Kobani olaylarının 9. yılı

Kobani olaylarının 9. yılı

6 Ekim 2014’te HDP tarafından Kobani’deki olaylar gerekçe gösterilerek yapılan sokağa çıkma çağrısı ve ardından yaşanan silahlı çatışmaların üzerinden 9 yıl geçti. Olaylara ilişkin açılan birçok dava halen devam ediyor.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, HDP Merkez Yürütme Kurulunca 6 Ekim 2014’te yapılan açıklamanın ardından terör örgütü YPG/PKK yandaşları tarafından Aynularab (Kobani) bahanesiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde barikatlar kurulup yollar kesildi.

Olaylarda uzun namlulu silah, molotofkokteyli, havai fişek, taş ve sopalarla kamu binalarına, vatandaşların evlerine, iş yerlerine ve araçlara zarar verildi.

Şiddet olaylarında 2 polis ile, Diyarbakır’da Kurban Bayramı dolayısıyla yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü ve üç arkadaşının da aralarında bulunduğu 35 kişi hayatını kaybetti, 435’i sivil, 326’sı güvenlik görevlisi 761 kişi yaralandı.

Olaylar sonrası 37 “nitelikli adam öldürme”, 29 “adam öldürmeye teşebbüs”, 3 bin 777 “mala zarar verme”, 25 “alıkoyma”, 395 “hırsızlık”, 15 “yağma”, 308 “iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal”, 13 “Türk bayrağını yakma, 7 “Atatürk’ü Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlaması ile dava açıldı.

Terör örgütü yandaşlarının saldırıları sonucu çok sayıda ev ve iş yeri ile okul, Kur’an kursu, kültür merkezi, müze ve yurt binasında hasar oluştu.

Şiddet eylemlerinin maliyeti 300 milyon liranın üzerinde oldu, olaylar nedeniyle zarar gören esnafa yaklaşık 50 milyon liralık ödenek sağlandı.

Yasin Börü ve arkadaşları vahşice katledildi

Diyarbakır’da ihtiyaç sahiplerine Kurban Bayramı’nda et dağıtmak isteyen Yasin Börü ile arkadaşları Hasan Gökguz, Ahmet Dakak ve Riyat Güneş, bir grubun silah, taş, sopa ve kesici aletli saldırısına uğramaları sonucu sığındıkları binanın üçüncü katında linç edildi.

Binadan atılan gençlerin cesedine işkence yapıldı. Ahmet Dakak’ın başı taşla ezildi, 16 yaşındaki Börü’nün üzerinden arabayla geçildi. Cesetleri yakılan ve tanınmayacak hale gelen çocuklar, aileleri tarafından güçlükle teşhis edilebildi. Olaylardan şans eseri yaralı kurtulan ve arkadaşlarının vahşice öldürülmesine tanıklık ettiği için psikolojisi bozulan Yusuf Er, Diyarbakır dışındaki bir hastanede tedavi gördü.

201 okul hasar gördü

Tunceli’de 2, Mersin’de 3, Diyarbakır’da 34, Şırnak’ta 13, Batman’da 4, Şanlıurfa’da 19, Bitlis’te 8, Bursa’da 2, Mardin’de 36, Muş’ta 6, İstanbul’da 11, Bingöl’de 2, Hakkari’de 28, Siirt’te 13, Van’da 18, Gaziantep ve Adıyaman’da birer okul olmak üzere toplam 201 okulda saldırılar nedeniyle hasar oluştu. Tahribata uğrayan okullar onarılarak kısa sürede eğitim-öğretime açıldı.

Yakılan Ziya Gökalp müzesi

Diyarbakır’da gerçekleştirilen izinsiz gösterilerde yakılan ve kullanılamaz hale getirilen Ziya Gökalp Müzesi Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) arasında imzalanan protokolle restore edildi. TÜRSAB sponsorluğunda 1 milyon 814 bin lira bütçe ile 2016’da restorasyon çalışmaları tamamlanan müze binası, teşhir için son teknoloji ile donatılmış şekilde bakanlığa teslim edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından teşhir ve tanzim için 1 milyon 490 bin lira harcanan müze, yürütülen çalışmalarla 2019’da yeniden ziyarete açıldı.

Olaylara ilişkin 1600’ü aşkın şüpheli hakkında soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınan 894 şüpheliden 386’sı tutuklandı, 244’ü hakkında adli kontrol kararı verildi.

Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürülmesine ilişkin dava

Diyarbakır’daki izinsiz gösterilerde Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz’un öldürülmesiyle ilgili 41 sanıktan 16’sı “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” ile “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” suçlarından beşer kez ağırlaştırılmış müebbet, ikisi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme, suça sürüklenen 6 çocuğu ise 110’ar yıl hapse mahkum etti. Sanıklara, “adam öldürmeye teşebbüs”, “konut dokunulmazlığını ihlal”, “terör örgütü propagandası yapmak” gibi suçlardan ayrıca ceza verildi.

Yasin Börü’nün öldürülmesine ilişkin dava, olay tarihinde Börü’nün 18 yaşından küçük olması nedeniyle yeniden görüldü.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin bozma ilamında, Yasin Börü’nün olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğuna işaret edilerek, “canavarca hisle öldürmek” suçundan mahkum edilen sanıkların bu suçu “çocuğa karşı” işlediğinin de değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Yeniden görülen davada, “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek çocuğu öldürme” suçundan 15 sanık birer kez ağırlaştırılmış müebbet, olay tarihinde 18 yaşından küçük 3 kişi ise 23’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bir sanık ise beraat etti.

Eylemlere ilişkin davada 108 sanığın yargılanması sürüyor

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 6-7 Ekim 2014’teki Aynularab bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilere ilişkin soruşturması kapsamında 20 Eylül 2019’da eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu’nun tutuklanmalarına karar verildi.

Soruşturma kapsamında, 25 Eylül 2020’de eski HDP milletvekillerinin de bulunduğu 82 zanlı hakkında gözaltı kararı çıkartıldı. 7 ilde düzenlenen operasyonda terörle mücadele ekiplerince 20 zanlı yakalandı. Emniyetteki işlemlerin ardından sevk edildikleri adliyede mahkemeye çıkarılan şüphelilerden dönemin Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen ile Nazmi Gür, Ayla Akat Ata, Emine Ayna, Emine Beyza Üstün, Bircan Yorulmaz, Bülent Barmaksız, Can Memiş, Dilek Yağlı, Günay Kubilay, Zeki Çelik, Ali Ürküt, Pervin Oduncu, Alp Altınörs, Berfin Özgü Köse, Cihan Erdal ve İsmail Şengün tutuklandı, 3 zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Yargılamalarda sanıklar Ayhan Bilgen, Berfin Özgü Köse, Can Memiş ve Cihan Erdal’ın adli kontrol hükümlerince tahliyelerine karar verildi.

Eylemlere ilişkin Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile terör örgütü PKK’nın sözde üst düzey yöneticilerinin aralarında bulunduğu bazıları firari 108 sanığın yargılanmasına Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor.

Davanın 14 Nisan 2023’te görülen duruşmasında, esas hakkında 5 bin 268 sayfalık mütalaayı dava dosyasına sunan savcı, eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 36 sanık hakkında “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” suçundan en az bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

Demirtaş ve Yüksekdağ’ın, aralarında Yasin Börü ile arkadaşlarının da bulunduğu 6 kişinin öldürülmesine ilişkin “nitelikli öldürmek” suçundan 6’şar kez daha ağırlaştırılmış müebbet hapisleri talep edildi.

Sanıkların, PKK terör örgütü mensuplarıyla birlikte hareket ettikleri, olay tarihinde suç işlenmesi için çağrıda bulundukları, ayrıca bir kısım sanıkların doğrudan suça karıştıkları vurgulanan mütalaada, bunların “devletin birliği ve ülkenin bütünlüğüne karşı vahim eylemler olduğu” belirtildi.

Sanıkların ülke genelindeki bütün eylemlerden sorumlu tutulduğu iddianamede, tamamının 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve süreli hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Gaziantep’teki olaylara ilişkin mahkemenin gerekçeli kararı

Gaziantep’te gerçekleştirilen ve 5 kişinin öldüğü olaylara ilişkin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 2021 yılında sonuçlanan davada 7 sanığa “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçundan müebbet ve 3 ayrı suçtan toplam 3 yıl 6 ay 14’er gün hapis cezası verilmişti.

Davanın ardından açıklanan gerekçeli kararda, Terör örgütü PKK/KCK’nın Suriye yapılanması YPG ile DEAŞ arasında Aynularab (Kobani) olarak adlandırılan bölgede yaşanan çatışmaları protesto etmek, örgüt mensuplarına destek olmak amacıyla örgütün merkezi düzeyde, ülke genelinde “serhildan” (başkaldırı) tarzı sokak eylemleri düzenlenmesi yönünde karar aldığı aktarıldı.

Örgüt elebaşları ile HDP MYK’nin bu yöndeki çağrılarının, örgüte müzahir sitelerde yer aldığı ifade edilen kararda, Diyarbakır’da başlayan şiddet olaylarının ardından Gaziantep’te de belirli mahallelerde güvenlik güçlerine yönelik yasa dışı eylemlerin baş gösterdiği belirtildi.

Kararda, şu ifadeler yer aldı:

“Diyarbakır’da olduğu gibi Gaziantep’te de başlayan ve genele yönelik gerçekleşen şiddet eylemlerinin asıl amacı, DEAŞ terör örgütüne yönelik yöresel halkta ve kamuoyunda oluşan tepki ve nefretin, PKK/KCK’nın kendi hedefleri kapsamında fırsata çevirerek kitleleri etkilemek suretiyle halkı DEAŞ’a karşı savaşma görüntüsü altında devlete yönelik direniş ve isyana teşvik etmektir.”

Sanıkların, terör örgütü PKK/KCK’nın eylem çağrısıyla hareket ettiği bildirilen kararda, “Sanıkların devlete yönelik direniş ve isyana teşvik amacıyla polisle çatışırken maktullerin ölümüne dolaylı yoldan sebebiyet vermeleri amaç suçu işlemeye elverişli vahamet arz eder nitelikteki eylemlerden olup TCK’nın 302/1. maddesine uygun suçu oluşturduğu anlaşılmakla, sanıklar Ayhan İmam, İbrahim, Mehmet, Muhittin Işık, Mehmet Caymaz ve İzzet Nas’ın ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verilmiştir.” denildi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *