İsrail’den Suriye’ye füze saldırısı

İsrail’den Suriye’ye füze saldırısı

Suriye haber ajansı SANA’nın askeri kaynaklara dayandırdığı haberde, dün gece yerel saatle 23.05’te Şam’daki bazı askeri noktaların, Golan Tepeleri’ndeki İsrail güçlerince füzelerle hedef alındığı duyuruldu. Öte yandan, işgal rejimi başbakanı, Batı Şeria’da yahudi yerleşimcilerin öldürülmesinden İran’ı sorumlu tuttu.

Haberde “Füze saldırısında bir asker yaralandı. Maddi zarar oluştu.” ifadeleri kullanıldı.

Suriye’de iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana işgal rejimi İsrail, Suriye’de belirlediği noktalara sürekli saldırılar düzenliyor.

Bu saldırılara Suriye veya Rusya yönetiminden askeri bir karşılık verilmediği gibi, uluslararası toplum da kayıtsız kalıyor.

Netanyahu Batı Şeria’da öldürülen İsrailli için İran’ı sorumlu tuttu

İşgal rejimi Başbakanı Binyamin Netanyahu, son günlerde işgal altındaki Batı Şeria’da yerleşimleri hedef alan silahlı saldırılardaki artıştan İran’ı sorumlu tuttu. Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ile dün Batı Şeria’nın güneyindeki El-Halil kentinde bir yerleşimcinin öldüğü, birinin de ağır yaralandığı silahlı saldırının düzenlendiği noktayı ziyaret etti.

İşgal güçlerinin incelemelerini sürdürdüğü olay mahallinde konuşan Netanyahu, “İran ve uzantıları tarafından teşvik edilen, yönetilen ve finanse edilen saldırılarla karşı karşıya olduklarını” ileri sürdü. Netanyahu, “Katilleri yakalamak için gece gündüz çalışıyoruz.” dedi.

Savunma Bakanı Gallant da, “sahada yaşanan değişikliğin, İran finansmanı ve niyetleriyle bağlantılı olduğunu” belirtti.

İşgal ordusu son günlerde 3 yerleşimcinin öldürüldüğü olayların ardından işgal altındaki Batı Şeria’ya takviye güçler gönderdi ve askeri baskınlar başlattı.

Batı Şeria’da 19 Ağustos’ta Nablus yakınlarındaki Huvvara beldesinde düzenlenen saldırıda 2 yerleşimci, dün sabah da El Halil’de silahlı saldırı sonucu bir yerleşimci ölmüş, biri de ağır yaralanmıştı.

Huvvara beldesinde saldırının faillerini yakalamak için Filistin kent ve kasabalarına baskınlar düzenleyen İsrail ordusu, dün 8 Filistinliyi gerçek mermiyle yaralamıştı.

İşgal güçlerinin tüm giriş çıkışları kapatarak askeri kontrol noktaları kurduğu El Halil’de de günlük hayat felç olmuş durumda.

Müftü Hüseyin: Yangın Mescid-i Aksa’da ve Kudüs’te hala devam ediyor

Mescid-i Aksa, 21 Ağustos 1969’da Avustralya asıllı yahudi Denis Michael Rohan tarafından kundaklanarak yakıldı. Aksa’nın güney kesimindeki “Kıble Mescidi” olarak bilinen doğu bölgesinde başlayan yangında, aralarında “Selahaddin el-Eyyübi’nin Minberi” olarak bilinen tarihi eser de olmak üzere tüm eserler yanıp kül oldu.

Aradan geçen onlarca yılın ardından Harem-i Şerif’in içinde bulunduğu durumu AA muhabirine değerlendiren Müftü Şeyh Muhammed Hüseyin, “Söndürülmesinin üzerinden 54 yıl geçmesine rağmen, yangın Mescid-i Aksa’da ve Kudüs’te hala devam ediyor.” dedi.

Yüzlerce yahudi yerleşimcinin siyonist işgalci İsrail güçlerinin himayesinde Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskınlara işaret eden Hüseyin, Mescid-i Aksa’nın zamansal ve mekansal olarak Müslümanlar ile Yahudiler arasında bölünmesi çağrılarının da arttığına dikkati çekti. Müftü Hüseyin, imkanı olan tüm Müslümanlara “mutlaka Mescid-i Aksa’ya gelme ve burada ibadet ederek onu devamlı ayakta tutma” çağrısı yaptı.

İslam ülkelerine, yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına da çağrı yapan Hüseyin, “Kutsal şehri yahudileştirme silsilesini ve mübarek Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıyı seyretmeyin.” ifadelerini kullandı. Filistinli müftü, “Mescid-i Aksa emanetine sahip çıkmanın tüm Müslümanların boynunun borcu” olduğunu vurguladı.

Netanyahu hükümeti saldırıları teşvik ediyor

İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs’teki Yüksek İslam Şurası da kundaklama saldırısının 54. yılı dolayısıyla yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, “aşırılık yanlısı Yahudi grup ve siyasi partilerin, aşırı sağcı hükümet ve İsrail ordusunun doğrudan desteğiyle yaptığı ırkçı saldırıların arttığı” vurgulandı.

Açıklamada, “Müslümanlar, inançlarına ve inançlarının bir parçası olan Mescid-i Aksa’ya bağlı kalmaya, ona sahip çıkmaya ve savunmaya devam edecekler ve bir zerresinden dahi taviz vermeyecekler.” ifadeleri kullanıldı.

Yüksek İslam Şurası, Arap ve İslam dünyasındaki yönetimleri, “Kudüs ve mübarek Mescid-i Aksa’ya karşı sorumluluklarını üstlenmeye ve çok geç olmadan durumu düzeltmeye” çağırdı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *