Oruç Günlükleri / İbrahim Eryiğit

Oruç Günlükleri / İbrahim Eryiğit

Ramazanın başından sonuna her gün için, mani tadında dörtlükler…

BİR

Bu yıl da kavuştuk oruç ayına
İyiliğe bir ses düşse payına
Gerdim sevdamızı gönül yayına
Göz gözün içine baktığı zaman

İKİ

Ruha bir tınıdır orucun sesi
Hisli kalbe işler açın nefesi
Kalbiyle kucaklar insan herkesi
Özlemden yüreği yandığı zaman

ÜÇ

Sahura uzanır çocuk sevinci
Saf duygularıyla açık bilinci
Gözlerinden belli sonsuz erinci
Gün kızıl akşama döndüğü zaman

DÖRT

Huzur dolu evler mutluluk saçar
İnsanın içinde çiçekler açar
Kötülük adına ne varsa kaçar
Aşkın terkisine bindiği zaman

BEŞ

Tövbeyle ağarır yüzün karası
Arınır safiden mülkün darası
Oruçla dağlanır hırsın yarası
Sarınca sancılar dindiği zaman

ALTI

Dağın eteğine gördüm tolunu
Yaradan hiç darda koymaz kulunu
Sular aşındırır yârin yolunu
Ferhatça dağları delebilirsen.

YEDİ

Biter mi insanın kendiyle cengi
Dünya ölçeğinde bulunsa dengi
Yaşanır kalp ile beynin ahengi
Kendinle baş başa kalabilirsen.

SEKİZ

Zalim alkış ister mazlum merhamet
Sonda hakka çıkar her istikamet
Gelir bulur seni nasipse kısmet
Mazlumun gönlünü alabilirsen.

DOKUZ

Dökülür sırtından dağların karı
Baharın büyüsü sarar iftarı
Seni senden alır özden yakarı
Orucun ruhuna erebilirsen.

ON

Gönderde yırtılır hırsın bayrağı
Uçuşur havada takvim yaprağı
Koklarsın gül gibi kara toprağı
Ölmeden dünyada ölebilirsen.

ON BİR

Satrancı andırır dünya hayatı
Üç beş gün sürersin bu saltanatı
Kapıda beklerken umudun atı
Gözyaşı içine dökülür gider. 

ON İKİ 

Arzular emeller bir bir sönerken
İçinde pişmanlık ateş yakarken
Benlik putun etrafından dönerken
Hayatın ilmeği sökülür gider.

ON ÜÇ

Ayrılık üstüne türkü yakılır
Gidenin ardından içli bakılır
Orucun sırrına akıl takılır
Gönlün ırmakları bükülür gider. 

ON DÖRT

Dolunayın hâli yârin yüzüdür
Akıp giden zaman vaktin cüzüdür
Yaşlılığın hâli ömrün güzüdür
Şair vakti dolar çekilir gider.

ON BEŞ

İnsan konar göçer ömrü boyunca
Şükürü unutur karnı doyunca
Azrail teninden ruhu soyunca
Kol kanat yanına çekilir gider.

ON ALTI

Sabahtan akşama vuslat demlenir
Melâli unutan kalpler nemlenir
Kötülük adına her şey gemlenir
Vakti gelir oynar dağlar yerinden.

ON YEDİ

Sürerken hayatın ahı ile vahı
Teğet geçmez ölüm veziri şahı
Sazlıkta kamışın duyulur ahı
Neyzen’in sözleri sarsar derinden.

ON SEKİZ

Hayatın bölmesi tersten sağlanır
Dostluk ilmek ilmek anda bağlanır
İhanet ağında yürek dağlanır
Gönüller kırılır ince yerinden.

ON DOKUZ

Mesajın büyüler garp ile şarkı
Kaybolur fakirle zenginin farkı
Seninle son bulur sömürü çarkı
Kokuna bürünür güller terinden.

YİRMİ

Çalışanın teri alnında kurur
Müflisler har vurup harman savurur
Gökte güneş yerde toprak kavurur
Geçer insan zararından kârından.

YİRMİ BİR

Elbet her insanın toprak mayası
Araf’a uzanır sırlar dünyası
Cenneti kuşatır ruhun hülyası
Yoksula gönlünce verebilirsen.

YİRMİ İKİ 

Gecenin huşusu vurur yüzüne
Gönül aydınlığı çarpar gözüne
Uyarsın kitabın kadim sözüne
Seherin sırrını derebilirsen.

YİRMİ ÜÇ

Gönül inşa eder yürekten sözler
Güzelliği görür rikkatli gözler
Söner nefs ateşi uçuşur közler
Gözünü kapayıp verebilirsen.

YİRMİ DÖRT

Dünya bir duvardı varıp dayandın
Üstüne çökünce ancak uyandın
Ömür çiçeğini solmaz mı sandın
Sefa sür bakalım sürebilirsen.

YİRMİ BEŞ

Vadesi gelince sırlanır beden
Sırra erer isen sormazsın neden
Yakarsın gemini hiç düşünmeden
Ruhunu vahiyle örebilirsen.

YİRMİ ALTI

Hayret makamına varıp şaşarsın
Mecnun olup sahraları aşarsın
Esenlik yurdunda sonsuz yaşarsın
Hayatı vahy üzre kurabilirsen.

YİRMİ YEDİ

Ayların içinde parlayan ece
Bin aydan üstündür bu kutlu gece
Ruhumuzu sarar ince düşünce
Gök kubbeyi aşkla sarabilirsen.

YİRMİ SEKİZ

Gönlü olanlara güller satarsın
Kazancına alın teri katarsın
Dünyayı sırtından bir gün atarsın
Nefsini yerlere serebilirsen.

YİRMİ DOKUZ

Orucun hamuru aşkla karılır
Sahurun büyüsü ruha sarılır
O’nun izni ile gökler yarılır
Resulün izini sürebilirsen.

OTUZ

Geldi sultan aya veda zamanı
Yazmakla bitmiyor hüznün romanı
İnfak ateşinin tüter dumanı
Bir dahaki yılı görebilirsen.

İbrahim Eryiğit

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • Mustafa
    2 Temmuz 2021, 14:27

    Kolay söylenen şiirlerden hep çekinmişimdir…sündürülen işi yokuşa süren şiirleri samimi bulmuyorum.

    REPLY