Avusturya’da ‘yasak’ sadece Müslümanlara

Avusturya’da ‘yasak’ sadece Müslümanlara

Geçen hafta mecliste kabul edilen başörtüsü yasağının sadece Müslüman kız çocuklarını kapsamasına karşılık, Yahudi ve Sihizm’e mensup çocuklara uygulanmaması tepki çekti.

Avusturya’da geçen çarşamba günü ulusal mecliste kabul edilen ilkokul çocuklarının başörtüsü takmalarını yasaklayan yasanın Yahudi ve Sihizm inancına mensup çocukların kullandığı kipa ve patka gibi dini kıyafetleri kapsamaması, Müslümanlara yönelik açık bir ayrımcılık olarak değerlendiriliyor.

Avusturya’da Müslüman, yabancı ve mülteci karşıtlığını zirveye taşıyan aşırı sağ koalisyonunun son icraatlarından başörtüsü yasağını değerlendiren uzmanlar, yasa metninde, “ilkokullarda başın tamamının örtünmesi yasaklanmıştır” ifadesiyle Müslüman kız çocuklarının hedef alındığına dikkati çekerek, yasanın anayasanın eşitlik ve din özgürlüğü ilkelerini ihlal ettiği görüşünü paylaşıyor.

Başörtüsü yasağı, İslam’ın 1912’den beri resmi din olarak kabul edildiği, 700 bini aşkın mensubuyla Avusturya’nın üçüncü büyük dini grubu olan Müslümanların devlet eliyle ayrımcılığa maruz bırakılmasının en somut göstergesi olarak kabul ediliyor.

Hükümet, İslam dininin temel ögelerinden başörtüsünü, çocukları olumsuz yönde etkileyen baskı unsuru olarak tanımlarken, hemen hemen her okulda bulunan Hristiyanlığın en önemli sembollerinden haçın tartışmaya açılamayacağını savunuyor.

Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen’in onayının ardından yasalaşma sürecini tamamlayarak yürürlüğe girecek başörtüsü yasağını ihlal eden aileler, 440 avro (yaklaşık 3 bin Türk Lirası) para veya iki haftaya kadar hapis cezasına çarptırılabilecek.

“Yalnız başörtüsünün yasaklanması ciddi bir ayrımcılık”

Eğitimde Ayrımcılık Karşıtı Eşitlik Derneği (IDB) Başkanı Dr. Sonia Zaafrani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mecliste kabul edilen yasanın kipa ve patka gibi dini sembolleri dışarıda tutarak yalnız başörtüsüne yönelik olmasının ciddi bir ayrımcılık olduğunu ifade etti.

Zaafrani, başörtüsü yasağının ne çocuk hakları ne de insan haklarıyla uyuştuğunun altını çizerek, “IDB olarak yaklaşık 3 yıldır Avusturya eğitim sisteminde Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin noksansız bir şekilde uygulanması için çağrılarda bulunuyoruz ancak hükümet bu yasayla çok farklı bir yola meyletti. Hükümet yasanın içine ayrımcılık enjekte etti ki bu büyük bir insan hakları ihlalidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 29. maddesinin okullarda hem öğrencilerin hem de eğitmenlerin din özgürlüğünü garanti altına aldığına dikkati çeken Zaafrani, çeşitli dinlere ait sembol ve kıyafetlerin dini yaşamın bir parçası olduğunu, otoritenin bu alanda baskıcı bir tutum sergilememesi gerektiğini söyledi.

Zaafrani, “Bu yasak, gönüllü olarak başörtüsü takan çocukların din özgürlüğü hakkını ihlal ediyor. Aynı zamanda çocukların eğitim hayatı ve eşit koşullarda eğitim alma imkanını olumsuz etkileyeceği gibi dışlanma ve marjinalleşmeye yol açarak, ayrımcılığı teşvik ediyor.” şeklinde konuştu.

Kurumlarının yaklaşık 3 yıldır ayrımcılığın olmadığı bir eğitim sistemi için mücadele verdiğini anlatan Zaafrani, hükümetin bu ayrımcı ve çocuk haklarıyla çelişen yasayı hayata geçirmemesi çağrısında bulundu.

İslam Cemaati Başkanı Vural: ‘Avusturya demokrasisi adına kara bir gün’

Avusturya İslam Cemaati Başkanı (AİC) Ümit Vural da başörtüsü yasağının mecliste kabul edilmesini “Avusturya demokrasisi adına kara bir gün” olarak nitelendirdi.

Vural, çıkartılan yasalarla Müslümanlara yönelik ayrımcılığın sürdürüldüğünü belirterek, “Başörtüsü yasağı, Müslüman kızların ve ebeveynlerinin temel haklarını yadsımaktadır.” ifadesini kullandı.

“İlkokullardaki başörtüsü yasağı, Müslüman kızların ayrıştırılmasına ve ayrımcılığa uğramasına yol açıyor.” şeklinde konuşan Vural, yasaya ilişkin konuşmaların yapıldığı meclis genel kurulunda aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisinin (FPÖ) öğretmenlere yönelik de başörtüsü yasağı getirilmesi çağrısında bulunduğuna dikkati çekti.

Vural, söz konusu yasanın yalnız başörtüsünü yasakladığını dile getirerek, diğer dini cemaatlerin devletin vesayetinde bağımsız olarak özgürce karar aldıklarının altını çizdi.

Yasanın anayasa hükmünde bir madde olarak meclisten geçmediğini ve birçok temel hakla çeliştiğini yineleyen Vural, AİC olarak yasayı anayasa mahkemesine taşıyacaklarını sözlerine ekledi.

Avusturya ulusal meclisinde geçen çarşamba günü görüşülen başörtüsü yasağı, Avusturya Halk Partisi (ÖVP), FPÖ ve Liste Jetzt oluşumundan iki milletvekilinin oylarıyla kabul edilmişti.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *