İslami camia içerisinde birçoklarının yaşadığı davranış bozukluğuna dikkat çeken Muammer Bilgiç, attığı tweetlerle tepkisini böyle dile getirdi:

– 30 yıl önceydi. alnı secdeli abilerimizi, ablalarımızı statükoya karşı sanıyordum. 10 yıl geçmeden gördüm ki, pek azı müstesna, çoğunun karşı olduğu statüko değil chp ve alkolmüş. paradan ve güçten yanalar, ırkçılar, haksızlıklara değil kendilerine yapılan haksızlıklara karşılar.

– okuduğumuz, daha doğrusu inandığımızı söylediğimiz kitap aynı kitap. (okuyup okumadığınızı, anlamak için okuyup okumadığınızı bilmiyoruz, kimin neye inandığını insan gerçekte bilemez.) kitap bize kimden gelirse gelsin zulme ve haksızlığa karşı durmayı öğretirken size ne öğretti?

– ne acayip kutsallarınız var, hiçbiri kitap’ta geçmiyor. ne ilginç bir ahlâkınız var, kendiniz için istediğinizi başkaları için istemiyorsunuz. ne tuhaf bir inancınız var, soru sorulunca celalleniyorsunuz. merak ediyorum, sizin inandığınız elçiler kime-neye karşı mücadele ettiler?

– on üç milyar iki yüz milyon yıl geçti deniyor. insanın saltanatı kaç gün? haz alan yerleriniz ve kibriniz mi sizi tanrı olmaya teşvik ediyor? kayıp imam, beklenilen mehdi, örümcek adam, he-man, batman, süperman siz misiniz? bir siz cüneyt arkın, geri kalan herkes mi erol taş?

– ne kadar da çok “komünizmle mücadele derneği” seversiniz? komünizmle mücadele aşkınız kadar kula kulluğa da karşı mısınız? sultana hakkı söyleyen yanlarınız var mı? kisra’nın, kayser’in saraylarını elinizin tersiyle ittiniz mi? ah niye bir kapitalistin hidayet hikayesi yoktur?

– hangi yoksulun dirisini sevdiniz, ölüsüne ağıtlar yakıyorsunuz? hangi markasız gömleği giydiniz, yusuf’un üç gömleğini anlatıyorsunuz? hangi yalın ayakla aynı tavaya ekmek bandınız, tevazuda en iyi oyuncu ödülünü alıyorsunuz? “bu dünya kimseye karl marx” mı itikadınızı zedeliyor?

– kimse incinmesin, biz incinir, içimize atarız: düşer, düşer, düşer, dibi yoktur, incinmenin.

– amentü billahi ve kefertü bittağut.