Hindistan Keşmir’de katletmeye devam ediyor!

Hindistan Keşmir’de katletmeye devam ediyor!

Pakistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zahid Hafız Çavdri, Hindistan birliklerinin 3 haftada en az 18 Keşmirliyi öldürdüğünü ve 40’ın üzerindekini yaraladığını bildirdi.

Çavdri, gazetecilere yaptığı açıklamada, son birkaç günde Hint birliklerinin Cammu Keşmir’de 5 masum Keşmirli genci öldürdüğünü belirtti.

Ekim ayının başından 21’ine kadar toplam 18 Keşmirlinin Hint güvenlik kuvvetleri tarafından öldürüldüğünü kaydeden Çavdri, 40’ın üzerinde kişinin de yaralandığını kaydetti.

Öte yandan Çavdri, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in Hindistan’da sivil toplum kuruluşlarına (STK) getirilen kısıtlamalar ve aktivistlerin tutuklanmasına yönelik endişelerine de atıfta bulundu.

20 Ekim’deki yazılı açıklamasında Bachelet, Hindistan’da “Vatandaşlık Yasası”ndaki Müslümanları dışlayan değişikliğe karşı çıkan aktivist ve insan hakları savunucularının özellikle bu yılın başında gerçekleştirdiği kitlesel protestolardan dolayı son günlerde baskı altına alındığını, protestolarla alakalı 1500’den fazla kişinin tutuklandığını kaydetmişti.

Bachelet, yabancı fonları kısıtlayan ve giderek sivil toplumun sesini boğmak için kullanılan muğlak ifadeli yasaların uygulanması da dahil olmak üzere, STK’lerin alanlarının daralmasından endişe duyduğunu dile getirmişti.

Pakistan ve Hindistan, iki ülke arasında 2003’te varılan Ateşkes Anlaşması’nın Keşmir’de sebepsiz yere ihlal edilmesi ve yaşanan can kayıpları nedeniyle birbirlerini suçluyor.

İmran Han’dan, BM Güvenlik Konseyi’ne Keşmir kararlarının uygulanması çağrısı

Radio Pakistan’ın haberine göre, Pakistan Başbakanı İmran Han,  BM’nin 75’inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

Han, Keşmir halkının BM’nin kendi kaderini tayin hakkını kullanma taahhüdünün yerine getirilmesini beklediğini ifade ederek, Hindistan’ın 5 Ağustos 2019’daki “hukuksuz ve tek taraflı” eyleminin ardından durumun daha da kötüye gitmesinin içler acısı olduğunu söyledi.

Uluslararası toplumu ve özellikle de BM Güvenlik Konseyi’ni, konseyin Cammu Keşmirle ilgili kararlarını uygulamak için ahlaki, yasal, siyasi ve diplomatik yetkisini kullanmaya çağıran Han, Hindutva ideolojisi öncülüğünde RSS (Hindu milliyetçisi grupların çatı örgütü Ulusal Gönüllüler Organizasyonu) – BJP (iktidardaki Hindistan Halk Partisi) rejiminin bölgede hareket ve iletişim özgürlüğü üzerinde ciddi kısıtlamalar ve acımasız bir askeri kuşatma uyguladığını söyledi.

Han, Keşmir meselesinin 70 yılı aşkın bir süredir BM’nin gündeminde olduğunu hatırlatarak, buna rağmen söz konusu meselenin çözülmeden kaldığını ve bundan üzüntü duyduğunu kaydetti.

Öte yandan Han, dünyanın yükselen aşırı milliyetçi, popülist, yabancı düşmanı ve İslamofobik eğilimlere şahit olduğuna da işaret etti.

Keşmir sorunu

İngiltere, 1947’de sömürge olarak yönettiği Hindistan’dan çekilirken o dönemde bir prenslik olan Keşmir, bağımsızlıklarını yeni kazanan Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda tercihle karşı karşıya kaldı.

Nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947’de Pakistan’a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.

Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan’ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar 1947’de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999’da savaş çıktı.

Savaşların ardından sağlanan geçici ateşkes sonucunda Cammu Keşmir’in yüzde 45’i Hindistan’ın, yüzde 35’i Pakistan’ın kontrolünde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20’lik bir kısım ise sınırdaş Çin’in hakimiyetine verildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948’den itibaren aldığı kararlarla Keşmir’in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halkoyuyla belirlenmesini öngörüyor.

Hindistan, halk oylamasına karşı tutum benimserken Pakistan, BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.

Öte yandan, Hindistan, 5 Ağustos 2019’da yaptığı anayasa değişikliği ile Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırmış ve bölgeyi merkeze bağlı “Birlik Toprağı” olarak iki ayrı idari birime ayırmıştı.

Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir’de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmıştı.

Sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş ve bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *