Türkiye-Sudan ilişkilerini AA muhabirine değerlendiren Neziroğlu, iki ülke halkı arasında tarihten gelen bir kader birlikteliği ve güçlü bir muhabbet olduğuna dikkati çekti.

Sultan Ali Dinar ve Sudanlı Musa gibi ortak kahramanlar ile Sudan’da çok sayıda Türk kökenli aile bulunduğu bilgisini paylaşan Neziroğlu, aynı şekilde Türkiye’de de Sudan kökenli ailelerin yaşadığını belirtti.

‘Ortak kelimelerimiz, yemeklerimiz ve geleneklerimiz var’

Neziroğlu, “Ortak kelimelerimiz, yemeklerimiz ve geleneklerimiz var. Türkler ve Sudanlılar uzun yıllardır birbirlerini görmeyen iki kardeş gibidir. Şimdi hızlı bir şekilde ayrı kalınan yılları telafi ediyoruz.” dedi.

Türkiye’nin neredeyse her şehrinde, her üniversitesinde Sudanlı öğrenciler olduğunu vurgulayan Neziroğlu, “Onlar, Türk toplumu ile kaynaşıyor, Sudan gelenek ve göreneklerini Türkiye’ye tanıtıyorlar, iki ülke arasındaki dostluğu daha da ileriye taşıyorlar.” diye konuştu.

Neziroğlu, Türkiye’nin Sudan’da son derece açık bir politika izlediğine ve Sudan halkının ekonomik ve siyasi istikrarını önemsediğine dikkati çekerek “Sudan halkı, Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a büyük bir muhabbet besliyor ve bunu her vesileyle dile getiriyor.” dedi.

İki ülke ticaret hacminde artış var

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, bütün ülke ekonomileri üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen önceki yıla nazaran geçen yıl iki ülke ticaret hacminde önemli bir artış olduğuna değinen Neziroğlu, “2019 yılıyla karşılaştırıldığında 2020 yılında Türkiye’nin Sudan’a ihracatı yüzde 23, Sudan’ın Türkiye’ye ihracatı da yüzde 28 arttı ve toplam ticaret hacmi 480 milyon dolar olarak gerçekleşti.” ifadesini kullandı.

Büyükelçi Neziroğlu, “Türkiye Afrika’daki ilk ve tek banka şubesini Hartum’da açtı. Sudan’da iş insanlarımız için önemli fırsatlar var.” diye konuştu.

Sudanlı iş insanlarının Türk ürünlerinin kalitesinden, fiyatından ve servis hizmetinden memnun olduğunu dile getiren Neziroğlu, salgının etkisinin kalkmasıyla ticaretin çok daha ileriye gideceğine yönelik inancını dile getirdi.

Neziroğlu, Türk şirketlerinin Sudan’a ilgisinin hep devam ettiğini ve Türkiye’nin Sudan’da farklı sektörlerde önemli işler yaptığını, ülkenin iki büyük şehrinin elektriğinin Türk şirketleri tarafından üretildiğini anlattı.

“Türk şirketleri, Sudan’a modern mezbahaneler yaptı ve Sudan artık canlı hayvan değil işlenmiş et ihraç etmeye ve hayvancılık alanında daha fazla gelir elde etmeye başladı.” diyen Neziroğlu, Türk sivil toplum kuruluşlarının Sudan’da son derece aktif olduğunu, özellikle ramazan ayında yardım faaliyetlerinde ciddi bir artış olduğunu kaydetti.

Neziroğlu, Sudan halkının kardeş Türk halkına teşekkür ve selamlarını iletti.

30 yıllık el Beşir dönemi askeri darbe ile sona ermişti

Sudan’da 19 Aralık 2018’de hayat pahalılığı nedeniyle başlayan gösterilerin ülke genelinde rejim karşıtlığına dönüşmesi üzerine Ordunun 11 Nisan 2019’daki müdahalesiyle 30 yıllık Ömer el-Beşir dönemi sona ermişti. Beşir ve döneminin üst düzey 27 ismi, 1989’da seçimle göreve gelmiş ilk sivil hükümete darbe tertiplemek ve Anayasa’yı ihlal suçlamasıyla 21 Temmuz 2020’de hakim karşısına çıkarılmıştı.

Geçiş hükümetiyle Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) örgütü arasında 2020 yılının Ağustos ayında yapılan barış görüşmeleri çerçevesinde ülkede laiklik ilkesinin benimsenmesi kararı alınmıştı.

Askeri darbenin ardından başlayan geçiş döneminin ikinci hükümeti ise 2021 yılı Şubat ayında Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Başbakan Abdullah Hamduk’un huzurunda yemin ederek görevine başlamıştı. Orgeneral Burhan, kabine üyelerine demokrasiye geçişin sağlanması için tüm kamu kurumlarıyla uyum ve birlik içerisinde çalışma çağrısı yapmıştı.

Mart ayında Egemenlik Konseyi’nden yapılan yazılı açıklamada ise Orgeneral Burhan, federal bölgesel hükümet sisteminin kurulmasıyla ilgili 2021 tarihli 6 numaralı anayasa kararnamesi çıkarmıştı.