‘ABD kendi uydurduğu düzenin uygulamasına darbeler, iç savaşlar, işgal ve müdahalelerle devam ediyor’

‘ABD kendi uydurduğu düzenin uygulamasına darbeler, iç savaşlar, işgal ve müdahalelerle devam ediyor’

Gazeteci ve dış politika uzmanı Hasan Erel, “Bugün geldiğimiz noktada ABD artık gücünü yitirmekte olan bir imparatorluk konumda ve çok kutuplu bir dünya kuruldu. Bolton’ın itirafları da sanki ununu elemiş, eleğini asmış bir eski büyük gücün itirafı olarak yorumlanabilir.” dedi.

Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, başka ülkelerde gerçekleşen darbelerde ABD’nin aldığı role dair itiraf niteliğinde bir açıklamada bulundu. Bolton’ın kendisini “başka ülkelerde darbe planlamalarına yardımcı olmuş biri” olarak tanımlamasını değerlendiren Hasan Erel, herkesin bildiği bir gerçeğin itiraf edildiğini vurguladı.

CNN televizyonunun, 6 Ocak Kongre baskınına ilişkin özel yayınına konuk olan Bolton, bir itirafta bulundu. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim sonuçlarını kabul etmeyip 6 Ocak’ta darbe yapmaya kalkışıp kalkışmadığı konusunda CNN sunucusu Jake Tapper ile Bolton arasında tartışma yaşandı.

Bolton, 6 Ocak olaylarının “dikkatlice planlanmış bir darbe” olarak nitelenmesine yönelik, Trump’ın böyle çalışmadığını, bir fikirden başka bir fikre kolay atladığını söyledi. Tapper’ın “Darbe yapmak için son derece zeki olmaya gerek yok.” diye karşılık vermesi üzerine Bolton, şu ifadeleri kullandı:

“Burada değil de başka ülkelerde darbe planlamalarına yardımcı olmuş biri olarak buna katılmıyorum. Bu çok çalışma gerektirir. Onun yaptığı bu değildi. Bir fikirden başka bir fikre atlıyordu. Sonuç itibariyle o, bu isyancıların Kongreye girmesinin önünü açtı ama anayasayı ortadan kaldırmak için değil.”

‘ABD’nin ve NATO’nun parmağının olduğu birçok darbe örneği var’

ABD Başkanı Donald Trump döneminde 9 Nisan 2018 ve 10 Eylül 2019 tarihleri arasında Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görev yapan ve eski bir diplomat olan Bolton’ın bu açıklamalarını Sputnik’e değerlendiren gazeteci ve dış politika uzmanı Hasan Erel, “Bolton, ABD’deki şahin kanat ve neocon (yeni muhafazakar) olarak bilinen ekibin bir parçası” diyerek şunları kaydetti:

“Geçmişten beri Bolton’ın bu şekilde aşırı denebilecek çıkışları oldu. ABD’deki solcular onu faşist olarak tanımlamaktan çekinmiyorlar. Hatta 1994 yılında, ‘dünyada bizden başka güç kalmadı, Birleşmiş Milletler (BM) önemsiz, ABD ne derse o olur’ şeklinde bir açıklama yapmıştı. Bu kez sadece aşırı bir söylemde bulunmakla kalmadı bir itirafta bulundu. Venezüella’yı kastederek söyledi ve bu konuda ABD’nin girişimleri zaten ortaya çıktı. Ancak Bolton’ın kastettiği darbeler elbette sadece Venezüella değil. Çok yakında yaşanan olaylar da var. Mesela Pakistan’da İmran Han’ın devrilmesi, Sri Lanka’da yaşanan ayaklanma veya pek çok Afrika ve Güney Amerika ülkesinde ABD’nin darbe uygulamalarını görüyoruz. Eskiye baktığımızda 1973’teki Şili darbesinden tutun 12 Eylül 1980’de Türkiye’deki darbeye kadar uzanan ABD’nin ve NATO’nun parmağının olduğu birçok örnek var. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde de İncirlik’teki Amerikan üssü darbenin merkezi konumundaydı. Üstü örtülse de 15 Temmuz’da Amerikan parmağı olduğundan kimsenin kuşkusu yok.”

‘ABD artık gücünü yitirmekte olan bir imparatorluk’

“ABD kendi uydurduğu düzenin uygulamasına gerek darbeler gerek iç savaşlar, işgal ve doğrudan mühahaleler gibi yollarla devam ediyor” ifadelerini kullanan Erel, “Bugün geldiğimiz noktada ABD artık gücünü yitirmekte olan bir imparatorluk konumda ve çok kutuplu bir dünya kuruldu. Bolton’ın bu itirafları da sanki ununu elemiş, eleğini asmış bir eski büyük gücün itirafı olarak yorumlanabilir. 6 Ocak’taki darbe girişimi iddialarını yalanlamak isterken bu itirafı ağzından kaçırdı. Yani kendini savunurken bir başka suçunu itiraf etmiş oldu. Aslında herkesin bildiği gerçeği ABD yönetiminde görev almış yetkili bir kişi teyit etti” diye de ekledi.

(Sputnik)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *