları sebebiyle Gazze Şeridi başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarının her köşesinde insani durumun kötüleştiği vurgulandı.

18 Ekim toplantısı

Teşkilat, bir önceki toplantısını, katliamın başladığı 7 Ekimden günler sonra yapmıştı. Açık Katılımlı İcra Komitesinin Dışişleri Bakanları düzeyinde 18 Ekim’de Suudi Arabistan’da düzenlenen olağanüstü toplantısında “İşgalcinin Filistin halkına yönelik devam eden askeri saldırısı” ele alınmıştı. Toplantıdan sonra yayımlanan bildiride, Filistin’in İsrail’in saldırganlığına karşı kendini savunma meşru hakkının desteklendiği vurgulanmıştı.

“İİT üyesi ülkelerin başkentlerindeki misyonlarının ve uluslararası organizasyonların hemen harekete geçmesi” çağrısında bulunulan bildiride, saldırganlığın kınanması ve durdurulmasının yanı sıra Filistin halkına insani yardımların sağlanması için gerekli çabanın gösterilmesi istendi.

İşgalci İsrail’in Filistinlilere karşı “barbarca” saldırganlığının derhal sona ermesi ve Gazze Şeridi’ne uygulanan ablukanın kaldırılması çağrısı yapılan bildiride, saldırganlığın kınanması ve durdurulmasının yanı sıra Filistin halkına insani yardımların sağlanması için gerekli çabanın gösterilmesi istenmişti.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) kararları çerçevesinde kabul edilmiş uluslararası insancıl hukuk standartlarına uygun olarak ve 2018’deki “İİT Yedinci Olağanüstü İslam Zirvesi Konferansı” bildirisi kararları doğrultusunda, “işgal güçleri ve aşırılık yanlısı sömürgeci yerleşimcilerin devam eden saldırılarına karşı masumları korumak üzere” uluslararası koruma gücü gönderilmesi yoluyla Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması ihtiyacı vurgulanmıştı.

Teşkilat, İsrail’le kurulan diplomatik ilişkilerin kesilmesi ya da işgalciye arka çıkan demokratik rejimlere ilişkin bir açıklama yapmaktan kaçınmıştı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *