Bir insanın değil, bir milletin değil, bir kıtanın değil çok daha fazlasının tarihten silinmesine giden yolu açan paradigmanın nitelikli tenkidi ne zaman belirecek… Zira vakit daralıyor…
Ersin Ertuğrul Satan
İnsan ırkının ve tüm yaşam formlarının geleceğinin tehdit altına girdiğini gözlerimizle göreceğimiz bir yüzyıla girdik… Elbette bu akşamdan sabaha gerçekleşmedi. Bir sürecin içerisinde bu gerçekleşti, gerçekleşmeye devam ediyor. Ve ileride ne gibi sonuçlarla karşılaşılacağını anlatan mebzul miktarda yayın, yayım da var…
Tüm bunlar yokmuş gibi davranan, modern ya da gelenekçi mağaralarında, mahallelerinde yaşamayı marifet bilen “nitelikli” azınlıklar ve olan bitenin hiçbirinden haberli olmadan sabah-akşam mesasini sürdüren, aldığı kıt maaşla ay sonunu nasıl getiririm sorusunun mucizevi cevabını arayan çoğunluklar hayatını sürdürüyor. Ha bir de geçim derdi gibi bir canavarla boğuşmayan tüketimin zirvelerini gören, tek derdi olan hazlarını (ev, araba, moda, seyahat, pahalı hobiler…) tatmin ederken halktan biri gibi görünme ikiyüzlülüğünü gösteren yine bir azınlık aynı hayatı sürdürüyor.
Gemi nicedir su almakta… Lakin insanın kat ettiği teknik, bilimsel gelişmeler aynı zamanda aklî, felsefî, hissi anlamda da geliştiği varsayımini hatalı olarak besledi. Ta ki girdiğimiz yeni yüzyılda karşılaştığımız şok etkisi yaratan işgaller, yağmalar, katliamlar ve Neo sömürü türleri ile yüzyüze gelene kadar. Önümüzdeki yüzyıla kalmadan çok daha büyük felaketlerin yaşanacağı ise ittifak konusu… Bu konuda en spesifik örnekleri görmek isteyenler bilim kurgu filmlerine göz atabilir. O halde modern dünyanın felaketi biriktirdiği, geleneksel dünyanın da sadra şifa olamadigi gerçeğinden hareketle üçüncü bir yol aranmalı… Bu birçok siyasi, ekonomik, felsefî, teolojik tartışmadan daha hayatî ve pratik önem taşımaktadır.
Bu hayatî önemin aciliyetini sosyal ve tabiat bozulmaları, patlamaları, felaketleri haber vermektedir. Akıl sahipleri bunu görmeli, tüm tarihsel ve modern yersiz tartışmaları rafa kaldırıp bugünü ve geleceği kurtaracak, kuracak perspektifler geliştirmeli…
Kaybedecek vakit azaltmakta..
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *