Savunma sanayiinde bağımsızlık vurgusu

Savunma sanayiinde bağımsızlık vurgusu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma alanında güçlü ve bağımsız olamayan milletlerin, istikballerine güvenle bakabilmeleri mümkün değildir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tuzla Desan Tersanesi’nde düzenlenen yeni deniz sistemlerinin teslim törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmada, teslim edilecek Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botu, Yeni SAT Botu ile Süratli Devriye Botlarının Türkiye’ye ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hayırlı olmasını dileyerek, bu sistemlerin kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik etti.

“Savunma ve güvenlik, teknolojik bağımsızlık her zamankinden daha kritik hale geldi”

Konuşmasında Türkiye’nin savunma sanayiinde kararlı bir şekilde yoluna devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemde sınırlarımız içinde ve dışında elde ettiğimiz pek çok stratejik başarıda, savunma sanayiinde katettiğimiz mesafenin katkısı bulunuyor. Savunma alanında güçlü ve bağımsız olamayan milletlerin, istikballerine güvenle bakabilmeleri mümkün değildir” dedi.

Millî savunma ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması ile uluslararası alanda caydırıcılık oluşturmada, teknolojik bağımsızlığın, her zamankinden daha kritik hâle geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu anlayışla, insan kaynağından teknoloji üretimine kadar geniş bir yelpazede projelerimizin hayata geçirilmesi hususunda, kamu ve özel sektör hep birlikte çalışıyoruz. Savunma sanayii, duraklamayı kaldırabilecek bir alan değildir. Sürekli daha ileriye gitmek, sürekli daha gelişmişini üretmek mecburiyetindeyiz. Elde ettiğimiz her başarıyı, bir sonraki adımın öncüsü olarak görüyoruz. Kamu ve özel sektör savunma sanayii kuruluşlarımızın bu doğrultuda yürüttükleri her proje, geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlıyor.”

“Böylesine kritik bir jeopolitikte, ancak her alanda güçlü olabilirsek ayakta kalabiliriz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dünyadaki çatışmaların, siyasi krizlerin, çekişmelerin ve gerilimlerin en yoğun yaşandığı coğrafyanın tam da merkezinde yer aldığını ifade ederek, “Böylesine kritik bir jeopolitikte, ancak her alanda güçlü olabilirsek ayakta kalabiliriz. Yıllarca ülkemizin hak ve hukukunun kolayca göz ardı edilebilmesini gerisinde yeterli siyasi, ekonomik ve teknolojik güce sahip olamayışımız vardı. Bugün Doğu Akdeniz’den Ege’ye, Karadeniz’den Balkanlar, Kafkaslar ve Afrika’ya geniş bir coğrafyada kendi politikalarımızı hayata geçirebiliyorsak sebebi yine siyasi, ekonomik ve teknolojik alanda geldiğimiz seviyedir. Ülkemizin bu nüfuzundan ve gücünden rahatsız olanlar Türkiye’yi eskisi gibi istikrarsızlık batağında özelikle orada mahkûm edebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Artık gizlemeye, saklamaya bile gerek duymadıkları bir cüretkârlıkla her türlü askerî, siyasi, ekonomik, sosyal kargaşa, darbe, tuzak yöntemlerini kullanıyorlar” dedi.

“Türkiye’nin tek amacı var; kendisinin ve dostlarının meşru haklarını korumaktır. Yürüttüğümüz mücadelede en büyük güven kaynağımız, Türk Silahlı Kuvvetlerinin üstün teçhizat ve sistemlerle donatılmış olarak sahada yerini almasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayiini dışa bağımlılıktan kurtarmak için verilen emeklerin karşılığını tıpkı bugün olduğu gibi birer birer almaktan memnuniyet duyduklarını söyledi.

Denizaltı kurtarma gemisinin kendi alanında önemli bir proje olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye, dünyada kendi savaş gemisini tasarlayıp üretebilen 10 ülkeden biridir. Ayrıca envanterde bulunan birçok deniz aracımız günün şartlarına uygun olarak son teknolojiler eklenerek modernize edildi. İnşa edilen ve modernize edilen deniz araçlarımızın silah, radar, muhabere ve elektronik sistemleri yerli ve millî ürünlerle donatıldı. Millî füzemiz Atmaca’yı da gemilerimize entegre ederek, platform üretimi yanında kritik silah ve sensörlerin yerlileştirilmesinde de önemli aşama kaydettik. Tüm bu aşamaların tamamlanmasıyla donanmamız dosta güven ve düşmana korku salan duruşunu daha da güçlendirmiştir.”

“Savunma sanayiinde bir üst aşamaya artık geçmemiz gerekiyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaybedecek tek bir anımızın olmadığı bilinciyle çalışıyor, üretiyor, mücadele ediyoruz. Şimdi çok daha büyük projeler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Donanmamıza ilk defa katılacak 5 büyük projeyi 5 yıl içerisinde hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu yılsonunda test ve eğitim gemimiz Ufuk’u hizmete alacağız. Önümüzdeki yıl çok maksatlı amfibi hücum gemimiz Anadolu denizlerimizde göreve çıkacak. Gemi inşaat sektörü burada. Buradan sesleniyorum, diyorum ki, Anadolu’yu inşa ettik, gelin bir de artık şöyle bir, iki veya daha fazla uçak gemisi de inşa edelim. Herhâlde yaparız değil mi? Çünkü denizlerde bu caydırıcılığa ihtiyacımız var. Sadece Anadolu yetmez, bu adımı da atmamız lazım” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedeflerine ilişkin bilgi verirken de şunları söyledi: “İHA, SİHA, TİHA yanında insansız ve otonom deniz araçlarının da dâhil olduğu kara, hava ve deniz unsurlarımızın müşterek görev icra edeceği bir seviyeye ulaşmaktır. Bunun için denizaltıdan uçak gemilerine kadar tüm muharip deniz platformlarını ileri teknolojiye sahip yerli ve millî silah ve sensör sistemleriyle birlikte geliştiriyoruz. Savunma sanayinde takip eden değil takip edilen, tüketen değil üreten, yeniye öncülük eden bir üst aşamaya artık geçmemiz gerekiyor.”

Savunma Sanayii Başkanlığında yürütülün tüm projelerde yer alan Deniz Kuvvetlerini, diğer kurumları, üniversiteleri, özel sektörleri, KOBİ’leri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki dönemlerde bu kurumlarımızdan beklentimiz yerli tasarım, inşa ve yerli katkı konusunda askerî gemi inşa sanayimizi çok daha ileriye taşıyacak bir strateji oluşturmalarıdır. Bugüne kadar pek çok başarılarına şahit olduğumuz kurumlarımızın ve özel sektörümüzün bunu da layıkıyla yerine getireceklerine inanıyorum” şeklinde konuştu.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *