‘Allah’ın emirlerine karşı olan bir şeyi benimseyemeyiz’

‘Allah’ın emirlerine karşı olan bir şeyi benimseyemeyiz’

Milli Gazete yazarı Cevat Akşit bugünkü yazısında, “Toplumda çirkin davranışlar sergileyen bir adam var diyelim. O adama ne güzel yapıyor denilmez. Eğer öyle derse o çirkin işi yapan adamın günahına ortak olur.”

Cevat Akşit, “İnançlı bir mümin karaborsacılık yapmaz” başlıklı bugünkü yazısında, bir mümin için karaborsacılık yapmanın haram olduğunu belirttikten sonra, toplumda, hata yapan müminlere karşı nasıl bir tavır gösterilmesi gerektiğini hatırlattı.

Peygamberimizin (sav) kötü kavimlerle ilgili “Allah için adaleti uygulamayan kavim ne kötü kavimdir” hadisini nakleden Akşit, en azından kalben kötülüklere karşı çıkılması gerektiğini söyledi ve “bugün Allah’ın ve Resulünün emirleri çokça çiğneniyor ama biz bir şey yapamıyoruz, bir şey söyleyemiyoruz.” dedi.

Yazısının ilgili bölümünde şöyle diyor Cevat Akşit:

Resulullah Efendimiz, “Şu kavim de ne kötü bir kavimdir. Bir mümin o toplumun içinde yürürken, korkarak, gizlenerek dolaşır. Onların şerrinden sakınmak için böyle yapar. O müminin halini bilseler ona eziyet ederler” diye buyuruyor. ‘İnsan beşer, durmaz şaşar. Eder hata üçer, beşer.’ Hatası olmayan kul var mı? Peygamberler dışında kim olursa olsun bir kusuru vardır. Allah bizi hata yapıp günah işlemekten korusun. İşte Hadis-i Şerifte bahsedilen kavim de, bir kulun hatasını gördüğü zaman hemen yaygara çıkartır. Eğer bir müminin hatasını gördüyse onu saklaması lazım. O mümini münasip bir şekilde hatasından dönmesi için uyarması lazım. Ancak bunu yapmak yerine bir insanın yanlışını görür görmez yaygara çıkartan insanlar ve o yaygaraya kapılan kavim kötü bir kavimdir. Bu kavim kötü, yanlış bir iş gördüğünde yaygara çıkartırken iyi bir iş görse sesini çıkartmaz umursamaz.  İşte o kavmin içindeki bir insan da, ‘benim bir kötülüğümü görüp benden dolayı yaygarayı basarlar’ deyip korkuyorsa, saklanıyorsa vay o kavmin haline.

Allah’ın emirlerine karşı olan bir şeyi benimseyemeyiz

Peygamber Efendimiz kötü kavimlerle ilgili bir başka Hadis-i Şerifte şöyle buyuruyor, “Şu kavim de ne kötü bir kavimdir. Toplumda adaleti uygulamazlar. Allah için adaleti uygulamayan kavim ne kötü kavimdir. Şu topluluk da ne kötü bir topluluktur ki, onların arasında Allah’ın ve Resulünün emirlerine karşı isyan eden bir şeye göz yumarlar, o kötü işi değiştirmezler. ” Resulullah Efendimizin Hadis-i Şerifte bahsettiği kavimdekiler güçlü olan, meşhur olan, arkasın olan birisi bir yanlış işlediği zaman ses çıkartmazlar. Ama bir gariban yanlış yaptığı zaman hemen tepesine binerler, onu cezalandırırlar. Bir diğer konu da Allah’ın ve Resulünün emirlerine karşı gelenlerle ilgili. Tabi bir Müslüman olarak sokakta Allah’ın emirlerine karşı bir şey gördüğümüz zaman onu benimseyemeyiz. Dinimizin emri budur. İmanımızın şartı budur. Mümin olan bir kimse, Allah’ın emirlerine karşı bir şey görüyorsa ona fiilen engel olması lazım. Fiilen engel olamıyorsa sözüyle engel olması lazım. Sözüyle de engel olamıyorsa kalben engel olması lazım. Yani Allah’a o kötü fiil için buğzetmesi gerek. Mesela toplumda çirkin davranışlar sergileyen bir adam var diyelim. O adama ne güzel yapıyor denilmez. Eğer öyle derse o çirkin işi yapan adamın günahına ortak olur. Ancak o çirkin işe karşı eliyle ve diliyle müdahele edemiyorsa o zaman kalben o işe karşı çıkmalıdır. Günümüzde de durum böyle. Allah’ın ve Resulünün emirleri çokça çiğneniyor ama biz bir şey yapamıyoruz, bir şey söyleyemiyoruz.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *