TÜİK verilerine göre tek kişilik hanelerin sayısı bir yılda 400 bin arttı. 2020’de evlenme sayısı da boşanma sayısı da geriledi. Yalnız yaşayan her 100 kişiden 12’si yoksulluk sınırı altında.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020’ye ait aile istatistiklerini açıkladı. Buna göre Türkiye’de 2008 yılında 4 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğü, 2020’de 3,30 kişiye düştü.
Ki bu veriler, 2019’da açıklanan, bir kadının doğurabileceği ortalama çocuk sayısının yaklaşık 20 yıl sonra 2 çocuk altına düşmesini doğrular nitelikte.
“İstatistiklerle Aile, 2020” raporuna göre en kalabalık aileler (ortalama 5,75 kişi) Şanlıurfa’da. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu il ise 2,61 kişi ile Çanakkale.
Bir yılda 400 bin kişi daha yalnız yaşamaya başladı
Raporda öne çıkan başlıklardan biri de yalnız yaşayan insanlar.
Yalnız yaşayan fertlerden oluşan “tek kişilik hanehalkı oranı”, 2006’da yüzde 6, 2014’te yüzde 13,9 ve 2019’da yüzde 16,9’du. Bu, 2020’de yüzde 17,9’a yükseldi.
Toplamda 4 milyon 404 bin 997 kişi yalnız yaşıyor. Bu sayı, 2019’da 4 milyon 62 bin 576’ydı.
Tek kişilik hanehalkının oranının en yüksek olduğu il, yüzde 28,7 ile Gümüşhane. Gümüşhane’yi Tunceli ve Giresun izliyor. Bu oranın en düşük olduğu ile ise (yüzde 10,2) Diyarbakır.
Yalnız ebeveynlerin sayısı da arttı
Sadece eşlerden, eşler ve çocuklardan veya tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan “tek kişilik hanelerin” sayısı ise 16 milyonun üzerine çıktı. Bu sayı, 2019’da 15,6 milyondu.
Tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan aile sayısı 2 milyon 209 bin 271’den, 2020’de 2 milyon 381 bin 124’e yükseldi.
Tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu üç il: Bingöl, Adana ve Malatya
Evlenme sayısı 20 yılın en düşük seviyesinde
2019’da 156 bin 587 olan boşanma sayısı, 2020’de 135 bin 22’ye geriledi. Bu sayı, 100 bin üzerine ilk kez 2009’da çıkmıştı.
2020’de 487 bin 270 olan evlenme sayısı, verinin tutulmaya başladığı 2001’den bu yana en düşük seviye.
Yalnız yaşayan her 100 kişiden 12’si yoksulluk sınırı altında
“İstatistiklerle Aile, 2020” raporu altında açıklanan, 2019’a ait gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre:
– Tek kişilik hanehalklarının yüzde 12,3’ü,
– Çekirdek ailelerin yüzde 20,3’ü,
– Geniş ailelerin ise yüzde 27,7’si yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Verinin tutulmaya başlandığı 2011 yılı ile karşılaştırırsak:
– Çekirdek ailelerin yüzde 20,5’i
– Geniş ailelerin ise yüzde 32,3’ü yoksulluk sınırının altında yaşıyordu.
Yükseköğretim mezunlarının yüzde 41,7’si ne istihdamda ne eğitimde
TÜİK verilerine göre 2020 yılında, 15-24 yaş arası 11,7 milyon gencin, 3 milyon 317 bini ne istihdamda ne de eğitimdeydi. Bu sayı bir önceki sene 3 milyon 39 bin, 2014’te 2 milyon 914 bindi.
15-24 yaş grubundaki genç nüfusun bitirdiği eğitim düzeyine bakarsak: Lise mezunu 1 milyon 156 bin, yükseköğretim mezunu 543 bin genç ne istihdamda ne eğitimde.
Yükseköğretim mezunları arasında “Ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı” yüzde 41,7. Bu oran “istihdamda ya da eğitimde olmayan ve okur-yazar olmayan” gençlerin yüzde 81,3’lük oranından sonra en yüksek ikinci grup.
Yani, 1 milyon 302 bin yükseköğretim mezunun yarıya yakını işsiz ve eğitimde değil. Bu oran, 2014’te yüzde 27,7’ydi.
Her 100 çocuktan 14’ünün ailesinde çalışan kimse yok
Çalışanı olmayan hanehalklarında yaşayan çocuk nüfusunun toplam çocuk nüfusa oranı, verinin tutulmaya başlandığı 2004’te yüzde 13,8’di. Geçen 16 yılda bu oran arttı.
TÜİK’e göre 2020’de her 100 çocuktan 14,4’ünün ailesinde çalışan kimse yok.
Bu oran en yüksek seviyesine, küresel krizin yaşandığı 2009’da (yüzde 16,6) çıktı. En düşük oran ise yüzde 9,4 ile 2017’de kaydedildi.
(Independent Türkçe)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *