İsrail’in saldırılarının ardından ABD’den İsrail ziyareti

İsrail’in saldırılarının ardından ABD’den İsrail ziyareti

Geçtiğimiz günlerde Filistin Mülteci Kampı Cenin’e kanlı bir baskın gerçekleştiren İsrail’i ABD Dışişleri Bakanı Blinken ziyaret etti. Kahire temaslarının ardından Kudüs’e geçen Blinken’i Netanyahu karşıladı, ABD’nin yardımlarına minnettarız dedi. Blinken bugün Mahmud Abbas’la da görüşecek.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Kudüs’te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Görüşmenin ardında Natenyahu ve Blinken, ortak basın toplantısı düzenledi.

İhlas Haber Ajansı’nın aktardığına göre, Netanyahu burada yaptığı konuşmada, İsrail ile ABD arasındaki kırılmaz bağın modern tarihin en büyük ittifaklarından biri olduğunu vurgulayarak, “Gün geçtikçe büyüyen ortak ilgi alanlarımızı ve ortak değerleri paylaşıyoruz. Bu ittifak, Başkan Biden’ın bağlı olduğu bir şey. Onu 40 yıldır tanırım. O, İsrail’in gerçek bir dostu, bu ittifakın gerçek bir savunucusu, tıpkı sizin gibi” dedi.

ABD’nin İsrail’e yaptığı yardımlar için minnettar olduğunu aktaran Netanyahu, Blinken’ın ziyaretinin önemli bir zamanda gerçekleştiğini belirterek, “Uluslararası toplumun çoğunun İran’ın gerçek yüzünü gördüğü bir zaman. Bu rejimin kendi halkına yaptığı barbarlığı gördüler. Saldırganlığı, sınırlarının ötesine ve Orta Doğu’nun ötesine nasıl ihraç ettiğini gördüler ve bence bu rejimin nükleer silah edinmemesi gerektiği konusunda ortak bir fikir birliği var” diye konuştu.

İbrahim Anlaşmaları (Abraham Accords) ile İsrail ve birçok Arap ülkesi arasında yapılan barışı daha da derinleştirmeye çalıştıklarını aktaran Netanyahu, “Barış çemberini genişletmenin nihayet Arap-İsrail çatışması hakkındaki dosyanın kapatılmasına ve Filistin ile uygulanabilir bir çözüme ulaşmamıza da yardımcı olacağına inandığımı söylemeliyim” dedi.

Blinken: ABD’nin İsrail’in güvenliğine olan taahhüdü devam ediyor

Netanyahu ile görüşmenin çok verimli, samimi ve kapsamlı olduğunu belirten Blinken ise, ABD’nin İsrail’in güvenliğine olan taahhüdünün devam ettiğini vurgulayarak, söz konusu taahhüdün 75 yıldır devam ettiğini açıkladı.

ABD’nin İsrail ile İran’ın nükleer silah edinmesine asla izin verilmemesi gerektiği konusunda hemfikir olduğunu aktaran Blinken, “İran’ın bölgede ve ötesinde istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerine karşı koymak için işbirliğini derinleştirmeyi tartıştık. İran, İsraillilere ve diğerlerine saldıran teröristleri uzun süredir desteklediği gibi, şimdi de Rusya’nın masum Ukraynalı sivilleri öldürmek için kullandığı İHA’ları sağlıyor” şeklinde konuştu.

İHA’lara karşılık Rusya’nın İran’a gelişmiş silahlar sağladığını ifade eden Blinken, “Şimdi İsrail’i daha güvenli hale getirmenin en etkili yollarından biri bölgede ve hatta bölgenin çok ötesinde köprüler inşa etmeye devam etmektir. Bu nedenle, İbrahim Anlaşmalarını ve İsrail ile Arap devletleri arasındaki diğer normalleştirme anlaşmalarını derinleştirmek ve genişletmek için durmaksızın çalıştık. Bu ayın başlarında, ABD’nin dört bir yanından büyük bir heyet, Negev Forum’unun Çalışma Gruplarının ilk toplantısı için İsrail, Bahreyn, Mısır, Fas ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden temsilcilerle Abu Dabi’de bir araya geldi. Bu, 1991 Madrid Konferansı’ndan bu yana İsrail ve Arap yetkililerin en büyük toplantısıydı” dedi.

İsrail ile diğer Arap devletleri arasında yapılan barış anlaşmalarının İsrailliler ve Filistinliler arasında yapılacak barışın yerine geçemeyeceğini vurgulayan Blinken, “İsrail’in entegrasyonunu ilerletirken, bunu Batı Şeria ve Gazze’deki Filistinlilerin günlük yaşamlarını iyileştirecek şekillerde yapabiliriz. Filistinlilerin ve İsraillilerin eşit ölçülerde özgürlük, güvenlik, fırsat, adalet ve haysiyete sahip olmasına yönelik kalıcı hedefimize doğru ilerlemek için bu çok önemlidir. Başkan Biden, bu hedefe tamamen bağlı kalmaya devam ediyor” diye konuştu.

Blinken, “Bunu başarmanın en iyi yolunun iki devlet vizyonunu korumak ve gerçekleştirmek olduğuna inanmaya devam ediyoruz. Başbakana söylediğim gibi, bizi bu vizyondan uzaklaştıran her şey, bize göre, İsrail’in uzun vadeli güvenliğine ve onun Yahudi ve demokratik bir devlet olarak uzun vadeli kimliğine zarar verir. Bu nedenle, tüm tarafları sakinliği yeniden sağlamak ve gerilimi azaltmak için acil adımlar atmaya çağırıyoruz. Umarım bir noktada hem İsrailliler hem de Filistinliler için bir güvenlik duygusunu yeniden tesis etmeye başlayabileceğimiz şartları oluşturabileceğimiz bir ortam olduğundan emin olmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Blinken, Kudüs’ün kutsal yerlerinde tarihi statükonun korunmasını desteklemeye devam ettiklerini vurguladı. ABD-İsrail arasındaki ilişkilerin hem ortak çıkarlara hem de ortak değerlere dayandığını aktaran Blinken, bunların insan haklarına saygı, adalet, azınlık hakları, hukukun üstünlüğü, özgür basın, sağlam bir sivil toplum, temel demokratik ilke ve kurumlara verilen destek olduğunu ifade etti.

Blinken, Mahmud Abbas’la da görüşecek

Filistin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmed ed-Dik, bugün Ramallah’a geçecek Blinken’in ziyaretini AA muhabirine değerlendirdi. Filistinli yetkili, “Blinken’in, her türlü gerilimi durdurması için İsrail hükümetine gerçek anlamda bağlayıcı baskı yapma mekanizmasına dair bir düşünceyle gelmesini umuyoruz.” dedi.

İsrail işgali altındaki Filistin topraklarında öncelikle “baskınların ve işlenen cinayetlerin yanı sıra Kudüs’te her gün evleri yıkma ve yerleşim alanlarını genişletme tek taraflı tüm uygulamaların” durması gerektiğine dikkati çeken Dik, siyasi sürecin önünü tekrar açacak yolun açılması için taraflar arasında güveni inşa edecek sükûnetin gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.

Washington’un söylemlerini hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayan Dik, “Yerleşim çalışmaları ve İsrail hükümetinin Kudüs ve Batı Şeria’nın C bölgelerinde Filistin varlığını yok etme politikaları devam ederken ABD yönetiminin iki devletli çözüme bağlılığını dillendirmesi yeterli olmayacak.” diye konuştu.

Filistin Dışişleri Bakan Yardımcısı, ABD’den iki devletli çözümü koruyacak adımlar ve işgali bitirecek siyasi müzakere sürecini başlatma girişimi beklediklerini belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Orta Doğu turunun ilk durağı Mısır’daki temaslarını tamamlayarak işgalci İsrail’e geçmiş ve Batı Kudüs’te siyonist işgal rejimi Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmüştü. Blinken’in bugün İsrail işgali altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelmesi bekleniyor.

Netanyahu-Macron telefon görüşmesi

İsrail Hükümeti Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre Netanyahu ile Macron telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Netanyahu, işgal altındaki Doğu Kudüs’te yasa dışı Yahudi yerleşim yerine düzenlenen ve 7 İsraillinin öldürüldüğü saldırıda ailelerin acısını paylaştığı için Macron’a teşekkür etti.

Netanyahu ile Macron, Rusya-Ukrayna savaşına da değinerek “İran’ın Ukrayna’da sivillere zarar veren aktif katılımını” kınayarak iki ülke arasındaki işbirliğinin devamı için görüşme kararı aldı.

Uluslararası basında, İran’ın Ukrayna’daki savaşta Rusya’ya balistik füze ve silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladığı haberleri yer almıştı. ABD’den de geçen yılın sonunda iki ülke arasındaki savunma işbirliğinin “tam kapasiteye ulaştığı” uyarısı gelmişti.

Öte yandan The Wall Street Journal gazetesi, dün İran’ın İsfahan kentinde Savunma Bakanlığına ait mühimmat üretim tesisine insansız hava araçlarıyla düzenlenen saldırıyı İsrail’in gerçekleştirdiğini yazmıştı.

İsrail tarafı ise saldırıyı üstlenmekten kaçınarak “haberler hakkında yorum yapmayı” reddetmişti.

İsrail’in Cenin katliamı

İsrail işgali altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde bulunan Cenin Mülteci Kampı’na İsrail ordusunun 26 Ocak’ta düzenlediği baskında 10 Filistinlinin şehid edilmesini, Doğu Kudüs’teki bir yasa dışı yahudi yerleşim biriminde 7 İsraillinin öldürüldüğü saldırı izlemişti.

İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs’ün Silvan Mahallesi’nde de 28 Ocak Cumartesi günü 13 yaşında bir Filistinlinin düzenlediği silahlı saldırıda biri ağır, 2 İsrailliyi yaralamasıyla bölgede şiddet artmıştı. Yahudi yerleşimci gruplar, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Filistinlilere, mülklerine ve araçlarına saldırmıştı.

İşgalci İsrail ordusu ve yahudi yerleşimcilerin açtığı ateş sonucu yılbaşından bu yana aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 35 Filistinli şehid olmuştu.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *