Büyük Sıfırlama Mümkün mü?

Büyük Sıfırlama Mümkün mü?

Büyük Sıfırlama için Biden’ın açıkladığı bütçe 93 trilyon dolardır. Dünya üretiminin bir yılda 80 trilyon dolar olduğu düşünüldüğünde harcanması planlanan bu paranın ne kadar büyük olduğu anlaşılabilir.

Murat Kirişci

Kasım ayında yapılan ABD seçimlerinde tüm dünya neden kendi iç politik meseleleri/seçimleriymiş gibi bu mücadeleden bahsetti? Neden dünyanın hemen hemen her ülkesinde Trump’çılar ile Biden’cılar oluştu? Bu durumu sadece sömürgeleşmişlikle açıklamak dönemi anlatmaya yeterli midir? Trump’çılık neyi ifade ediyor, ya da Biden’cılık? ABD’yi belli bir süre yönetmeye talip olmalarından kime neydi ki bu kadar dert edildi bu seçimin sonuçları? Daha az zalimi mi isteniyordu yani ehven-i şer miydi aranılan? 

Bu soruların cevapları için yazılan bu yazıda her soru için bir cümle ya da paragraf ayrılmayacaktır. Anlatılanlar, açıklananlar bu soruların ortak cevapları olacağı gibi bu sorulardan çok daha ötesini de ifade etmesine gayret edilecektir.

Dünyada yaşanan siyasi-ekonomik mücadelenin görünen büyük cephesidir ABD seçimleri. Milliyetçi, aşırı sağ, ırkçı söylemlere karşı kısmen solu andıran itirazların çatışmasının sahnesidir Trump-Biden karşılaşması. Trump’ın içe kapanmacı, ırkçı söylemleriyle başkan olduğu dönemde şoka uğrayanların Biden’ın kazanmasıyla rahat nefes aldığı bir dönem yaşanıyor. Trump, “Önce Amerika” söylemiyle başlattığı aşırı milliyetçi tavrı, küresel ideolojiye karşı bir cepheyi ifade ediyordu. Seçildiği ilk dönemlerde Trump sayesinde dünyayı büyük felaketlerin beklediği anlatılmaya başlanmıştı. Trump’ın milliyetçi yaklaşımlarının tüm dünyada bütün milletlerin eşit olacağı, tüm dünyanın bir köy haline getirilerek herkesin her yeri gezip istediği yerde yaşayabileceği, hatta mülteci hareketliliklerinin bile insancıl olacağı yapıyı sabote ettiği anlatılıyordu. Biden sadece ABD’ye değil tüm dünyaya müreffeh bir hayat vaad ediyordu sanki. Ancak çok net bilinmektedir ki küreselleşme ve bu fikrin altında yatan ideoloji insan hareketliliği ve mutluluğunu merkeze almaz; sadece büyük sermayenin gücünün artması ve sermayenin küre boyunca rahat dolaşımını ifade eder. Büyük sermaye, bir ülkede yapamadığını rahat dolaşım ilkesiyle dünyanın farklı bölgesinde, farklı insanları çok daha ucuza kullanarak daha kolay, daha ucuz yapabilme isteğine küreselleşme ideolojisiyle ulaşmaktadır. Maliyetleri düşürürken (personel giderleri, yasal vergiler, işletme maliyetleri vs daha düşük olan yerlerde iş yapmak) kârı, dolayısıyla gücü maksimize etmektedir bu ideolojik hareket. Yani bu ideoloji dünyanın, kendilerince gelişmemiş yaratıklarının (insanlar için söylenmektedir) yaşadığı bölgeleri çöpe çevirmeyi, bu gelişmemiş yaratıkları kötü şartlarda çalıştırmayı, bir dünya cenneti yaratma düşüncesinde kullanmaktadır.

Böyle kötücül bir ideolojiye ulusalcılık şifresiyle ırkçılar itiraz etmektedir. Trump taraftarları genelde bu ırkçı söylemden besleniyorlar ve küreselciliğe itiraz ederek ABD’nin gücünün zayıflatıldığını iddia ediyorlar. Biden ekibi şu anda çok ses çıkartmamakla beraber müesses nizamın (establishment) yerinde durduğu, gücünün azalmadığı ve daha iyiye gideceğini söylemeye hazırlanıyorlar. Zaten seçim kampanyasında bu duruma vurgu yapıldı sıklıkla.

Biden’ın seçim kampanyası döneminde yeni programlarından bahsetti: Büyük Sıfırlama (Great Reset).1 Bu program dünya için çok güzel çözümler(!) içeriyor. Çünkü Biden ve ekibi başta çevre felaketleri olmak üzere dünyanın sorunlarına çözüm bulduklarını iddia ediyorlar. Aşırı sağcı, ırkçı politikaların bu felaketleri dünyanın başına bela ettiği iddia edilen programın içeriği hayalci bir ekonomi önermektedir. Toplumları hayallerin peşine iterek para basmaya dayalı, sahte, insanları üretken olmaktan ziyade bedava yaşatmayı sunan popülist politikalar üretmektedirler. Aşırı sağcıların sert politik tavırlarının karşılığında toplumlar güvenli bir liman ararken bir heyecanın, hayalin peşine takılmakta, bir olumsuzluk insanları başka bir olumsuzluğa itmektedir. Elbette bu hayalleri üretip piyasaya sürenler büyük sermayenin sahipleridir. Kısmen muğlak bir ifade olan büyük sermayenin kimler olduğunu bilmek anlamlı değildir ancak dünya üzerinde hemen hemen tüm toplumlar üzerindeki etkilerinden anlamak mümkündür. Bu güç sahipleri insanlığa iyilik(!) sunmak için program ürettiler ve bu iyilik hareketine Büyük Sıfırlama dediler. Aslında bu sıfırlama yıllardır üzerinde çalışılan bir proje olmakla beraber COVID-19 salgınını bahane ederek, ortamdaki olumsuz tabloları ortadan kaldıracak yegane çözümün adresi olarak Büyük Sıfırlama’yı göstermektedirler.

Türkiye’de çeşitli TV’lerde ve sosyal mecralarda program yapan, konuşan, ezoterik ilişkiler üzeriden kötülükler tanımlayan sözde uzmanlar Büyük Sıfırlama konusunda dehşetli açıklamalar yapmaktadır. Hatta bu olayı kendilerinden başka kimsenin bilmediğini de iddia edecek kadar pervasızlaşmışlardır. Sorun şudur ki okumayan, düşünmeyen, yorulmadan bir şeyler elde etmeye alışmış insanlar için bu uzmanların söyledikleri vahiymiş gibi dinlenilmektedir. Hemen açıklayalım ki Büyük Sıfırlama, bu sözde uzmanların anlattıkları gibi bir durum değildir. En önemli özelliği 2030 yılına kadar sürmesi planlanan bir proje olmasıdır. Yani 10 yıllık bir süreçtir bu. COVID-19 salgınıyla gün yüzüne çıkan bu talebin uzun süredir planlandığı yazılan yazılar ve kitaplardan anlaşılmaktadır.2 Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) kurucusu Klaus Schwab tarafından ortaya atılan Büyük Sıfırlama, dünya sorunlarına çözüm arayışlarının konuşulduğu bu forumda 2021 yılında konuşulacak. Aslında uzun yıllar üzerinde çalışılmış bir kavramın DEF’nda konuşulacak olması, konunun genel anlamda tamamlandığının da bir göstergesidir. DEF, dünya sorunlarına çözüm üretme iddiasında olan bir platform olmasına rağmen çözüm diye ürettikleri arayışların büyük sermayenin/gücün çıkarlarına göre oluştuğu bir gerçektir. Schwab’ın makalesi sonrasında Büyük Sıfırlama bu güç sahipleri tarafından hızla dünyaya yayıldı. Sıfırlamaya çok ihtiyaç olduğunu dünyaya ikna etmek için mevcut salgını bir araç olarak kullanmaya başladılar.3 Büyük Sıfırlama IMF’nin de gündemindeydi ve IMF başkanı Kristalina Georgieva da bir makale yazdı.4 Georgieva tarihin bu en büyük krizine karşı yapılacakları ve alınacak rolleri konuşuyordu. Bu yazılar dünyanın her yerinde alıcı buldu ve birçok büyük kuruluş benzer açıklamalar yapmaya başladı.

Biden’ın seçim kampanyasının bir başka sloganı Building Back Better (BBB) idi. Yani gelecekte yaşanabilecek felaketler ve şoklar sonrasında uluslara ve toplumlara yönelik risklerin azaltılmasını hedef olarak belirlemiş bir stratejiydi. Bu stratejinin amaçları dünya kaynaklarının, ekonomi ve çevrenin yeniden canlandırılması, doğaya ve hayata karşı daha hassas çözümler üretmektir.5 Kısaca ifade etmek gerekirse bu slogan eskiyi yık yenisini daha iyi yap anlamına gelmektedir.

Schwab’ın makalesinden BBB’ye kadar tüm öneriler insanlık için iyilik hareketinden başkası değildi(!) Hatta Schwab’ın iddiası salgın döneminde ülkelerin birbirleriyle olan koordinasyonunun gezegenin geleceğiyle ilgili olarak da yapılabileceğiydi. Kapitalizmin sadece kâr odaklı olduğunu söyleyen Schwab, bu davranışın doğru olmadığını, artık sosyal sorumlulukların, çevre ve iklim bilincinin hayata daha fazla yansıması gerektiğini iddia ediyordu. Ama salgında ülkeler arasında doğru, ahlaklı ve iyi niyetli bir koordinasyon olmadığı gibi Büyük Sıfırlama ile de insanlığa iyilik için bir koordinasyon olmayacağı açıktır. Bu koordinasyon talebi büyük güç sahiplerinin çıkar ve menfaatlerini korumak ve daha da güçlendirmek amacına matuftur.

Her ne kadar sözde uzmanlar Büyük Sıfırlama’yı güne özel bir kötülük hareketi olarak tanımlasa da bu program on yıla yayılmış bir sürecin adıdır. İçeriğinin niyet olarak kötülük olduğu belli olmakla beraber sonuçlanabileceği konusu muammadır. 2030’da tamamlanacağı ifade edilen Büyük Sıfırlama programı sonunda insanların mülkiyetsizlik ile karşı karşıya olacağını ancak bundan rahatsız olmayacaklarını belirtmiştir. Yani dünyada yaşayan hiç kimse hiçbir şeye sahip olmayacak ama çok mutlu olacaklar. 2030 yılında yapay zekâ teknolojilerinin hayatın kılcal damarlarına kadar gireceğini ve bu teknolojilerin insanlığa çok büyük hizmetler sunacağı iddia edilmektedir. 10 yıl gibi kısa bir sürede, yapay zekâ teknolojilerinin gelişim hızına bakıldığında, çok büyük değişim ve dönüşüm yaşanacağı açıktır. Ancak bu değişim ve dönüşümün Büyük Sıfırlama sonunda, yani 2030 yılında, belirtilen bu noktaya gelmesi gereğinden fazla hayalciliktir.

Yapay zekâ teknolojilerinin bütün üretimi ele alması ve dünyayı bu denli baş döndürücü bir hızla değiştirmesi, bu değişim olurken insanlığın hiçbir yerinden itiraz gelmeyeceğinin beklenmesi, bu üretim sistemine alternatif üretimler önerilmeyecek diye düşünülmesi çok anlamsız ve hayatı tek tip düşünmek demektir. Daha da anlamsız olan, beklenmeyen sonuçların doğarak bu ilerlemenin inkıtaya uğramayacağına inanmak ayrı bir tanrılaştırma temayülüdür bu teknolojiyi. İleri teknoloji ne kadar hızlı ilerlerse ilerlesin bu kısa sürelerde ifade edilen beklentilerin oluşması çok da mümkün görünmemektedir.

Önceki sistemde olduğu gibi bugün de yeni sistem insanlara hayal satıyor. Hayal alıcısı bulmak çok kolaydır. Çünkü büyük kalabalıkların genelde dünyadan bekledikleri bu ve benzeri basit hayallere ulaşma idealidir. Nedir bu beklenen hayaller? Basitçe belirtmek gerekirse, kısa sürede en fazla dünya nimetinden yararlanmak, hazza hızlıca ulaşmak, her tür dünyalığı haram helal demeden elde ederek yaşamak. Bu ideallere (hayallere) ulaşmak isteyen insanı basit havuç yöntemiyle ikna etmek, rızasını üretmek, yapılan haksızlıklara/vahşiliklere/talana göz yummalarını sağlamak çok kolaydır. Akletmeyen, düşünmeyen, elinde bir nirengi noktası ya da pusulası olmayan kalabalıkların bir süreliğine (ama hiç bitmez) bu hazza ulaşmak için acı çekmelerine ikna edilmeleri çok kolaydır.

Büyük Sıfırlama’yla da bitmiyor projeler. İklim değişikliği ve ekonomik eşitsizliği ele alan bir program paketi de Yeşil Yeni Düzen (Green New Deal-GND). Büyük Buhran döneminde ABD başkanı Roosevelt tarafından bir dizi sosyal ve ekonomik reform ve bayındırlık hizmetlerini barındıran bir program olarak ortaya çıkan Yeni Düzen (New Deal) fikrinin yeni dönem ifadesidir. GND, Roosevelt’in ekonomik yaklaşımını, sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji ve kaynak verimliliği ile birleştirmektedir.6 Biden seçim kampanyası sırasında ekibi tarafından önerilen GND planının tamamını olmasa da yenilenebilir enerji üretimi, enerji verimli binalara geçiş ve otomobillerde yakıt verimliliği standartlarını arttırmaya söz verdi.

Büyük Sıfırlama, BBB ve GND ile yürüyen bu süreç için Biden’ın açıkladığı bütçe 93 trilyon dolardır. Bu, Büyük Sıfırlama dönemi boyunca yani 10 yıl içinde harcanması planlanan paradır. Dünya üretiminin bir yılda 80 trilyon dolar olduğu düşünüldüğünde harcanması planlanan bu paranın ne kadar büyük olduğu anlaşılabilir sanırım. O halde bu yatırım miktarının büyük sermaye için yeni bir güç, yeni bir heyecan ve yeni bir kaynak olduğu gözlerden kaçmamalıdır. Kamu yatırımları büyük sermaye tarafından alınacak, ihaleler bu şekilde dağıtılarak (yolun doğal akisidir bu ihalelerin büyük sermayeye gitmesi) işler istenilen şekilde yürüyecektir. 

Dijital dönüşümün, yapay zekâ teknolojilerinin, blockchain’in geleceğinin nasıl olacağı, nasıl yürütüleceği, kimin güç heybesini dolduracağı, kimlerin pay sahibi olacağı, yani bu dönüşümden kimlerin faydalanacağı, bu işlerin zamanlamasına kara verecek mekanizma için önemli bir atılım olacak ve salgın sonrası oluşacak dünyayı şekillendirecektir. Büyük Sıfırlama’nın görünen yüzüyle ve anlatılan sebeplerle hayata geçmesi kolay olmayacaktır. Ancak bu kavramlar kullanılarak mücadelenin devam edeceği düşünülecek olursa gelecekte toplumların yönetilebilmesi için yine bu ve benzeri oyunlara devam edileceği açıktır.

Dipnotlar

(1) Great Reset: https://weforum.org/great-reset/

(2) Klaus Schwab’ın konuyla ilgili makaleleri: https://weforum.org /agenda/2020/06/now-is-the-time-for-a-great-reset/ (3 Haziran 2020)

https://weforum.org/agenda/2020/07/klaus-schwab-nature-jobs-great-reset-podcast/ (17 Tem 2020)

Klaus Schwab ve Monthly Barometer kurucu ortağı Theirry Malleret’in yeni kitapları “COVID-19: The Great Reset” üzerine konuştukları program: https://weforum.org agenda/2020/07/covid-19-the-great-reset

(3) Dünya Ekonomik Forumu’ndan COVID-19 koronavirüsüne ilişkin en son haberleri, araştırmaları ve analizleri inceleyen haftalık bir podcast:
https://pod.link/1504682164

(4) https://www.imf.org/en/News/Articles/2020/06/03/sp060320-remarks-to-world-economic-forum-the-great-reset

(5) https://en.wikipedia.org/wiki/Building_Back_Better#:~:text=Building%20Back%20Better%20(BBB)%20is,of%20future%20disasters%20and%20shocks

(6) Green New Deal: https://www.gp.org/green_new_deal; https://www.congress.gov/116/bills/hres109/BILLS-116hres109ih.pdf

https://en.wikipedia.org/wiki/Green_New_Deal

Sunrise Movement’ın Green New Deal ile ilgili sitesi: https://www.sunrisemovement.org/green-new-deal/?ms=WhatistheGreenNewDeal%3F

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

3 Comments

  • Selam
    28 Şubat 2021, 11:20

    Selamün aleyküm Murat bey; konuya ilgi güzel olmuş ama sizin bu yazdığınız konu bence laf olsun torba dolsun bende birşeyler yazayım demekten öteye geçmemiştir. Konu sonunda herhangi bir çözüm yok. Yani sizin de iş olacağına varacaktır demekten başka bir söz eklentiniz olmamıştır "su akar yolunu bulur."demekten başka

    REPLY
    • Sureyya@Selam
      11 Mart 2021, 12:53

      Sizin yorumunuz da, laf olsun cihetinden olmamış mı? Murat Bey gayet verimli bir şekilde verileriyle birlikte bir araştırma yazısı sunmuş. Çözüm sunmak zorunda mı? Ya da herkesin armut piş, ağzıma düş tembelliğine yetişmek mecburiyeti mi var? Bir zahmet bizler de Kitab ve Sunnet ışığında çözüm ve takınılması gereken tavır nedir kendimiz gayret edelim değil mi? Sonuçta ortada bir savaş var ve ismi ister Şeytanizm diye açıkça ilan edilsin ister Great Reset adı altında yürütülsün ne farkeder?

      REPLY
  • Erdinç
    16 Ocak 2021, 13:20

    Murat hocam kalemine yüreğine sağlık. On numara tespitler.

    REPLY