Manisa Polisevi’nde, milletvekilleri, iş insanları, hayırseverler, muhtarlar ve STK temsilcileriyle bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2023 eğitim vizyonu kapsamında illere ziyaretler gerçekleştirerek, sahadaki paydaşlarla görüşüp istişare yaptıklarını belirtti.

Demokrasiyle taçlandırmak!

Selçuk, eğitimi, ekonomi ve demokrasiyle buluşturmayı hedefleyen bir bakış açısına sahip olduklarına işaret ederek, eğitimi kapalı ortamlarda ve sınıflarda yapılan bir faaliyet olarak değil üreten, ekonomik bir girişim olarak gördüklerini, tüm bu hususları da demokrasiyle taçlandırmak istediklerini vurguladı.

Zamanın ruhuyla yeniden yorumlamak

Eğitimin Türkiye’nin milli ödevi olduğunu savunan Selçuk, şöyle konuştu: “Gelecek için bir eğitim vizyonu oluşturmak istiyoruz. Mevcut eğitim sistemini zamanın ruhuyla yeniden yorumlamak gerekiyor. Eğitimde pek çok başarılı adımlar atıldı. 2003’te Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı iken ‘keşke elimizde şu imkanlar da olsa’ dediğimiz her şeye bugün sahibiz. ‘Eğitim sistemimiz kötüydü, şimdi biz çok güzel işler yapıyoruz’ demek doğru değil. Geçmişte emeği geçen herkese şükran borçluyuz. Geçmişle kavga ederek, eskiden yapılanları gerekli gereksiz eleştirmememiz gerekiyor.”

2040’ta bambaşka bir dünya olacak

Dünyada yaşanan gelişmelerin eğitimin yönünü bambaşka bir yöne çevirdiğine değinen Selçuk, 2040’a gelindiğinde kendilerini hiç karşılaşılmadık bir kırılmanın kendilerini beklediğini çünkü bambaşka bir dünya geldiğini kaydetti.

Bakan Selçuk, şöyle devam etti: “Bugün okula başlayan çocuklar dahil dünyadaki herkesin bu tarihlerde büyük bir tıkanma yaşayacağını düşünüyorum. Çünkü o tarihlerde bugünkü işlerin yüzde 70’ini robotların yapacağı öngörülüyor. İnsanlara yazılım yüklenecek bir yönteme gidiyoruz. Yani dijital olanın fiziksel ve biyolojik olanla bir bedende buluşacağını biliyoruz. Dünyanın gittiği yeri iyi sorgulamamız gerekiyor.”

İdeoloji pompalanacak bir araç değil!

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, eğitimin, çocuklara kendi dünya görüşlerimizi pompalayacağımız bir araç olmadığına işaret etti.

Sınav üzerine kurulu sistemin düzenlenmesi gerektiğini belirten Selçuk, “Sınav sistemimizi düzenleyemezsek, önümüzde büyük problemler var. Çocuklarımızın hayatını, çocukluğunu, ergenliğini bir sınav üzerine yazıyoruz. Eğer okullarımız arasındaki imkan ve öğrenme kabiliyeti farkını azaltmazsak, sınavın baskısı azalmaz. Sınav baskısının azalması için okullar arasındaki farkı azaltmamız gerek. Sınav sistemi ezber üzerine kuruldu. Bugün sınav sonuna kadar bazı şeyleri unutmayan öğrenciler unutmadığı için başarılı oluyorlar. Eğer bu çocuklar belirli terbiye sisteminde geçemiyorlarsa bütün bu sınav baskısında dolayı düğün, cenaze, bayram, misafir bilmez bir gençliğe doğru gidiyorsa biz bunu çözmek zorundayız.” değerlendirmesini yaptı.

Çıtamız küresel rekabet

Dünyayla yarışmak istediklerini bunun için çıtanın küresel rekabet olması gerektiğini anlatan Selçuk, “Bu noktada eğitime dünya standartları getirilmeli.” ifadesini kullandı.

Eğitimin merkezinde öğretmenler olduğunu hatırlatan Selçuk, “Asıl olan öğretmendir, öğretmene yatırım yapmaktır. Bu yüzden merkezde öğretmen var, onu güçlendirmemiz itibarına itibar katmamız lazım. Tüm bunlar inşallah bu süreç içerisinde meslek kanunlarını yaparak, bazı özlük haklarını iyileştirerek yapabiliriz. Hepsini planladık, anlaşmalarını protokolleri imzaladık, sektörlerle çalışmaları yaptık. Ve iş başladı tekerlek dönüyor ve büyük bir ivme ile dönecek.” diye konuştu.