The Guardian’daki habere göre, cumartesi düzenlenen protestolara güvenlik güçlerinin silahlı müdahalesi sonucu yaşamını yitiren 114 kişiden biri olan 20 yaşındaki Thae Maung Maung’un cenaze töreni Bago kentinde yapıldı.

Cenazeye katılanlardan bazıları, güvenlik güçlerinin tören sırasında kendilerine ateş açtığını kaydetti.

Törende ölen ya da yaralanan olup olmadığıyla ilgili bilgi paylaşılmadı.

Öte yandan ülke basınındaki haberlerde, göstericilerin bugün düzenlediği protestolarda güvenlik güçlerinin müdahale etmesi sonucu iki kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi.

Myanmar’da güvenlik güçlerinin müdahalesine tepkiler

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Myanmar’da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestolarda güvenlik güçlerinin silahlı müdahalesinin şiddetinin artmasını kuvvetle kınamıştı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “uluslararası toplumun tüm çağrılarına karşın Myanmar’da darbe rejiminin sivil halka karşı uyguladığı ölümcül şiddetin daha da artırmakta olduğunun kaygıyla izlendiği” kaydedilmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, ordunun göstericilere müdahalesinin “kabul edilemez” olduğunu belirtmişti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Myanmar güvenlik güçlerinin döktüğü kandan dehşete düştük, cunta, azınlığa hizmet için insanların hayatını feda ediyor.” değerlendirmesinde bulunmuştu.

ABD, Avustralya, Kanada, Almanya, Yunanistan, İtalya, Japonya, Danimarka, Hollanda, Yeni Zelanda, Güney Kore ve İngiltere savunma bakanları, Myanmar güvenlik güçlerinin silahsız darbe karşıtı göstericilere yönelik “ölümcül güç kullanımını” kınamıştı. Söz konusu 12 ülkenin savunma bakanları yaptıkları ortak açıklamada, Myanmar ordusuna şiddete son verme ve eylemleriyle Myanmar halkına karşı kaybettiği saygıyı ve güvenilirliği yeniden tesis etme çağrısında bulunmuştu.

BM: Utanç verici, korkakça ve gaddarca

BM Soykırımın Önlenmesi Özel Danışmanı Alice Wairimu Nderitu ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Myanmar’daki kaosa ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, darbeye karşı gösterilerin başlamasından bu yana 27 Mart’ta en kanlı günün yaşandığı vurgulanarak çok sayıda güvenilir rapora göre, dün Myanmar askeri ve polisinin sivillere yönelik saldırısında 7’si çocuk en az 107 kişinin öldürüldüğü aktarıldı. Ölü sayısının bazı raporların doğrulanmasından sonra daha da artmasından endişe edildiğinin altı çizildi. Açıklamada, ülke genelinde 40’tan fazla yerde koordineli olduğu anlaşılan bu saldırılar sırasında yüzlerce göstericinin yaralandığı ve gözaltına alındığı bilgisi paylaşıldı.

Myanmar ordusunun 1 Şubat’ta yönetime el koymasının ardından barışçıl protestoculara yönelik “yaygın, ölümcül ve giderek artan sistematik saldırılarının” kuvvetli şekilde kınandığı açıklamada, Myanmar’da “vahşet suçları” (soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları) riski konusunda uyarıda bulunuldu.

Açıklamada, Myanmar ordusunun göstericilere “utanç verici, korkakça ve gaddarca” saldırdığı vurgulandı ve bu eylemlerin derhal durdurulması gerektiğinin altı çizildi. Nderitu ve Bachelet, “Uluslararası toplumun Myanmar halkını vahşet suçlarından koruma sorumluluğu var.” değerlendirmesinde bulundu.

Özel Danışman ve Yüksek Komiser, BM Güvenlik Konseyini Myanmar’a halkını korumak için “daha ileri adımlar atmaya”, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ve tüm uluslararası toplumu da Myanmar halkını “zulüm suçlarından” koruma sorumluluğunu yerine getirmek için derhal harekete geçmeye davet etti.

“Arakanlı Müslümanların haklarına saygı duyun”

Açıklamada, Myanmar’daki durumun Arakanlı Müslümanlar başta olmak üzere ülkedeki tüm savunmasız etnik ve dini grupları “daha da riske attığına” işaret edildi. Arakanlı Müslümanların korkunç şiddet olaylarına maruz kaldığı vurgulanan açıklamada, bu suçların BM İnsan Hakları Konseyince belgelendiği kaydedildi. Arakanlı Müslümanların haklarına saygı duyulması çağrısının yapıldığı açıklamada, “Mevcut durumun bu topluluklar üzerindeki etkisinden derin endişe duyuyoruz ve gelişmeleri yakından izliyoruz.” denildi.

Myanmar’da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestolara güvenlik güçlerinin 27 Mart’taki silahlı müdahalesi sonucu 114 kişinin hayatını kaybettiği bildirilmişti.

Myanmar’daki askeri darbe

Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat’ta yönetime el koymuştu. Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti. Myanmarlılar 6 Şubat’ta gösterilere başlamıştı.

Güvenlik güçlerinin silahlı müdahalelerinde 400’ün üzerinde gösterici hayatını kaybetti.

Ülkede geniş katılımlı gösteriler sürerken gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına devam ediliyor.