Mehmet Şevket Eygi, bugün Milli Gazete’deki köşesinde Diyanet İşleri Başkan’na hitaben 4 maddelik, mektup mahiyetinde bir yazı kaleme aldı.
Mektubunun bir maddesinde ezanın daha güzel olması için desibel düşüklüğü öneren Eygi, bir başka maddede ise, kendisine gönderdiği fotoğraflardaki gibi sedef mobilyalar yaptırmak isterse bunları nerede yaptırabileceğini tarif etti. Bir maddede ise, dünyada kullanılan sarık ve cübbelerden örnek fotoğraflar göndereceğini, bu alanda da Türkiye’nin liderliği almasını önerirken, şu anki cübbeleri beğenmediğini belirten Şevket Eygi’nin işte o ilginç önerileri:
Selam ve ihtiramdan sonra:
1.Bugün (19 Kasım 2018) Sultanahmet Cami-i şerifinde öğle Ezanı okunurken (o ulu mâbede bakan banyo penceremden) akıllı telefonla ses şiddetini ölçtürttüm, 100 desibel çıktı. Şeyh Zafir el-Medenî hankahındaki kahvaltıda, hoparlörlerin sesini 80 desibele indirttik, bu mesele halloldu buyurmuştunuz… Aşırı açılan hoparlörlerin Ezan-ı Muhammediye zarar ve eza verdiğini bütün akl-ı selim sahipleri kabul ve itiraf ediyor. Maalesef bazı kimseler, hoparlörlerden akustik ilmine ve tekniğine göre okunsun, yüksek ses Ezanı bozuyor diyenleri Ezan düşmanlığı ile suçluyor. Yüksek ses, kulak sağlığına da zarar veriyor. Arz olunur. (İşbu ihbarım bir şikâyet mahiyetinde olmayıp Ezan-ı Muhammedî’nin daha güzel ve daha tesirli okunması iyi niyet ve arzusuyla kaleme alınmıştır.)
2.Rusya Federasyonu baş müftülerinden TalgatTacüddin Efendi hazretlerinin ofisini gösteren dört fotoğrafı zat-ı âlinize posta ile gönderiyor ve bu resimlerdeki sedef masa ve sandalyeleri dikkatinize sunuyorum. Ramazanda Kitap Fuarında görüştüğümüzde, kendinize güzel ve sanatlı bir makam odası tanzim etmek istediğinizden bahs buyurmuştunuz. Gönderdiğim fotoğraflardaki gibi sedef mobilyalar yaptırmak isterseniz, mütekaid imamlardan Hilmi Emekli hocanın Kâğıthane Hasbahçe’deki atölyesinde yaptırtabilir, bu suretle hem Hilmi hocayı taltif, hem de sedefkârlık sanatını teşvik etmiş olursunuz. Bunların İstanbul sedef sanatına uygun eserler olmaları mütemennadır. Zat-ı âlinizin ofisinin dünyanın en zevkli, en güzel, en sanatlı bürosu olmasını candan arzu ederim. Hilmi hoca, sedefkârlık sanatının zirvesine yükselmiş, Türkiyenin ve Diyanet camiasının medar-ı iftiharı, kültür hizmetkârı bir sanatkârdır.
3.Diyanet Başkanlığının islamî sanatları, bu arada sedefkârlık sanatını somut ve etkili şekilde desteklemesini bekler ve ümid ederim. Bu konuda şimdiye kadar hayli yazı kaleme almış bulunmaktayım. Hilmi hocanın atölyesinde sedefkârlık kursları açılsa, bunlara istidatlı gençler ve yeterli sayıda din görevlisi alınsa (bir iki derse girecek sonra terk edecek maymun iştahlılar alınmasa) ve profesyonel sanatkâr olarak yetiştirilse ne iyi olur.
4.Vakit bulursam, size dünyadaki büyük müftülerin, şeyhülislamların, reisülulemanın sarık ve cüppeleri hakkında da bazı resimler göndereceğim. Bu konuda da Türkiyenin dünya birincisi olmasını pek haklı olarak istemekteyim. Mevcut cüppeleri beğenmediğimi açıklamama izin vermenizi istirham ederim.
Selam ve hürmetlerimle.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *