“İnsanla İslam arasında engel olmaktan bir an evvel çıkalım”

“İnsanla İslam arasında engel olmaktan bir an evvel çıkalım”

Yeni Mesaj’dan Aziz Karaca, “Yıllardan beridir yaptığımız gibi lütfen; “dış güçler, dış mihraklar” kolaycılığına yaslanıp da suçu üzerimizden atmaya çalışmayalım.” diye yazdı.

İslam alemi ile insanlık alemi arasında, Müslümanların kendi yaptıkları hatalar, ihmat ve tembellikten ötürü, bir perde gibi durduğunu belirtiyor, Yeni Mesaj gazetesi yazarlarından Aziz Karaca.

“İnsanla İslam’ın arasına girenler” başlıklı yazısında Karaca, “Tüm insanlık âlemine ulaşmak gibi, onların hepsi ile konuşmak gibi, İslam’ın evrensel mesajını herkese ulaştırmak gibi bir vazifemiz varken, bilgisizliğimizden, beceriksizliğimizden, ihmal ve tembelliğimizden ötürü insanlık âlemi ile yüce İslam arasına ne yazık ki perde oluyoruz.” dedi.

Bunun nedenini, “Bütün bir dünya 21. yüzyıla çok kötü başladı, bunun sebebi ise İslam âleminin çok daha kötü başlamış olmasıdır.” ifadesini kullanan Aziz Karaca şöyle devam etti:

Yıllardan beridir yaptığımız gibi lütfen; “dış güçler, dış mihraklar” kolaycılığına yaslanıp da suçu üzerimizden atmaya çalışmayalım.

“Dış güçler, dış mihraklar” İslam âlemine tuzaklar kurarken, oyunlar tertiplerken suçludur da bütün bu oyunlara gelen, bütün bu tuzaklara düşen, düşmeye teşne olan Müslümanlar suçlu değil midir?

Kaç asırdan beridir tuzaklara düşmek bizim işimiz, oyunlara gelmek bizim işimiz, nesillerimizi ve kaynaklarımızı küresel tefecilere ve işgalcilere kaptırmak nerdeyse bizim görevimiz olmuş, yazık değil mi, ayıp değil mi?

İslam âlemi basiretini hangi dağda bıraktı, firasetini hangi vadide kaybetti, cesaretini hangi çöle gömdü?

Beline kadar çamura saplanmış olanların, çamurda debelenen diğer insanları kurtardığı, çekip çıkardığı asla görülmemiştir.

Bugünün dünyasında sekiz milyara yaklaşan insanlık âlemi hava kadar, su kadar ve ekmek kadar muhtaç olduğu evrensel İslam’ın mesajını dört gözle, hasretle beklerken, İslam’ı temsil kabiliyetinden fersah fersah uzak vadilerde şuursuzca dolaşan Müslümanlar, hem kendilerini ateşe atmaktalar hem de insanlık âleminin kurtuluş umutlarını söndürmektedirler.

İyi insan projesi olan yüce İslam’a zaman içerisinde, tarih içerisinde çeşitli tuzaklar kurulmuş, çoğu kasıtlı yorumlar yapılmış ve asla yaşanamaz bir hayat biçimine sokulmuş ve insanlığın İslam’dan uzaklaşmasına zemin hazırlanmıştır.

Daha sonra gelen nesiller de akıl ve bilimin ışığında, tarih boyunca kurulan tuzakları bozmaları gerekirken ne yazık ki yüce İslam’a yapılan yamaları da dinin aslından zannederek, öylece sahiplenerek nesilden nesile aktarma yanlışına düşmüşlerdir.

Bilerek ya da bilmeyerek, belki yaşadıkları çağın sınırlı bilgileri ile evrensel ilkeleri yanlış yorumlayarak, ilgisiz ve alakasız fetvalar üreterek İslam’ın geniş caddesini dar sokaklara dönüştürenlerin vebali bir ise, sonraki çağlar içinde bu yanlışları devam ettirenlerin veballeri belki bindir, belki on bindir.

21. yüzyılın ilk çeyreğini tamamlamak üzere olduğumuz şu zaman diliminde söz konusu yanlışları, insanlığı İslam’dan uzaklaştıran fetvaları ve uygulamaları hala devam ettirmek ise cinayet üstüne cinayettir.

Çalışalım, çabalayalım da insanla İslam arasında engel olmaktan bir an evvel çıkalım.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *