BM İnsan Hakları Konseyi’ne üye 22 ülke, Çin’in, Sincan Uygur Bölgesi’ndeki Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan bir mektup imzaladı.
BM Cenevre Ofisi’nde devam eden İnsan Hakları Konseyi’nin 41. oturumunun son haftasında bazı Batılı ülkeler, Çin’in Doğu Türkistan politikalarını protesto eden bir mektup kaleme aldı.
Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, Japonya, İngiltere, Fransa, Almanya, İsveç, Letonya, Litvanya, Estonya, Danimarka, Norveç, Kuzey İrlanda, Hollanda, İzlanda, Lüksemburg, İspanya, Avusturya, İrlanda, Belçika ve İsviçre’nin de bulunduğu toplam 22 ülke büyükelçisi tarafından imzalanan 8 Temmuz tarihli mektup, BM İnsan Hakları Konseyi Başkanı Coly Seck ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’e hitaben yazıldı.
Mektupta, Çin’den, Sincan Uygur Bölgesi’ndeki “kitlesel keyfi tutuklamalara” son vermesi ve Bachelet de dahil BM İnsan Hakları uzmanlarının bölgeye tam erişimine izin verilmesi çağrısında bulunuldu.
Sincan Uygur Bölgesi’nde özellikle Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıkları hedef alan devasa toplama kamplarındaki geniş çaplı gözaltılar, yaygın izleme, gözetleme ve diğer kısıtlamalardan endişe duyulduğu dile getirilen mektupta şu ifadelere yer verildi:
“Çin’i, kendi ulusal yasalarına uymaya, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeye, Sincan ve Çin genelinde din ve inanç özgürlükleri de dahil olmak üzere insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı göstermeye çağırıyoruz. Çin’i, ayrıca, Sincan’da, Uygur Türkleri ve diğer Müslüman topluluklara mensup azınlıkları keyfi gözaltılardan, serbest dolaşım haklarını kısıtlamaktan kaçınmaya davet ediyoruz.”
Mektubun bağlayıcılığı yok
22 ülke ayrıca, BM İnsan Hakları Konseyi’ne çağrıda bulunarak mektubun Konseyin 41. oturumuna “bir belge” olarak kayıtlara geçirilmesi ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin web sitesinde yayımlanması çağrısını yaptı.
Öte yandan, çoğunluğunu Konseyin Avrupalı üyelerin imzaladığı mektubun bağlayıcılığı bulunmuyor. Bununla beraber, Konsey üyesi ülkeler ilk defa Çin’e karşı böylesine bir hamlede bulundu.
Ayrıca, imzası olan hiçbir ülkenin Konsey’de mektubun sözcülüğünü yapmaktan kaçınması, basınla paylaşmaması ve mektubun karar tasarısına dönüştürülmemesi dikkat çekiyor.
Diplomatik kaynaklar, batılı ülkelerin Çin ile aralarındaki ticari kaygılarından dolayı mektubu özellikle “karar tasarısına çevirip konseyin oylarına sunmaktan imtina ettiği” görüşünü dile getiriyor.
Çin’den yanıt
Bu arada, Çin’in BM Cenevre Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Şü Çın, 22 ülkenin yazdığı mektuba tepki gösterdi.
Büyükelçi Sü, bugün konseyde mektuba yönelik cevap hakkını kullandığı konuşmasında, 22 ülkeyi “Batılı ülkelerden oluşan küçük bir grup” olarak nitelendirdi ve mektubun “siyasi motivasyonla” yazıldığını öne sürdü.
Sü, “Bu suçlamaları kategorik olarak reddediyoruz.” dedi.
Türkiye, Konsey’e üye değil
Türkiye’nin üye olmadığı 47 üyeli BM İnsan Hakları Konseyi’nin 41. oturumu yarın sona erecek.
ABD ise “İsrail’e karşı kronik bir önyargısı oldu” iddiasıyla Konsey’den geçen yıl çekilme kararı almıştı.
Çin, uluslararası kamuoyunda “toplama kampları” şeklinde adlandırılan yerlerin “mesleki eğitim merkezi” olduğunu ve buralarda tuttuğu kişileri “aşırıcı fikirlerden arındırarak topluma kazandırmayı” hedeflediğini iddia ediyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi. Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *