Duma’da düzenlenen oturumda, Rusya’nın devlet ve özel sektörlerinde Rus edebi dilinin normlarına uyulmasıyla ilgili yasa kabul edildi.

Söz konusu yasaya göre, devletin tüm kademelerinde ve özel şirketlerde, Rusçada karşılığı olmayan ve sözlüklerde yer alan kelimeler hariç, yazışmalarda yabancı sözcüklerin kullanılması yasaklandı.

Ayrıca yasa gereği, Rus edebi dilinin normlarına uygun olmayan argo kelimelerin de kullanılmasına yasak getirildi.

Rusya’da nakit döviz çekimine yönelik kısıtlamalar devam edecek

Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, bankalardan nakit döviz çekimine yönelik 9 Mart’ta sona ermesi beklenen kısıtlamaların devam edeceğini bildirdi.

Nabiullina, Rusya’nın Yekaterinburg şehrinde düzenlenen “Finansta siber güvenlik” adlı forumda yaptığı konuşmada, yaptırımlardan ötürü ülkede yabancı para birimlerine yönelik uygulanan kısıtlamaları değerlendirdi.

Rusya Merkez Bankası’nın, Batılı ülkelerin kapsamlı yaptırım kararları neticesinde dövize yönelik katı kısıtlamalar uygulamaya başladığını anlatan Nabiullina, “Bazı kısıtlamaları kaldırdık ve mali durum istikrara kavuştu. Özellikle nakit dövize yönelik kısıtlamalar, döviz ithalatına yönelik yasaklar nedeniyle devam ediyor.” dedi.

Bankalardan nakit döviz çekimine yönelik 9 Mart’ta sona ermesi beklenen kısıtlamaların kaldırılmasının mümkün olmadığına işaret eden Nabiullina, “Ne yazık ki, şu anda döviz kısıtlamalarının sistematik bir şekilde serbestleştirilmesine olanak görmüyoruz. Kısıtlama, bazı değişikliklerle uzatılacak.” diye konuştu.

Rusya Merkez Bankası’nın Mart 2022’de aldığı kararla, ülkedeki vatandaşlar bankalardaki döviz hesaplarından nakit olarak en fazla 10 bin dolar nakit çekebilirken, geriye kalan miktarı ruble cinsinden alabiliyor.

Zelenskiy Rusya’nın 36 füze saldırısı düzenlediğini bildirdi

Norveç meclisi Storting’in özel oturumunda video konferans yoluyla konuşma yapan Zelenskiy, Rusya’nın 36 füze saldırısı düzenlediğini belirterek, “Yine sivillere, yine can kaybı. Ama yine de füzelerin yarısı vuruldu. Sizlerle Rus terörünün yüzde 100 başarısızlıkla sonuçlanması için her şeyi yapıyoruz.” dedi.

Norveç’in Ukrayna’nın hava savunmasına destek verdiğini işaret eden Zelenskiy, “Bu desteğiniz şehirlerimizi Rus teröründen koruyor.” ifadesini kullandı.

Zelenskiy, ayrıca “Norveç, tanksavar ve topçu silah yardımı sağlıyor ve bu, Ukraynalıları Rus işkencesinin ve kötü muamelesinin topraklarına yayılmasından kurtarıyor.” diye konuştu.

Norveç’in füze saldırılarından zarar gören enerji sektörünün yeniden canlanmasına destek verdiğini söyleyen Zelenskiy bunun insanların normal hayata dönmelerini sağladığını dile getirdi.

Zelenskiy, Rusya’nın özgürlüğe değer verenlerin birlikteliğinin üstesinden gelemeyeceğini belirterek “Kremlin, tehdit ve terörü Avrupa için yeni norm haline getiremeyecek. Terörist bir devlet, öldürmenin ve soymanın yasalara uygun yaşamaktan ve işbirliği yapmaktan daha iyi olduğuna kimseyi inandıramaz.” ifadesini kullandı.

Zelenskiy ayrıca “Rus bayrağının Ukrayna’nın işgal edilmiş topraklarında kök salamayacağını” sözlerine ekledi.

Lukaşenko, Ukrayna ile ancak Belarus’a saldırması halinde savaşacaklarını bildirdi

Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, ülkesinin ancak Ukrayna’nın Belarus’a saldırması halinde savaşa gireceğini söyledi. Belta haber ajansına göre, Lukaşenko, gazetecilere Belarus’un Ukrayna’daki savaş ile ilgili pozisyonunu anlattı.

Belarus topraklarından Ukrayna’da Ruslarla beraber savaşmasının tek bir durumda olacağına dikkat çeken Lukaşenko, “Eğer oradan (Ukrayna) bir asker, Belarus topraklarına halkımı öldürmek için gelirse (Ruslarla birlikte savaşırız.) Eğer Belarus’a saldırırlarsa cevap çok sert olacak ve savaş tamamen farklı bir karaktere bürünecek.” ifadesini kullandı. Lukaşenko, bu durumun sadece Ukrayna değil diğer komşu ülkeler için de geçerli olduğuna işaret etti.

‘Ukrayna savaşı kendisi kışkırttı’

Batılı liderlerin, “Minsk anlaşmalarının Ukrayna ordusunu savaşa hazırlamak için yapıldığı” açıklamalarına değinen Lukaşenko, Ukrayna yönetiminin savaşı kendisinin kışkırttığını dile getirdi.

Lukaşenko, “Savaşın olmaması için Rusya ile anlaşmak gerekiyordu ancak Minsk anlaşmaları da dahil olmak üzere her şey bir savaşı başlatmayı amaçlıyordu. Herhangi bir işgal yoktu. Bence bu, Rusya’nın ve oradaki insanların, yani Rus halkının çıkarlarını korumaktır.” diye konuştu.

Batı’nın Ukrayna’da barış için müzakere yapılmasını istemediğini dile getiren Lukaşenko, bugünkü gerginliğin sorumlusunun Batı olduğunu vurguladı.

Lukaşenko, “Bugün insanlar ölüyor. Haydi bunu durduralım. Şimdi bunun için her şey var. Hayır…Avrupa buna hazır değil. Amerikalılar bunu istemiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko, ABD’nin Avrupa’yı istediği gibi kullandığını dile getirdi.

‘Belarus’a saldırmazlarsa asker göndermeyeceğiz’

Lukaşenko, “Savaş istemiyoruz. Oradan Belarus topraklarına saldırmazlarsa hiçbir durumda Ukrayna topraklarına askerlerimizi göndermeyeceğiz.” dedi.

Her savaşın barış ile sona erdiğinin altını çizen Lukaşenko, Ukrayna’daki savaşın hemen sona ermesini istedi. Lukaşenko, Ukrayna için uygun koşullar olduğunu vurgulayarak, savaşın bitmesi için Ukrayna’yı herkesin destekleyeceğini, ilk olarak kendisinin bu desteği sağlayacağını söyledi.

İşgal rejiminden Ukrayna’ya ziyaret

İsrail’in Kiev’deki büyükelçiliğini yeniden açmak gerekçesiyle Ukrayna’ya giden İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşecek. İşgalci İsrail Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Cohen, savaşın başlamasından sonra Ukrayna’yı ziyaret eden “ilk İsrailli Bakan” oldu. Cohen’in ziyaret kapsamında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, mevkidaşı Dmitro Kuleba ile görüşeceği aktarıldı. Ülkesinin Kiev’deki büyükelçiliğini yeniden hizmete açacak Cohen’in başkentteki Holokost anıtı “Babi Yar”ı ziyaret edeceği bilgisi paylaşıldı. Açıklamada, Cohen’in şu ifadelerine yer verildi:

“Geçen yıl boyunca İsrail, Ukrayna halkı ve Ukrayna’nın yanında yer aldı. Bugün iki ülkenin ilişkilerini güçlendirmek için çalışmalarına aralıksız devam edecek Kiev’deki büyükelçiliğimizde İsrail bayrağını yeniden göndere çekeceğiz.”

İsrail ikili oynamaya çalışıyor

İsrail’deki yönetim son bir yılda Ukrayna savaşının doğurduğu atmosferde Rusya ve Batı ile ilişkilerini yönetmekte zorlanıyor. Ukrayna savaşının başlamasından itibaren Rusya’yı karşısına almamak için tarafsız kalmaya çabalayan, bir dönem arabuluculuğa da soyunan İsrail, son durumda hem Rusları hem Ukraynalıları karşısına aldı; stratejik müttefiki ABD ve Batı tarafından da eleştirilen bir konuma geldi.

İran’ın, Rusya’ya Ukrayna savaşında “kamikaze ya da intihar” diye isimlendirilen silahlı insansız hava araçları (SİHA) ve balistik füze sağladığına ilişkin haberler, siyonist İsrail yönetimini daha da zor durumda bıraktı.

Ukrayna’nın İsrail’den askeri yardım taleplerini yanıtsız bırakan Tel Aviv yönetimi, Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığını ve “operasyonel kısıtlamaları” gerekçe göstermişti.

İşgalci İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, göreve geldikten birkaç gün sonra 2 Ocak’ta Bakanlık binasında düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in gelecek dönemde Ukrayna’daki savaş hakkında daha “sessiz kalacağı” açıklamasında bulunmuş ve ertesi gün Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile telefonda görüşmesiyle eleştirilmişti.

İşgalci İsrail’de kasım ayında seçimleri kazanarak yılın son günlerinde yeniden iktidara gelen Başbakan Binyamin Netanyahu, geçen ay CNN televizyonuna verdiği röportajında “Ukrayna’ya askeri yardım yapmayı değerlendirdiklerini” söylemişti. Moskova yönetimi de “bu silahların kendileri için meşru hedef sayılacağı ve krizin derinleşmesine yol açacağı” uyarısı yapmıştı.

Eli Cohen önceki gün Türkiye’yi ziyaret etmiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ayrı ayrı görüşmüştü. Çavuşoğlu, bu zor zamanda gösterdikleri dayanışma için İsrail’e teşekkür etmişti.

Pentagon: Son dönemde verilen destek Ukrayna’nın sahada fark yaratmasını sağlayacak

Şahin politikaları ile bilinen ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) adına Bakan Lloyd Austin, NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ardından Brüksel’deki NATO karargahında açıklama yaptı.

Austin basın toplantısına, Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili mesajıyla başladı. ABD Savunma Bakanı, “Öncelikle, ABD adına, NATO müttefikimiz Türkiye’ye, Türkiye ve Suriye halkına ve geçen hafta meydana gelen yıkıcı depremin ardından yas tutan ve acı çeken herkese bir kez daha en derin taziyelerimi sunuyorum. Hepimizin kalbinin kurbanların aileleriyle olduğunu biliyorum. Türk müttefiklerimizin en acil ihtiyaçlarını karşılamak ve bölgedeki korkunç acıları dindirmek için yakın çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

NATO’nun savaşın üzerinden bir yıl geçtiği bu dönemde her zamankinden daha birleşik ve daha kararlı olduğunu ileri süren Austin, “Tüm alanlarda tüm risklere karşı caydırıcı olmak ve savunmak için uzun vadede yeteneklerimizi güçlendiriyoruz. Savunma planlarımızı güncelliyoruz ve daha fazla, kuvveti daha yüksek hazırlık seviyelerine yerleştiriyoruz.” dedi.

Austin, Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta temmuz ayında düzenlenecek NATO zirvesinde liderlerin ittifakın yeni planlarını gerçekleştirecek kaynaklara sahip olmasını sağlamak için yeni bir savunma yatırım taahhüdü üzerinde anlaşacağı söyledi.

Amerikalı Bakan, “Bu taahhüt hakkında verimli görüşmeler yaptık ve ortak güvenliğimize yatırım yapmak için hepimizin daha fazlasını yapmasını sağlamak için değerli müttefiklerimizle çalışmayı dört gözle bekliyoruz. Mühimmat stokları oluşturma ve savunma, endüstriyel kapasiteyi artırma konusundaki ilerlememizi de ele aldık.” ifadesini kullandı.

Austin, “Daha yapacak çok işimiz var. Önümüzdeki kritik aylarda Ukrayna’yı desteklemek için acele etsek bile uzun vadede caydırıcılığımızı ve savunmamızı güçlendirmek için hepimiz stoklarımızı yenilemeliyiz.” dedi.

Ukrayna’da sahadaki güncel durumla ilgili soru üzerine Austin, “Rusya’da gördüğümüz şey, çok sayıda insanı savaşa sokmaya devam ettiği. Bu insanlar iyi eğitimli ve donanımlı değiller. Bu yüzden onların çok sayıda zayiat verdiklerini görüyoruz. Muhtemelen bunun sürdüğünü görmeye devam edeceğiz. Onların gücü de bu. Bir sürü insanları var. Amacımız, Ukrayna’ya ek yetenekler sağladığımızdan emin olmaktır.” iddiasında bulundu.

“(Sağlanan destek sayesinde Ukrayna’nın) İlkbaharda karşı saldırılarında oldukça önemli bir fark yaratacağını düşünüyorum” diyen Austin, “Bir savaş alanında oldukça önemli bir fark yaratma, inisiyatif alma ve bu inisiyatifi ileriye dönük olarak kullanma konusunda gerçekten iyi bir şansa sahip olacaklarını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Avrupa’dan Ukrayna’ya 520 milyon sterlinlik askeri yardım

Avrupa ülkeleri, Ukrayna’nın savunma kapasitesini geliştirmek üzere ilk paketi 200 milyon sterlinlik (4,5 milyar TL) olmak üzere 520 milyon sterlinlik (11,7 milyar TL) askeri ürün yardımı yapacaklarını açıkladı.

İngiltere, Hollanda, Norveç, İsveç, Danimarka, Litvanya ve İzlanda, Ukrayna’nın savunma kapasitesini geliştirmek üzere ilk paketi 200 milyon sterlinlik (4,5 milyar TL) olmak üzere 520 milyon sterlinlik (11,7 milyar TL) askeri ürün yardımı yapacaklarını açıkladı.

İngiltere Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Ukrayna için Uluslararası Fon (IFU) kapsamında söz konusu ülkelerin, 520 milyon sterlinlik bir savunma yardımı yapmaya karar verdiği bildirildi.

Açıklamada, bu yardımın 200 milyon sterlinlik ilk paketinde çeşitli topçu mühimmatları, deniz istihbarat, gözlem ve keşif ürünleri ile Ukrayna’nın halihazırda kullandığı tankların parçalarına yönelik desteğin yer alacağı belirtildi.

İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, konuyla ilgili Brüksel’deki NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, bu ekipmanların Ukrayna ordusunun savunma kapasitesini önemli ölçüde artıracağını ifade etti.

Wallace, “İngiltere öncülüğünde başlatılan IFU, Birleşik Krallık ve müttefiklerinin Ukrayna’ya kendisini Rusya’nın illegal işgaline karşı koruyacak hayati askeri yardımları sağlamayı taahhüt etmektedir.” diye konuştu.

AB’nin “Rusya’ya yeni yaptırım paketinin” detayları belli oldu

Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya yönelik yeni yaptırım paketi, sanayi ve teknoloji ürünleri, çeşitli yedek parçalar ile hem askeri-sivil maksatla kullanılabilecek ürünlere ihracat yasakları ile birlikte mevcut yaptırımların ihlal edilmesi veya çevresinden dolaşılmasını önlemek için yeni önlemler içeriyor.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Twitter hesabından, Rusya’ya yönelik hazırladıkları 10’uncu yaptırım paketi teklifinin detayları hakkında video paylaşımda bulundu.

Rusya’nın savaşın bedelini ödemesi gerektiğini iddia eden von der Leyen, “Bugün 10’uncu yaptırım paketiyle baskıyı artırıyoruz.” dedi. Von der Leyen, “İlk olarak, Rus ekonomisini kritik teknoloji ve sanayi ürünlerden mahrum bırakmak için 11 milyar avroyu aşan miktarda ihracat yasakları teklif ediyoruz.” diye konuştu.

Yeni yaptırımların, daha fazla etkili olması için Rusya’nın ihtiyacı olan ve Çin gibi başka ülkelerden temin edemeyeceği birçok sanayi ürününü kapsadığını belirten von der Leyen, elektronik, özel araçlar, makine ve motor parçaları, kamyon ve jet motorları için yedek parçalar gibi hayati ürünler ile inşaat sektörünün Rusya ordusuna yönlendirilebileceği anten veya vinç gibi ürünleri hedef aldıklarını söyledi.

Von der Leyen hem askeri hem sivil maksatla kullanılabilecek ürünlere de yasak getireceklerini belirterek, “Rusya’ya çift kullanımlı ve ileri teknoloji ürünlerin ihracatını daha da kısıtlayacağız.” yorumunu yaptı.

İnsansız hava aracı (İHA), füze ve helikopter de dahil, Rusya’nın silah sistemlerinde kullanılabileceği 47 yeni elektronik bileşen ile birlikte belirli nadir toprak elementleri ve termal kameralara da kontroller getireceklerini anlatan von der Leyen, böylece savaş alanında tespit ettikleri bütün teknolojik ürünlerin yasaklanmış olacağını vurguladı.

Von der Leyen, yasaklanan ürünlerin Rusya’ya farklı yollardan gitmesini önleyeceklerine işaret ederek, bu nedenle Rusya’ya yönelik çift kullanımlı ürün yaptırımları kapsamına ilk defa üçüncü ülke kuruluşlarını da eklediklerini anlattı.

“İran Devrim Muhafızları, Ukrayna’daki sivil altyapıya saldırması için Rusya’ya Shahed İHA’ları sağlıyor. Bu nedenle, şimdi çift kullanımlı ürünler yaptırım rejimimize 7 İran kuruluşunu ekliyoruz.” diyen von der Leyen, bu kuruluşların Rusya’ya hassas teknoloji ürünleri satmalarının tamamen yasaklanacağını vurguladı.

Von der Leyen, “Rusya’ya hassas teknoloji sağlayan diğer üçüncü ülke kurumlarını listelemeye hazırız.” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in propaganda ordusu ve dezenformasyon ağlarıyla kamusal alanda da savaş yürüttüğünü söyleyen von der Leyen, bunların toplumları kutuplaştırmak için yalanlar yaydıklarını ifade etti.

Von der Leyen, bu nedenle propaganda faaliyetinde bulunanlar, askerler ve siyasileri içeren çok sayıda kişinin AB yaptırım listesine ekleyeceklerini belirtti.

AB’nin Rusya’ya yönelik sert yaptırımlar uyguladığını anımsatan von der Leyen, “Yaptırımların titizlikle uygulandıklarından emin olmalıyız. Bu nedenle, 10’uncu paketimiz yaptırımların çevresinden dolaşılmasını önlemek için yeni önlemler getiriyor.” diye konuştu.

Oligarkların izini süreceğiz

Von der Leyen, “Yaptırımlardan kaçmak için varlıklarını saklamaya veya satmaya çalışan oligarkların izini süreceğiz.” dedi.

AB ülkeleri ile birlikte, Rusya Merkez Bankası’nın AB’de tutulan bütün dondurulmuş varlıklarını gözden geçireceklerini anlatan von der Leyen, “Varlıkların nerede olduğunu ve değerinin ne kadar olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bu, Rus kamu varlıklarının Ukrayna’nın yeniden inşasını finanse etmek için olası kullanımı açısından çok önemli.” değerlendirmesinde bulundu.

Yaptırımların delinmesi veya çevresinden dolaşılmasını önlemek için ortak ülkelerle çalıştıklarına dikkati çeken von der Leyen, gelecek hafta Yaptırımlar Koordinatörleri Forumu düzenleyeceklerini vurguladı.

Von der Leyen, yeni yaptırımları savaşın yıl dönümü olan 24 Şubat tarihine kadar hataya geçirmeyi amaçladıklarını sözlerine ekledi.

AB Komisyonu tarafından teklif edilen yaptırım paketinin yürürlüğe girmesi için üye 27 ülkenin buna onayı gerekiyor. AB savaş nedeniyle şimdiye kadar Rusya’ya yönelik 9 yaptırım paketi hayata geçirdi.

Rusya’ya yönelik yaptırımlar ticaret, finans, sanayi, teknoloji, ulaşım, çift kullanımlı ve lüks ürünleri de içeren geniş yelpazeye yayılıyor.

Ayrıca, deniz yoluyla taşınan ham petrol ile bazı petrol ürünleri, bazı Rus bankalarının uluslararası ödeme sistemi SWIFT’ten çıkarılması ile çok sayıda kişi ve kuruluş AB yaptırım listelerinde yer alıyor.

BM, Ukrayna için 5,6 milyar dolarlık yardım çağrısı yaptı

BM Cenevre Ofisi’nde, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliğince (UNHCR) Ukrayna’da “Ukrayna bölgesel mülteci ve insani müdahale planını” başlatmak üzere, basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıya, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths ile BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi konuşmacı olarak katıldı.

Griffiths, toplantıya katılanlara teşekkür ederek bu yıl Ukrayna’daki insani müdahale planı çerçevesinde 3,9 milyar dolarlık destek istediklerini belirtti. “Bu müdahale planı, 11 milyondan fazla insana ulaşmayı hedefliyor.” diyen Griffiths, Ukrayna’da yaklaşık 18 milyon ihtiyaç sahibi kişi olduğunu söyledi.

Griffiths, neredeyse bir yıldır devam eden savaşın ölüm, yıkım ve yerinden edilmeye neden olmaya devam ettiğini vurguladı. Bugüne kadar Ukrayna’daki savaş nedeniyle yaklaşık 7 bin 155 sivilin hayatını kaybettiğini aktaran Griffiths, Ukrayna’daki insani durumun da hızla kötüye gittiğinin altını çizdi. Griffiths, hükümetlere, sivil toplum kuruluşlarına ve diğer duyarlı insanlara bu kampanyaya destek olma çağrısında bulunurken bu fonların Ukrayna’daki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacağını dile getirdi.

BM Mülteciler Yüksek Komiseri Grandi de Ukrayna için “mülteci müdahale planı” çerçevesinde bu yıl 1,7 milyar dolar değerinde yardım çağrısı başlattıklarını belirtti. Ukrayna’da mülteci krizi nedeniyle yaklaşık 6 milyon kişinin ülke içerisinde yerinden edildiğine dikkati çeken Grandi, bu durumun dünyanın en büyük mülteci krizlerinden biri olmaya devam ettiğini vurguladı.

Grandi, bu planın Ukraynalı mültecilere ev sahipliği yapan 10 ülke ile yaklaşık 250 partneri kapsadığını belirtti. BM Mülteciler Yüksek Komiseri Grandi, toplanan fonlarla yaklaşık 4,2 milyon Ukraynalı mülteci ile onlara ev sahipliği yapan ülkelerdeki topluluklara yardım edileceğini savundu.