Filistin: İsrail’in saldırıları Filistinlilere topyekun savaş ilanıdır

Filistin: İsrail’in saldırıları Filistinlilere topyekun savaş ilanıdır

Filistin yönetimi, İsrail askerlerinin, Nablus kentini kuşatması, Mescid-i Aksa ve kentlere baskın düzenlemesinin, Filistin halkı ve yönetimine topyekun savaş ilanı olduğunu belirtti. İsrail’in 11 gündür aradığı Filistinli ise bir yahudi yerleşim birimi önünde şehid edildi.

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, işgalci İsrail’in uzun zamandır işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’teki ihlallerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. İsrail’in söz konusu düşüncesiz ve sorumsuz politikalarının tansiyonu yükselttiğini ve halkı patlama noktasına getirdiğini kaydeden Rudeyne, “Bu politika, güvenlik ve istikrar getirmeyecek bilakis durumu tehlikeli bir hale sokacak. Filistin halkı, işgalin devam etmesini hiçbir şekilde kabul etmeyecek.” ifadesini kullandı.

Rudeyne, Nablus’ta 9 gündür devam eden kuşatma ile kent, köy, mülteci kampları, El-Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi ve Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınların, Filistin halkı ve yönetimine topyekun savaş ilanı olduğunu vurguladı.

Rudeyne ayrıca, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, Nablus’taki kuşatma, baskınlar ve çocukların öldürülmesini yakından takip ettiğini ve herkesi İsrail’in izlediği bu politikanın sonuçlarına karşı uyardığını aktardı.

Yeni Filistin neslinin, İsrail işgalini sona erdirme konusunda daha kararlı ve güçlü olduğunu ve Filistin direniş birikiminin, işgal politikaları ile bölgesel ve uluslararası “şüpheli” anlaşmaları engellemeye muktedir olduğunu belirten Rudeyne, “Bölgedeki gerilim ve çatışmalar, Filistin meselesinin, Filistin halkının ve yönetiminin onayını alacak adil bir çözüme kavuşturulmadan çözülemez.” değerlendirmesinde bulundu.

Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki silahlı eylemler

İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria, son dönemde silahlı olaylarda artışa sahne oluyor. Siyonist İsrail güçlerine Doğu Kudüs’teki Şuafat Mülteci Kampı’ndaki kontrol noktasında, 8 Ekim’de düzenlenen silahlı saldırıda bir işgalci İsrail polisi öldürülmüş, biri ağır iki polis yaralanmıştı.

İsrail ordusu, saldırının şüphelisi olduğu iddia edilen Udey Temimi’nin Şuafat Mülteci Kampı’na saklandığını savunarak, yaklaşık 150 bin Filistinlinin yaşadığı kampı ve çevre mahallelerini 5 gün boyunca kuşatma altına almıştı.

Öte yandan, İsrail ordusu geçen haftalarda işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Nablus ve Cenin kentlerine baskınlar düzenlemiş, çıkan olaylarda 10’dan fazla Filistinli şehid olmuştu. Batı Şeria’nın kuzeyindeki yasa dışı yahudi yerleşim birimi “Shavei Shomron” yakınlarında 11 Ekim’de gerçekleştirilen silahlı saldırıda bir işgalci İsrail askeri öldürülmüştü. Kendilerini “Aslanların İni” şeklinde adlandıran Filistinli bir grup, yaptıkları açıklamayla saldırıyı üstlenmişti.

İşgalci İsrail askerleri, 12 Ekim’de de Nablus kentini kuşatma altına almıştı.

İsrail polisinin günlerce aradığı Filistinlinin öldürülmesi nedeniyle Filistin’de greve gidilecek

İşgalci İsrail polisi tarafından 11 gün boyunca aranan Filistinli Udey Temimi’nin İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Maale Adumim yasa dışı yahudi yerleşim birimi girişinde öldürülmesini protesto için Filistin’de kapsamlı greve gidileceği belirtildi.

Fetih Hareketi tarafından yapılan yazılı açıklamada, işgalci İsrail güçlerince öldürülen Filistinlilere vefa ve direnişe verilen desteği göstermek için tüm kentlerde İsrail güçleriyle çatışma noktalarında gerilimi tırmandırma çağrısı yapıldı. Açıklamada, Temimi’nin yasının tutulması ve İsrail’in işlediği suçların protesto edilmesi için bugün genel greve gidileceği kaydedildi. Filistin Öğretmenler Birliği de tüm okul ve müdürlükler ile Eğitim Bakanlığında greve gidileceğini açıkladı.

Filistinli gruplardan Temimi açıklamaları

Hamas, İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), Temimi’nin şehid edilmesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Temimi’yi “kahraman mücahit şehit” olarak tanımlayan Hamas, “Kudüs’ün ve onun erkelerinin, Mescid-i Aksa’nın çağrılarına kulak verdiğini ve bu caminin sadece Müslümanlara ait olduğunu gösterdiğini” dile getirdi. “Temimi’nin işgale karşı direnme kararlılığı ve ısrarı, işgalciye meydan okuyor ve onu, askerlerinin hedef alınacağı karanlık günlere karşı uyarıyor.” denilen açıklamada, Filistinlilere Temimi’nin izinden gitme çağrısı yapıldı.

İslami Cihad’ın açıklamasında, Temimi’nin “şehit edilmesinin” işgal altındaki Batı Şeria’da ayaklanan halkı durduramayacağı vurgulandı. Açıklamada, “İsrail’in, Batı Şeria ve Kudüs’te işlediği suçlar, halkımızın gücünü kıramayacak ve Temimi’nin, İsrail’in güvenlik sistemini kırması ve itibarını zedelemesi tüm direnişçilerimize ilham olacak.” ifadesi kullanıldı.

FHKC’nin açıklamasında da Temimi’nin, İsrail güçlerini histeri ve korku haline soktuktan ve güvenlik güçlerini günlerce meşgul ettikten sonra şehit olduğu ifade edildi. Temimi’nin gerçekleştirdiği kahramanca operasyonun, Kudüs’ü Filistin halkından ayırmaya dönük tüm çabaların başarısızlığını gösterdiği aktarıldı.

Siyonist işgalci İsrail polisi dün akşam, bir işgal polisini öldürdüğü gerekçesiyle 11 gün boyunca aranan Filistinli Udey Temimi’nin, yasa dışı yahudi yerleşim biriminin girişinde düzenlediği bir başka saldırı sırasında etkisiz hale getirildiğini açıklamıştı.

İsrail 8 Ekim’den bu yana arıyordu

Şuafat Mülteci Kampı’ndaki kontrol noktasında 8 Ekim Cumartesi akşamı İsrail güçlerine düzenlenen silahlı saldırıda bir İsrail polisi ölmüş, biri ağır iki polis yaralanmıştı. İsrail ordusu, saldırının şüphelisi olduğu iddia edilen Udey Temimi’nin Şuafat Mülteci Kampı’na saklandığını savunarak, yaklaşık 150 bin Filistinlinin yaşadığı kampı ve çevre mahallelerini 5 gün boyunca kuşatma altına almıştı.

İsrail güvenlik birimleri, 8 Ekim’den itibaren Temimi’yi yakalamak için insan avı başlatmış, onlarca Filistinliyi gözaltına almış Doğu Kudüs’te kontrol noktaları kurmuş, kentin üzerinde insansız hava araçları uçurmuştu.

Şuafat Mülteci Kampı’nın giriş-çıkışlarını kapatan işgalci İsrail güçleri, kampa sık sık baskınlar düzenleyerek, sokakları savaş alanına çevirmişti.

İşgalci İsrail ordusunun on binlerce Filistinli Müslümanın yaşadığı kampa uyguladığı abluka günlük hayatı felç ederken, kamp sakinleri “toplu cezalandırma” olarak niteledikleri kuşatmaya karşı protestolar düzenlemişti.

Doğu Kudüs başta olmak üzere Filistin genelinde halk, Şuafat’taki Filistinlilerle dayanışma amacıyla gösteriler düzenlemiş, çok sayıda kentte grev ilan edilerek, iş yerleri kapatılmış, okullarda eğitime ara verilmişti.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *