Enkazdan kurtuluş sonrası yükselen ‘tekbir’ seslerine ilahiyatçı Nazif Ay tepki gösterdi

Enkazdan kurtuluş sonrası yükselen ‘tekbir’ seslerine ilahiyatçı Nazif Ay tepki gösterdi

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından arama kurtarma çalışmaları sürerken, enkazdan kurtarılan insanların çıkarılma görüntüleri eşliğinde duyulan tekbir seslerine, ilahiyatçı Nazif Ay, Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklama ile tepki gösterdi, laikliğin deprem alanında ihmal edildiğini söyledi.

Cumhuriyet gazetesinin konuya ilişkin haberinde, Nazif Ay’ın laikliği savunan görüşleri yanında İHH, Menzil ve Beşir Derneği ile Deniz Feneri derneğinin de isimleri sayıldı, İHH’nın selefi bir grup olduğu iddia edildi.

Gazetenin internet sitesinin haberinde şu ifadeler kullanıldı: 

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yıkılan binalardaki bazı arama kurtarma çalışmaları sırasında enkaz alanı çevresinde tekbir getiren gruplar sık sık ekranlarda görülüyor.

Bu grupların başını da özellikle Suriye‘deki cihatçı gruplara desteğiyle bilinen İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) çekiyor. Bunun yanı sıra Menzil cemaati bağlantılı Beşir Derneği, Deniz Feneri gibi başka dini yapılanmalara bağlı ekipler de aynı davranışı sergiliyor.

Kurtarma çalışmaları sırasında enkaz bölgesinin gösteri alanına çevrildiği bu uygulamayı Cumhuriyet olarak İlahiyatçı yazar Nazif Ay‘a sorduk.

İHH’nin ‘selefi’ bir grup olduğunun altını çizen Ay şu değerlendirmede bulundu:

“Deprem alanında, inançlı olsun inançsız olsun, dünyanın her tarafından yardım ekipleri geldi çalışıyor. Buna kimsenin itirazı yok. İyi niyetle yapılan çalışmaları alkışlıyoruz. Ama deprem alanında sesini duyurmaya çalışan depremzedeler var enkaz altında. Burada bırakın tekbir getirmeyi başka herhangi bir sesle gürültü meydana getirmek o insanların sesini bastırmaktır. Bu başlı başına bir cinayettir.

Eğer burada kurtarma operasyonunun sevinci yaşanıyorsa ‘Allah’a şükür’ dersin, ‘Hamdolsun’ dersin. Bunu da efendice söylersin, avazın çıktığı kadar bağırıp enkaz altında sesini ulaştırmaya çalışan insanların sesini boğmazsın. ‘Halkın manevi değerleriyle takviye edilmesi’ filan değildir bu.”

Laikliğin önemine de dikkat çeken Nazif Ay, “Laiklik olmasa bunlar birbirini keser. Laiklik hassasiyetinin, duyarlılığının ihmal edilmesi deprem alanında da kendisini hissettiriyor. ‘Şehitlik’ payesi vererek, din içerisinde ulvi duygularla yaklaşılması gereken manevi bir makamın olur olmaz dağıtılması bir başka problem” dedi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *