İslam kendi varlık anlayışı, yaratılışa dair anlamı, dünya görüşü, insan ve toplum modeli, siyaset ve devlet yapısı, ekonomik ve politik yöntemi itibarıyla elbette bir sistemdir.
Hüseyin Alan
Elbette: Din dünya işlerini ve ilişkilerini hesap gününe uygun düzenlemek için gönderildi, ahirette lazım olmayacak. O sebeple,
İslam kendi varlık anlayışı, yaratılışa dair anlamı, dünya görüşü, insan ve toplum modeli, siyaset ve devlet yapısı, ekonomik ve politik yöntemi itibarıyla elbette bir sistemdir.
Fakat son üç yüzyıldır bir sistem olmaktan çıkartıldı: İlahiyata, akaide, felsefeye, mezhebe dönüştürüldü: Dindarları sayesinde…
Kaç tane toplumsal sistem var?
Modern çağda icat edilmiş, materyalist varlık anlayışı, yaratılışa dair anlamı, dünya görüşü, insan ve toplum modeli, ekonomi politik ve devlet yapısı içinde iki sistem var oldu: Liberalizm ve Marksizm
İlki diğerini geriletti, elan tek kaldı ve küreselleşti. Şimdilerde dijital teknolojiye ve yapay zekaya geçerek yeni koşullarda kendini yeniden üretmeye kararlı.
Dolayısıyla İslam, bir din ve sistem olmaktan çıkartılıp inanç biçimine dönüştürüleli çok oldu…
Dünya ne durumda?
I. ve II. Dünya Savaşı koşulları biteli çok oldu: Komünist blok, ulusal bağımsızlık ve egemenlik ilkesi küresel sistemle tarihe karıştı.
Tek sistem var: Neo-Liberal serbest pazar, başka bir deyişle küresel kapitalist sistem.
O halde, bu sistemin içinde iktidarcılık oynayan milli ve ulusal bağımsızlıkçı-İslamcı elitlerin davası nedir?
Bunu şöyle ifade ve izah edebiliriz:
Küresel dünya düzeni ve güç dengesine göre ayarlı hiyerarşik iktidarı dahilinde kendilerine,
Yalnızca “etnik dili, dini, edebiyatı, sanatı, örfü, tarihi, ailesi, yeme içme ve giyim kuşam” gibi kültürel alanlarında “iktidar” olma imkanı bırakılan, yahut ancak bu alanlarda iktidar fırsatı yakalayabilen, “Millici-Ulusçu-Dindar” yerel elitler…
Bu imkanı ancak “siyaset, devlet, iktisat, maliye, dış politika” alanlarını küresel iktidara bırakmak kaydıyla elde edebildiler. Ettiler. Razı oldular.
Dava bu çerçevede anlamlı ve imkanlı oluyor.
Amerikalı bu durumu şöyle karikatürize etti: “Tecavüzü engelleyemiyorsan tadını çıkart.”
Kimseler sormadı “senin orada ne işin var” diye! Yahut kamusal alan niye her tür tecavüzü kolaylaştırmak için düzenlendi!
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *