Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Habertürk’te Veyis Ateş’in programına katıldı. Türkiye’nin güncel meseleleri üzerine soruları yanıtlayan Bakan Gül, programın girişinde kendi gençlik dönemleri ve ailesi hakkında da bilgi verdi.
8 kardeş olduklarını anlatan Abdülhamit Gül, İlahiyat’ta okuyan en büyük ağabeyinin kendileri üzerindeki etkisinden ve kendisini rol model aldıklarından söz etti. O dönemde entelektüel bir ortama sahip olduklarını anlatan Gül, her türlü derginin kitabevine geldiğini söyledi. İktibas’tan da söz eden Abdülhamit Gül’e, sunucu Veyis Ateş, o zaman ki beklentilerinin gerçekleşip gerçekleşmediğini sordu.
O kısa diyalogta şunlar konuşuldu:
ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL- Evet, ağabeyim bizim için çok önemli bir rol modeldi. Burası bizim muhtemelen kitap evi vardı…
VEYİS ATEŞ- Nesini modelliyordunuz?
ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL- Bir defa üniversiteyi kazanmış Bursa’da. Yazıp çizerdi o dönemin dergi ve gazetelerinde. Sürekli bizim kitabevine gelirdi işte Yeni Devir, Milli Gazete, o dönemin bütün İktibas Dergisi ve diğer tüm dergiler, yayınlar gelir, kitapların içerisinde büyürdük. Sonra bu okuyan birisi üniversiteyi kazanıyor. Bir rol model oluyor. Üniversiteden geliyor, geldiği zaman herkese imzalı kitaplar getirirdi. Büyük şehri anlatır; işte böyle çalışmalar yapıyoruz, böyle okul okuyoruz, üniversite okuyacağız, öğretmen olacağız, idealizm ve tüm bu güzellikler.
Onun arkadaşları, bizim üst dönem lisedeki arkadaşlar, çok güzel bir rol modellik oluyor. Hepimiz, işte biz de dersimize çalışacağız, çok iyi yerler kazanacağız ve çok iyi mesleklerle bu ülkeye, bu memlekete döneceğiz hizmet edeceğiz şeyi böyle bir rol model olarak hep zihnimizde canlanan bir tabloydu.
VEYİS ATEŞ- Siz bu dergi isimlerini sıralayınca benim de aklıma şöyle bir şey geldi aynı kuşağın insanları olarak. İklim, İktibas, İslam, Kadın ve Aile; bu dergilerle beslenen bir kuşak oldu ve gün gelecek iktidar olacak, bunu İslamcılık falan tartışması açmak için söylemiyorum. O zamanlarda okuduğunuz, abiniz üzerinden modellediğiniz, idealini kurduğunuz, hayal ettiğiniz, sonra siyasetle tanışıp bugün ülkenin Adalet Bakanlığını yapan bir isim olarak, evet biz o zamanlarda idealize ettiğimiz toplum veya iş-işleyişin yakınındayız, böyle bir şeyi hayal ediyorduk, tahayyülümüz buydu ve iyi işler oldu…
ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL- Çok iyi işler oldu, elbette hayal bile edemeyeceğimiz, Türkiye’nin, ülkemizin gelişmesi, kalkınması, büyümesi anlamında çok önemli başarılar elde edildi, yani hayaller gerçekleşti. Ama bu hayat ya da yapılacaklar olmuş-bitmiş şeyler değil. Elbette hem süreklilik, hem de yenilenme, değişimi artırarak sürdürmek gerekir. Bu nedenle, yani eğer biz böyle bir şey hayal ediyorduk, dünya, daha çok dünya zaten, bu dünya bozuk, bu dünyanın değişmesi lazım, batsın bu dünya, adil bir dünya olmalı. İnsanlar dilinden, dininden, kimliğinden dolayı ötelenmemeli. Biz çok dayak yedik, biz iktidara geldiğimizde kimse dayak yemeyecek, dayak atanların eline biz işte engel olacağız. Bu bizim genel metaforumuz, idealimizdi. Bu konuda önemli aşamalar Türkiye’de özgürlüklerin genişlemesi anlamında, Türkiye’nin büyümesi anlamında çok büyük gelişmeler oldu. Ama hem dünyada, hem Türkiye’de daha yapılması gereken, atılması gereken çok adımlar var ve onu da elbette yapma sorumluluğundayız.
1 Comment
Ş. Hüseyinoğlu
16 Ocak 2019, 10:46Bu haberi okuyunca şöyle bir espiri yapıyım dedim: İktibas dergi olarak iktidarda ve fakat fikriyat olarak muhalefette 🙂 Üstelik bu muhalefet bazılarınınki gibi sistem içi bir düzeyde değil. Elhamdulillah temelden, akidevi, sistemik bir muhalefet.
REPLY