Bu ne ilktir

Ne de son

Sürecek mücadele

İnsanlık durdukça

Sürecek her dem

Yeni de başlamadı hem

Şeytan ve kabil

Fir’avn ve nemrut

Karun ve bel’am

Azgınlar ve tağut

Batıldan umdular umut

Avanesi oldular şeytanın

Bazen de kendisi şeytanın

Hakk’ın

Nurunu söndürmek için

Heva ve heveslerini

İlahlaştırmak için

Meşru olana karşı

Duvarlar örmek için

Yılmak yok

Dönmek yok

Umutsuzluk yok

İman en büyük imkân

Unutmak yok

Nice zemheriler

Nice şeytanlıklar

Ne zorbalıklar

Ne dünyevî imkânlar

Ne mekânlar

Ne fırsatlar

Çeldiriciler caydırıcılar

Dikilecek karşımıza

Sunulacak önümüze

Tersiyle ve düzüyle

İteceğiz elimizin

Dolu başaklar gibi

Boynumuz eğri olacak belki

Ama asla eğilmeyeceğiz

Hakk’a ram olacak

Tağutu inkâr edeceğiz

Zor şartlarda

Ve zemherilerde

Kardelenler gibi

Direnen başaklar gibi

Yeniden dirileceğiz

Solanlarımız olacak belki

Donanlarımız

Boş başak gibi

Dik duranlarımız(!)

Hem dik hem alçak

Sürünenlerimiz

Aslını unutan

Sırtını davasına

Yüzünü dünyaya dönen

Alçak dünyaya öykünen

Dinine yüksünen

Yükünden küsen

Kemiyetle değil ki bu iş

Bu dava büyük

Bu dava öksüz

Bu dava garip

Ne döndürücüye bakacak

Ne dönene takılacağız

Hedef büyük

Yol uzun

Yük ağır

Klavuzumuz Kur’an

Rehberimiz resul

Biz işimize bakacağız