Ortadoğu’da enerji satrancı: Yeni planlar devreye girdi

Ortadoğu’da enerji satrancı: Yeni planlar devreye girdi

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın etkisiyle enerjide İsrail, Türkiye ve Kürt yönetimi ile yeni oyun kuruluyor. EastMed projesi gündemden düşünce, İsrail’in yanı sıra, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi de doğalgazda oyuna girdi.

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın doğalgaz piyasasını sarsması, Ortadoğu’da üzeri tozlanmış enerji iş birliklerini yeniden gün yüzüne çıkardı. İsrail ile Türkiye arasında başlayan yakınlaşma ile Rus gazının en önemli alternatifi için “A planı”na dönme ihtimali canlanırken, İsrail’le doğalgaz iş birliği için devreye giren bir başka merkez de Erbil oldu.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un mart ayında Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından yeni bir rota çizilen Türkiye-İsrail ilişkilerinde, önceki süreçte olduğu gibi doğalgaz ve enerji diplomasisi önemli rol oynuyor. Türkiye ile İsrail arasında diplomatik ilişkilerin asgari seviyeye indiği dönemde de iki ülke arasında iplerin tamamen kopmamasındaki en büyük etkenlerden birisi, İsrail’in etkin olduğu Doğu Akdeniz gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasına yönelik projeydi.

Eastmed alternatifi ölü doğdu

Ancak İsrail ile Türkiye arasındaki krizin kısa vadede çözülememesiyle, o dönem İsrail ve ortakları, Doğu Akdeniz gazının Yunanistan ve İtalya üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmasını öngören Doğu Akdeniz Gaz Boru Hattı’nı (Eastmed) gündeme aldı. Mısır, Güney Kıbrıs, Ürdün ve Filistin’i de bir forum çatısı altında toplayan proje için en önemli engel ise maliyet oldu.

Türkiye rotasına göre en az 4 kat daha uzun, derin ve maliyetli bir yol izleyen hat, önce Avrupa Birliği, sonra ABD tarafından uygulanabilir olmaktan uzak bulununca, Eastmed, Rusya-Ukrayna savaşı ve ısınan Türkiye-İsrail ilişkilerinin de etkisiyle yerini yeniden “A planı”na bıraktı.

ABD, Rusya’nın doğalgaz üzerinden Avrupa’ya kurduğu hakimiyetten uzun süredir rahatsızlık duyuyor. Bu amaçla TürkAkım’dan da Avrupa ülkelerini uzaklaştırmaya çalışan ABD’nin asıl amacı, Avrupa’yı besleyecek güçlü bir doğalgaz alternatifi oldu.

Leviathan bölgesindeki 1.1 trilyon metreküplük yüksek kaliteli doğalgazla birlikte, Doğu Akdeniz’de en az 6-7 trilyon metreküplük doğalgaz olduğu hesaplanıyor. Bu gazın Avrupa’ya mümkün olan en kısa yoldan taşınmasının, Rus gazının önemini azaltacağı hesaplanıyor. Buradan Türkiye’ye çekilecek hattın iki avantajı var. Birincisi, Eastmed’e göre kısa ve düşük maliyetli bir yol izlemesi, ikincisi ise Avrupa’ya iletimde kullanılabilecek Türkiye’nin mevcut dağıtım hattı.

Rusya’ya uygulanan ambargolar ve İran gazındaki istikrarsız arz da İsrail gazını Türkiye için cazip hale getiriyor, ancak, hat için en önemli etken ABD-İsrail-Türkiye ilişkilerinin önümüzdeki dönemdeki seyri olacak. Ancak hattın geçtiği rotada Kıbrıs adasının bulunması, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile Türkiye’nin masaya oturma ihtimalini ortaya çıkardığından, diplomasi açısından kritik bir süreç izlenecek.

Kürtler gaz için devrede

Doğalgazda İsrail merkezli bu gelişmeler yaşanırken, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi de (IKYB) doğalgazda oyuna giren güçlerden oldu ve yakında Türkiye ve Avrupa’ya gaz ihracına başlanacağını açıkladı. İran’ın 13 Mart’ta Erbil’e düzenlediği füze saldırısının da, IKYB’nin Türkiye ve Avrupa’ya İsrail yardımıyla gaz ihraç etmeye yönelik planı nedeniyle gerçekleştirdiği iddia edildi. Saldırının, Kürt gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya nakledilmesine yönelik bir toplantıyla çakışan zamanlamasına dikkat çekilirken, IKYB ise ABD’li ve İsrailli yetkililerin de katıldığı doğalgaz toplantısı ile ilgili iddiaları yalanladı.

Kürt Yönetimi’nin Irak Yüksek Mahkemesi’nden çıkan “gaz ve petrol gelirlerinin Bağdat’a teslim edilmesi” kararına gösterdiği tepki ve mevcut ihracat anlaşmalarına yanı şekilde devam edeceği yönündeki tavrı da yeni projelere hazırlık olarak yorumlanıyor.

(Mithat Yurdakul/Milliyet)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *