Elif Şafak üzerinden ‘muhafazakarlara’ sert eleştiri

Elif Şafak üzerinden ‘muhafazakarlara’ sert eleştiri

“Baba ve Piç” isimli kitaba eleştiri ile başlayan yazısında Sabiha Doğan, Elif Şafak’ı ve diğer kitabı Mahrem’i popüler hale getirenlerin ‘muhafazakar’ erkekler olduğunu belirtti.

Milat gazetesi yazarı Sabiha Doğan, “İsmi “Baba ve Piç” olan kitaptan ne bekliyorduk?” başlıklı yazısında, kısa bir süre önce, kitaplardaki pedofili vakası üzerine başlayan tartışmayı tekrar gündeme getirdi. Hızlı başlayan tartışmanın neden bir anda sönüp gittiğine dikkat çeken Doğan, Elif Şafak’ın Mahrem kitabını da hatırlattı ve “Elif Şafak bayraktarlığını yapan muhafazakar camia erkeklerine” sert eleştiriler yöneltti. Yazısının sonunu ise iki soru bağladı: Bunun nedeni, modernizmle bir hemhal olma hissiyatı mıdır yoksa bilinçaltına yerleşmiş bir kompleks midir?

Şöyle yazıyor Sabiha Doğan:

Bizde gündemin bu denli hızlı, değişken ve duygusal olması elbette kötü de işin içinde iyilik ve güzellik var mıdır bilemem! Her hafta, öncelikle sosyal medyaya bomba gibi düşen bir haber ekseninde hızlı ve heyecanlı bir şekilde yazılıp çizilmeler, abuk sabuk yorumlar, ayarsız kritikler de eklendi mi o konu artık gündemdeki miadını doldurmuş oluyor. Hemen ardından yeni bir konu piyasaya düşer aynı iştiyakla karşılanıp uğurlanır!

Adı hepimizin malumu bir roman içindeki detaylı pedofili anlatısı üzerinden bir anda patlak veren tepki, kısa süre sonra bünyesine yeni birkaç kitabı da alarak köpürdü köpürdü sonra da aynı hızla söndü ve bitti…

Bunda siyaset merkezli bir toplum olmamızın etkisi var mıdır yoksa Orta Doğu insanının fevrilik ve rahatlık/koyuverme hali mi kendini gösterir veya diğer sebepler nedir, tartışılır. Sebep ne/neler olursa olsun bizde başladığımız işi bitirememe, heyecanla başlattığımız süreci yarı yolda bırakma ya da takip etmeme, toplumsal bir bulaşıcı hastalık gibidir.

Bu mezkur kitap üzerinden de bir anda başlayan tepkiler araya Elif Şafak kitabının girmesiyle yapay bir alev aldı, sonra da sönüp silinip gitti…

Aslında işte tam bu noktada ülkemizde edebiyat ve edebiyat eserleri üzerine anlamlı ve anatomik bir tartışma başlatmak, bunun üzerine ciddi çalışmalar yapmak gerekirdi. Akademik çalışmalarla desteklenecek süreç, analizlerle pekiştirilebilirdi ancak popülerin peşinde koşan toplumumuzda maalesef böyle bir gelişme yaşanmadı.

Edebiyat eserlerinin içeriğinin kısa bir süre de olsa tartışmaya açılması, Bayan Şafak’ın “Mahrem” kitabının da benzer ifadeler içerdiği sosyal medyada Mars yeniden keşfedilmiş gibi yazıldı ve ardından yokluğa mahkum edildi.

İşin bu kısmında beni şaşırtan iki durum oldu. Birincisi, yıllardır Elif Şafak bayraktarlığını yapan muhafazakar camia erkeklerinin söz konusu kitaba verdiği tepkiydi. İkincisi de yıllardır onlarca baskı yapan, peynir ekmek gibi satan bu kitabın içindeki sıkıntılı betimlemelerin ancak bu şekilde gündeme gelmesiydi!

Bu kitabın daha doğrusu bu yazarın muhafazakar camia okurları üzerinden yükseldiğini hatırlayınca hayret etmemek mümkün mü?

Tamam, o dönem tüm sektörlerde hakim unsurun FETÖ olduğunu düşünürsek bu yazarı popüler kılmanızı, eserlerini okumanızı anlıyorum da hiçbir muhafazakar erkeğin kitaplardaki bu sıkıntılı ifadelere tepki vermemesi normal miydi?

Piyasada estirilen Elif Şafak rüzgarına hepimiz kapıldık, eserlerini okuduk da bugün “eser sorunlu” diye ünleyen ağabeyler dün neden bu eserlerin içeriğine ilişkin tek bir cümle sarf etmediler?

Elif Şafak’ın tek sorunlu kitabı bu da değildi üstelik! Baba ve Piç kitabında da ensest, okurun dimağına gayet olağan, süreç sonucu bir vaka gibi titizlikle işlenmiştir. Bilmem kaç on binlerce baskı yapan bu kitabı/kitapları tabiri caizse aşk ile okuyan muhafazakar ağabeyler bu sırada eleştiri oklarını mahallenin kadınlarına göndermekte beis görmüyorlardı!

Bunu yaparken modern bir kadını mahallede misafir etmenin zafer sarhoşluğu mu yaşıyorlardı yoksa bunun üzerinden modernizmle bir hemhal olma hissiyatını mı? Bilinçaltlarına yerleşmiş kompleksten bu tür terapilerle kurtulma girişimleri midir veya kendilerini bu destek üzerinden onaylatma mı acaba…

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *