Kovid-19 salgınının başlamasından itibaren bir yıl geçti

Kovid-19 salgınının başlamasından itibaren bir yıl geçti

Bugüne kadar 1 milyon 343 bini aşkın kişinin hayatını kaybetmesine neden olan yeni tip koronavirüsün, Çin’in Vuhan kentinde tespit edilmesinin üzerinden bir yıl geçti.

Hong Kong basınından South China Morning Post gazetesinin, ulaştığı Çin kaynaklarından salgının ilk ortaya çıktığı tarihin 17 Kasım olduğunu duyurmasının ardından bir yıl geçti.

Bu sürede insanlık, sosyal mesafe, uzaktan eğitim, kitlesel sokağa çıkma yasakları, fabrika ve iş yerlerinin uzun süre toplu olarak kapatılması, dini hayattan eğlence sektörüne kadar sosyal hayatın birçok alanında toplu aktivitelerin yasaklanması gibi uygulamalara şahit oldu.

Dünya genelinde onlarca ülkede yaşayan milyarlarca kişinin bir şekilde hayatını etkileyen Kovid-19’un sosyal etkileşimi, alışverişi, eğitimi, çalışma düzenlerini fiziksel mekanlardan dijital ortamlara taşımaya zorladığı yeni normal adlı farklı bir yaşam tarzıbenimsenmesine neden oldu.

Salgının insan sağlığını tehdit etmesinin yanı sıra kış döneminde vaka sayılarının ikinci dalga tehlikesini göstermesi maske, mesafe, hijyen kavramlarını günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirdi. Dünyada 200’e yakın ülke ve bölgeye yayılarak küresel salgına dönüşen virüs, ortaya çıktığı günden bu yana dünyada 55 milyon 943 binden fazla kişiye bulaşırken 1 milyon 343 bini aşkın kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.

Dünya, Kovid-19 salgınından ilk kez, Çin’in, 31 Aralık 2019’da Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde kaynağı bilinmeyen gizemli bir solunum yolu rahatsızlığının ortaya çıktığını, Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bildirmesiyle haberdar oldu.

Virüsün DSÖ’ye bildirilmesi Çin’de çoğunluğu yurt içi olmak üzere seyahatlerin zirve yaptığı Çunjie (Bahar Bayramı) dönemine denk geldi. Her yıl Bahar Bayramı’nda kara, deniz ve hava yollarıyla 3 milyar civarında seyahat yapılıyor.

Virüsün 17 Kasım’da ortaya çıkışından sonra, DSÖ yeni tip koronavirüsü “pandemi” (küresel salgın) ilan ettiği 11 Mart’a kadar geçen yaklaşık 3 aylık sürede salgın Türkiye dahil birçok ülkeye yayıldı.

Vuhan yerel hükümeti salgını biliyordu

Vuhan Belediye Başkanı Cou Şienvang, “Yerel hükümetin başı olarak (salgın) bilgisini aldım. Ama açıklamaya yetkili değildim.” şeklindeki açıklamaları ocak ayında basına yansırken, bu açıklamadan önce 5 milyon Vuhanlının kentten tatil ve benzeri nedenlerle ayrıldığı saptandı.

Salgını araştıran üç gazetecinin, önce ortadan kaybolduğu daha sonra ise Çin polisi tarafından denetim veya gözaltına alındıkları ortaya çıktı.

Çin hükümetinin, virüsü ilk çıktığı dönem mesajlaşma grubundan arkadaşlarına duyuran ve daha sonra salgından dolayı hayatını kaybeden Çinli doktor Li Vınliang hakkında dedikodu yaymak suçlamasıyla soruşturma açması da tepkilere neden oldu. Doktor Li, ölümün ardından halk tarafından “ulusal kahraman” ilan edilirken Vuhan polisi de doktorun ailesinden özür diledi.

ABD Başkanı Donald Trump ise Kovid-19’u “Çin virüsü” olarak ilan ederek Çin ile ABD arasında yeni bir gerilim alanı oluşturdu. Çin hükümeti ise Trump yönetimine salgının siyasileştirilmemesi çağrılarında bulundu.

48 aşı adayı insanlar üzerinde test ediliyor

Başlarda Çin ve çevresini etkileyen ve bölgesel olarak görülen salgının, Asya sınırlarını aşıp halk sağlığını küresel çapta tehdit etmeye başlamasıyla dünya virüsle ilgili gelişmelere kilitlendi, salgının kontrol altına alınması ve önlenmesine yönelik tedbirler, bütün ülkelerin ana gündemi haline geldi, aşı çalışmaları ise birçok ülkeden yapılmaya başlandı.

DSÖ’nün verilerine göre, 12 Kasım itibarıyla dünya genelinde 48 Kovid-19 aşı adayı, klinik denemelerle insanlar üzerinde test edilirken, 164 aşı adayı da klinik öncesi geliştirme aşamasında bulunuyor.

Klinik deneme aşamasına geçen aşılardan 21’i birinci, 16’sı ikinci, 11’i ise üçüncü aşamada insanlar üzerinde test ediliyor. Binlerce deneğin katıldığı, 3’üncü aşama klinik denemeleri yürütülen potansiyel aşılar arasında ABD’den 4, İngiltere’den 1, Rusya’dan 1, Hindistan’dan 1 ve Çin’den 4 aday yer alıyor.

Hükümetler ve uluslararası kuruluşlar, aşı çalışmalarına daha önce görülmemiş miktarlarda mali kaynak sağlarken, şirketler de henüz klinik deneme aşamasındaki aşılardan yüz milyonlarca doz üreterek büyük riskler alıyor.

Virüsün yayılma sürecindeki başlıca gelişmeler

Kovid-19 salgınının ilk kez duyulmasından bu yana belli başlı gelişmeler şu şekilde oldu:

31 Aralık 2019’da Çin, Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde kaynağı bilinmeyen gizemli bir solunum yolu hastalığı tespit edildiğini bildirdi.

1 Ocak’ta hastalığa ilk yakalananların ziyaret ettiği belirlenen Vuhan’daki deniz ürünleri gıda pazarı kapatıldı.

“Yeni tip koronavirüs” ve Çin’de ilk ölüm

7 Ocak’ta DSÖ, hastalığın SARS olmadığını fakat “yeni tip bir koronavirüsten” kaynaklandığını açıkladı.

11 Ocak’ta Çin’de hastalıktan ilk ölüm görüldü. Ölen kişi, Vuhan’daki pazardan alışveriş yaparken koronavirüs kaptığı tahmin edilen 61 yaşında bir erkekti.

13 Ocak’ta Çin dışında ilk vaka görüldü. Tayland’da bir kadın hastada Kovid-19 tespit edildi.

“Küresel acil durum”

Virüs, seyahat eden kişiler aracılığıyla birçok ülkeye yayıldı. Hong Kong, Tayvan, Singapur, Güney Kore, Avustralya, Malezya, Vietnam ve Nepal’de Kovid-19 tespit edilen kişiler tedavi altına alındı.

23 Ocak’ta salgının ortaya çıktığı Vuhan kentine tüm ulaşım durduruldu, karantina tedbirleri uygulanmaya başlandı.

24 Ocak’ta Avrupa’da ilk vakalar ortaya çıktı. Fransa’da Çin’den gelen iki kişide ve bir akrabalarında yeni tip koronavirüs tespit edildi.

30 Ocak’ta DSÖ “küresel acil durum” ilan etti.

31 Ocak’ta İngiltere, İtalya ve İspanya’da ilk vakalar görüldü.

2 Şubat’ta Çin dışında ilk kez Filipinler’de bir kişi hayatını kaybetti.

“Kovid-19”

11 Şubat’ta DSÖ, yeni tip koronavirüse 2019 yılında tespit edildiğinden dolayı “Kovid-19” adı verildiğini duyurdu.

Fransa’da yeni tip koronavirüsten hayatını kaybeden kişi, Avrupa kıtasındaki ilk ölüm vakası oldu.

Güney Kore, İran ve İtalya’da salgınlar

22 Şubat’ta Güney Kore’de bir günde 229 vaka görüldü. Ülkenin güneyindeki Daegu kentindeki bir Katolik Hristiyan kilisesinin cemaati içindeki yayılmanın salgında rolü olduğu belirlendi.

26 Şubat’ta Güney Amerika kıtasında ilk vaka Brezilya’da, İtalya’dan seyahatten dönen bir iş adamında görüldü.

Suudi Arabistan umre ziyaretlerini durdurdu

27 Şubat’ta Suudi Arabistan, Kovid-19 nedeniyle umre ziyaretlerini askıya aldı.

28 Şubat’ta DSÖ, Kovid-19 için küresel risk seviyesini “yüksekten” “çok yüksek”e çıkardıklarını duyurdu.

8 Mart’ta İtalya’da salgının yayıldığı Lombardiya Bölgesi ve 14 kent karantinaya alındı.

10 Mart’ta Başbakan Giuseppe Conte ülkede serbest dolaşımı kısıtlayarak kapsamlı karantina tedbirleri ilan etti.

Türkiye’de ilk vaka

11 Mart’ın ilk saatlerinde Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de ilk vakanın görüldüğünü duyurdu.

DSÖ yeni tip koronavirüsü “pandemi” (küresel salgın) ilan etti.

ABD Başkanı Donald Trump, İngiltere haricinde Avrupa’dan gelen tüm yolculara 30 gün süreyle sınırlarını kapattıklarını duyurdu.

12 Mart’ta Türkiye’de ilk ve orta dereceli okullar ile üniversitelerde eğitime ara verildi.

13 Mart’ta ABD’de Başkan Trump, salgın nedeniyle ülke genelinde “ulusal acil durum” ilan etti.

17 Mart’ta Avrupa Birliği (AB), üçüncü ülke vatandaşlarının üye ülkelere ve Schengen bölgesine yapacakları seyahatlere 30 günlük geçici kısıtlama getirdi.

23 Mart’ta İngiltere’de de karantina tedbirleri uygulamaya kondu.

24 Mart’ta Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) 2020 Tokyo Olimpiyatlarının gelecek yıla ertelenmesine karar verdi.

İngiltere Başbakanı hastalığa yakalandı

Aynı gün, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Kovid-19 testinin pozitif çıktığını duyurdu.

3 Nisan’da Türkiye’de 30 büyükşehir ve Zonguldak iline giriş çıkışlar yasaklandı.

Vuhan’daki karantina kaldırıldı

7 Nisan’da Çin’de ilk kez Kovid-19 nedeniyle yeni ölüm yaşanmadığı bildirildi. Aynı gün akşam saatlerinde salgının ortaya çıktığı Vuhan kentinde karantina kaldırıldı.

14 Nisan’da ABD Başkanı Trump DSÖ’nün salgının dünya geneline yayılmasında ciddi sorumluluğunu olduğunu ileri sürerek, örgütün, salgının başında Çin’in beyanlarına itimat ederek dünyayı yanılttığını savundu.

16 Nisan’da Japonya’da aralarında Tokyo ve Osaka’nın bulunduğu 7 bölgede olağanüstü hal ilan edildi.

Remdesivir’in Kovid-19 tedavisinde kullanılmasına onay

1 Mayıs’ta ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), Amerikan Gilead ilaç şirketinin ürettiği “Remdesivir” adlı antiviral ilacın Kovid-19 tedavisinde “acil durum kullanımına” onay verdi.

6 Mayıs’ta Vuhan kentinde okullarda yüz yüze eğitime kısmen yeniden başlandı.

Büyük Buhran’dan bu yana en büyük küresel ekonomik daralma

13 Mayıs’ta BM tarafından yayımlanan Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentiler Raporu’nda küresel ekonominin Kovid-19 salgınının etkisiyle bu yıl yüzde 3,2 daralacağını öngördü. Raporda, ekonomideki küçülmenin 1930’lardaki Büyük Buhran’dan bu yana en keskin daralma olacağına işaret edildi.

16 Mayıs’ta Hindistan’daki vaka sayısı Çin’i geride bıraktı.

Çin’de Kovid-19 salgının ortaya çıktığı Vuhan kentinde vahşi hayvan ticareti vahşi hayvan eti tüketilmesi 5 yıl süreyle yasaklandı.

22 Mayıs’ta Brezilya, ABD’nin ardından en fazla vakanın görüldüğü ülke konumuna geldi.

29 Mayıs’ta ABD Başkanı Trump, ülkesinin DSÖ ile ilişkisini sonlandırdığını açıkladı.

7 Temmuz’da Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun Kovid-19 testi pozitif çıktı.

17 Temmuz’da Hindistan’da vaka sayısı 1 milyonu aştı.

11 Ağustos’ta Rusya Kovid-19 aşısının iki aylık testlerinin ardından kullanımına onay veren ilk ülke oldu.

7 Eylül’de Hindistan 4,2 milyon vaka sayısıyla dünyada en çok vaka görülen ikinci ülke oldu.

29 Eylül’de Kovid-19’un neden olduğu can kaybı 1 milyonu aştı.

3 Kasım’da ABD’de 59. başkanlık seçimlerinde salgın nedeniyle 80 milyona yakın kişi postayla oy kullandı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *