Aydınlık gazetesinden bir ayrılık daha

Aydınlık gazetesinden bir ayrılık daha

Aydınlık gazetesi bir yazarıyla daha yolları ayırdı. Bugün yayınlanan yazısında istifa kararı aldığını bildiren Sabahattin Önkibar, Perinçek’le yaşadığı İmamoğlu” tartışmasından sonra bu kararı aldı. Bir süre önce de ‘Türk Kışı’ başlıklı yazısından dolayı Rıza Zelyut’un yazılarına son verilmişti.

Aydınlık yazarı Önkibar istifa etti

Doğu Perinçek’in, İmamoğlu için bir Amerikan projesi olduğunu söylemesi nedeniyle yaşanan polemiğin ardından, Aydınlık yazarı Sabahattin Önkibar istifa etti. Geçtiğimiz günlerde AK Parti’yi eleştirdiği yazısı nedeniyle köşesine son verilen Rıza Zelyut’un ardından dün gazeteden ikinci kopuş yaşandı.

Önkibar ile Perinçek arasında yaşanan İmamoğlu tartışması Önkibar’ın istifası ile sonuçlandı. Perinçek tarafından Erdoğan’a ‘örtülü destek’ verildiğini belirterek, Perinçek’in Binali Yıldırım’ı ziyaret etmesini eleştiren Önkibar, “İstifa ediyorum çünkü” başlıklı o yazısında şu ifadelerle istifasını duyurdu:

Tam 10 yıl önceydi. Ulusal Kanal Genel Müdürü Turan Özlü aramıştı: “Sabahattin Bey Ulusal Kanal’da program ve yorum yapmanızı istiyoruz.”

Dönem Ergenekon tezgahı ile vatanseverlerin avlandığı yıllardı ve öncelikli hedef Ulusal Kanal’dı. Buna rağmen programımın içeriğine müdahale edilmemesi kaydıyla yapılan teklifi kabul ettim.

Bir süre sonra günlük yayına geçen Aydınlık gazetesi için Ferit İlsever’den davet aldım.

NİYE Mİ AYRILIYORUM?

Ve bugün ayrılık zamanı.

Niye ayrılık diye sorarsanız cevabım şudur:

Ben Aydınlık gazetesi ile Ulusal Kanal’a emperyal bir proje olan siyasal İslamcı AKP iktidarı ve onun türevleri olan dinci cemaatlerle mücadele etmek için gelmiştim.

Yıllarca bunu çok iyi yaptık lakin bir süredir Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal’da iktidarı desteğe yorumlanacak yayınlar gözlemliyorum.

Keza, beka ticareti yapan iktidara dolaylı destekler söz konusu.

Dahası, 2014 seçimlerinde Aydınlık gazetesi tarafından “Aslanlı Yolun Adayı” olarak desteklenen Mansur Yavaş’ın, 31 Mart seçimlerinde manşetlerle infaz edilmesine şaşkınlığım var.

Aynı şekilde yine 31 Mart seçiminin arefesinde AKP İstanbul Adayı Binali Yıldırım’ın, Doğu Perinçek tarafından ziyaret edilmesini hiç anlamlandıramadım.

TAYYİP Mİ, İMAMOĞLU MU?

Dün devleti FETÖ’ye teslim edip, PKK’ya operasyonu yasaklayanlar, bugün milli ve kurtarıcı ama milletin milyonlarca oy alarak lider olarak tescil gören Ekrem İmamoğlu gayrı milli öyle mi?

Doğu Perinçek’in “Amerikancı” deyip hücum ettiği Ekrem İmamoğlu, Doğu Perinçek’in vekili olarak Şule Perinçek’i ABD’ye götüren Türk-Amerikan Dernekleri (ATAA) tarafından bile selamlanmadı. Söyleyin bu Ekrem İmamoğlu nasıl Amerikancı?

Dün de yazdım ben Ekrem İmamoğlu’nun fedaisi ve avukatı değilim. Sadece ülkem için çıkış yolu arayan yurtsever bir gazeteciyim.

Kişiliğine ve mücadelesine büyük saygım olan Sayın Perinçek cevaplamalıdır, Tayyip’le Türkiye kurtulabilir mi?

YURTSEVERLİKTE BERABERİZ

Bu mümkün değilse, milletin hür idaresi ile önerdiği Ekrem İmamoğlu gibi isimleri peşin hükümlerle yaftalamak Türkiye’yi lider olarak seçeneksiz bırakmak ve dolaylı olarak Tayyip’e hizmet etmek olmuyor mu?

Hülasa bu ve benzeri bazı konularda ayrılığımız derinleştiği için Aydınlık’da yazı yazmam ve Ulusal Kanal’a program yapmam artık mümkün görülmüyor.

Ancak şunu ısrarla belirtmek isterim.

Son tahlilde yani büyük resimde Sayın Doğu Perinçek ile arkadaşları büyük ve gerçek vatanseverlerdir ki bunun kanıtı her dönem hapse girmeleri ve her şartta ısrarla Türkiye demeleridir.

Ermeni iddialarına karşı büyük mücadeleden, FETÖ ihaneti ile boğuşmasına kadar bu ülkeye tarihe geçecek önemli katkılar sunmuşlardır.

Bizim Doğu Bey ve arkadaşları ile ayrılığımız siyasi metot farklılığıdır. Yurtseverlikte bir ve beraberiz.

Aydınlık’ın güzel ve yiğit okurlarına selam olsun!

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *