Caminando Fronteras’ın “Ölü sınırında yaşam” adıyla basınla paylaştığı raporda, Akdeniz’deki düzensiz göçmen dramının, bilinenden çok daha büyük boyutta olduğuna vurgu yapıldı.

Raporda, son 16 ayda, Akdeniz’in batısındaki İspanya-Fas arasındaki bölgede, düzensiz göçmenleri taşıyan 70 bot veya teknenin battığı, kayıp 1020 düzensiz göçmenden sadece 204’ünün cesedine ulaşıldığı ifade edildi.

Öldükleri tahmin edilen diğer 816 düzensiz göçmenin akıbetinin bilinmediği kaydedildi.

Konuya ilişkin görüşlerini paylaşan, İspanyol sivil toplum kuruluşunun aktivistlerinden Helena Maleno, bulunan düzensiz göçmen cesetlerinin bir çocuğunun kimliklerinin tespit edilemediğini ve isimsiz olarak, Fas, İspanya, Cezayir gibi Akdeniz ülkelerinde gömüldüklerini söyledi.

Maleno, cesetlerden kimliği tespit edilen düzensiz göçmenlerin ise hiçbir yakınına ulaşılamadığından ya morglarda bekletildiğini ya da isimsiz mezarların yanına gömüldüklerini aktardı.

Düzensiz göçmenlerle ilgili mevcut politikaların, bu insanları “ölüme terk ettiği” eleştirisinde bulunan Maleno, “Sahil güvenlik ekiplerine tanınan yetkiler, düzensiz göçmenlerden daha çok teknik bir sorun yaşayan yatları kurtarmak için. Oysa siyasi irade gösterilirse bu hayatlar kurtarılabilir.” dedi.

Avrupa’ya gelirken Akdeniz’de yakınlarını kaybederek büyük trajedi yaşayan düzensiz göçmenlere yeterli psikolojik desteğin verilmemesinin “utanç verici” olduğunun altını çizen Maleno, “Düzensiz göçmenlere karşı kurumsal bir ırkçılık yapılması normalleştiriliyor.” diye konuştu.

Diğer yandan raporda, Akdeniz’de batan botlardan sağ olarak kurtulan düzensiz göçmenlerin yaşadıkları acının “asla unutulmadığı” ifade edildi.