Kültür Bakanı Ersoy, İslam dünyasının birliğinden söz etti

Kültür Bakanı Ersoy, İslam dünyasının birliğinden söz etti

Ankara’da düzenlenen Medya ve İslamofobi Forumu’na katılan Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İslam düşmanlığına karşı en iyi mücadelenin İslam dünyasının birliği ve beraberliği olacağını savundu, “batıl olan zayi olmaya mahkumdur” ifadesini kullandı.

ATO Cogresium’da düzenlenen “2. Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu”nun açılışında Kültür ve Turizm Bakanı da konuşma yaptı.

‘Haçlı seferleri devam ediyor’

Bakan Ersoy, yüzlerce yıl öncesine dayanan işgal ve sömürge zihniyetinin, son yüzyılda da Srebrenitsa, Hocalı, Karabağ, Myanmar, Suriye örneklerinden anlaşılacağı üzere değişmediğini dile getirdi. Aradaki tek farkın önceki gibi aciz, çaresiz, savunmasız olmayan Müslümanlara saldırdıklarını ifade eden Ersoy, ilk haçlı seferinden bu yana meydanda da masada da o seferlerin hep devam ettiğini, ettikçe de hüsranlarının büyüdüğünü söyledi.

Bugün karşılarında nüfusu 2 milyara yaklaşan bir İslam dünyası bulunduğunu dile getiren Ersoy, İslam’ın bütün iftiralara, milyarlarca avro ve dolar harcanarak yürütülen siyasetten sanata her şeyin alet edildiği algı yönetimine rağmen bugün de dünyanın en hızlı yayılan din olmasından rahatsızlık duyanların her yolu deneyerek bu rahatsızlıklarını ortaya koyduklarını anlattı.

‘Savaş, medyanın durduğu yeri bir kez daha gösterdi’

Ukrayna’da yaşanan savaşın acısı üzerinden medyanın bu konuda durduğu yerin bir kez daha görüldüğünü belirten Ersoy, bazı muhabirlerle yetkili isimlerin canlı yayınlarda kullandıkları söylemleri hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Bu örnekler, hem medyanın İslamofobi’ye temel teşkil eden söylem tarzını hem de bu tarzın medya dışındaki bir bireyin ağzında nasıl ırkçı bir ifadeye dönüştüğünü göstermesi açısından oldukça önemlidir. Hele ki başsavcı yardımcısı gibi eğitimli bir kişinin kullandığı ifadelerin Avrupa toplumunu harekete geçirmek için önemli argümanlar olduğuna inanmış olması gerçekten ürkütücüdür. Çünkü o zaman karşımızda insan hayatının kurtarılmaya layık olabilmesi için Avrupa ırkçılığını standart kabul eden bir birey örneği görüyoruz demektir.

Hamdolsun biz yolumuzdan hiçbir zaman böyle sapmadık. İnsana verdiğimiz değeri saç ve göz rengine, yaşadığı coğrafyaya, ırkına, diline, dinine göre sınıflandırmadık. Tarihte olduğu gibi bugün de bu milletin vicdanına, bu ülkenin sınırlarına güvenle, umutla sığınmalarının sebebi de zaten budur. Bunu değiştirmeye de kimsenin gücü yetmeyecektir. Hiçbir yalan, hiçbir iftira bizi biz olmaktan vazgeçiremez, özümüzden ve değerlerimizden koparamaz.”

Müslümanlara karşı ön yargılar

İslamofobi’yi yayma hedefli söylem ve eylemlerin suç kapsamına alınmasının, topluma İslam düşmanlığını benimsetmek için alenen yapılan her girişimin önünü kesecek etkin bir yol olduğu değerlendirmesinde bulunan Ersoy, bunun yanında çocuklardan adli yetkililere ve emniyet birimlerine kadar İslam ve Müslümanlar hakkında eğitim çalışmalarının yapılabileceğini söyledi.

Bugün Müslümanlardan korkanların, İslam’ı tehdit olarak görenlerin çoğunun bu duygularını geçerli bir sebebe dayandıramadıklarını, sahip oldukları bu fikirlerin bilgiden değil ön yargı ve koşullandırmadan kaynaklı olduğuna işaret eden Ersoy, bunu kırmanın yolunun ise bilgi ve eğitimden geçtiğini anlattı.

‘İslam dünyasının birliği ve beraberliği’ vurgusu

Bakan Ersoy, “İnanıyorum ki en önemli etkiyi sağlayacak unsur, İslam dünyasının birliği ve beraberliği olacaktır. Zira öne süreceğimiz her fikrin hayata geçirilmesi bu birliğin gücü ile mümkündür. Ayrıca bu güç yalancıları doğruya mecbur etme potansiyeli taşımaktadır. Sadece televizyon ve gazeteler ile değil özellikle günümüzde dijital dünyayı, oyunlardan sosyal medyaya uzanan geniş mecrayı en iyi şekilde kullanmak bir zorunluluk haline gelmiştir. Şüphesiz batıl olan zayi olmaya mahkumdur. Çalışmalarımızla bunu ne kadar hızlandırırsak o kadar çok yaşam kurtarmış ve insanlığa etki etmiş oluruz. Bizler, bu sorumluluğu omuzlamaktan asla imtina etmeyeceğiz.”

Erdoğan’dan mesaj

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, foruma gönderdiği mesajda programın düzenlenmesine öncülük eden kurumları tebrik etti; fikirleri, tespitleri, tenkitleri ve önerileriyle programın içeriğini zenginleştiren herkese şükranlarını sundu.

Erdoğan, geçen yıl zorlu salgın şartlarına rağmen başarıyla gerçekleştirilen forumun bu sene daha kuşatıcı, daha geniş katılımlı bir şekilde yoluna devam ettiğini görmekten duyduğu memnuniyeti vurgulayan Erdoğan, “İslamofobi tıpkı önü alınamayan veba salgını gibi özellikle Batılı ülkelerde yayılmaya, sokaktaki insandan siyasetçisine, işçisinden kamu görevlisine toplumun tüm kesimlerini zehirlemeye devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, “Sorumsuz basın yayın organlarının da teşvik ettiği nefret atmosferi, Müslümanlarla beraber dili, dini, kökeni ve kültürü farklı olan milyonlarca insanı da olumsuz etkiliyor. Ukrayna krizi bağlamında yaşanan utanç verici tartışmalar, İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılığın ulaştığı tehlikeli boyutları ortaya koyuyor. İnsanı eşref-i mahlukat gören, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’ diyen bir medeniyetin mensupları olarak, mazlum ve mağdurlar arasında ayrımcılık yapılmasını asla kabul etmiyoruz. Yükselen İslam düşmanlığıyla mücadelenin sadece Müslümanların değil tüm insanlığın meselesi olduğuna inanıyoruz. Diğer türlü 2019’da Yeni Zelenda’da, 2021’de Kanada’da yaşanan İslamofobik saldırıların önüne geçemeyiz.” dedi.

Erdoğan, bu konuda Batılı siyasetçilerin, medya organları ve devlet kurumlarının yanı sıra en büyük sorumluluğun İslam dünyasına ve kurumlarına düştüğünü vurgulayarak “Kendileriyle beraber yüz milyonlarca insanı hedef alan bu haksızlık, hukuksuzluk ve ayrımcılık karşısında Müslümanlar güçlü tepki göstermeli, meşru zeminde haklarını aramalı, mücadelesini vermelidir. 2. Uluslararası Medya Forumu’nun bu yönde atılmış değerli bir adım olarak görüyorum.” ifadelerini kullandı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *