TGRT Haber’de, aldığı kulis bilgilerini aktaran Fatih Atik şunları söyledi:

Can güvenliğinden ve muhtemel tepkilerden dolayı Öcalan’ın İmralı’da kalması konusunda mutabakat sağlandı. Süreç bir yıl önce başlamış. İmralı ile görüşmeleri yapanlar sadece DEM Partililer değil. Çok öncesinde giden isimler var. Bunlar Kandil ve örgütün Avrupa kanadıyla temastaydı.

Öcalan’ın mesajları Kandil’e iletildi. Öcalan bir aksilik olmazsa en geç şubat ortasında yazılı metin paylaşarak silahların susması için bölücü terör örgütüne çağrı yapacak. Bu kapsamda genel af değil Öcalan dâhil 25 yıl yatmış tüm hükümlülerin şartları iyileştirilecek. Sağlık durumları gözetilerek ev hapsi ya da serbest kalma ihtimalleri değerlendirilecek. DEM’lilerle görüşen muhalefetin genel izlenimi ‘Bu kez sonuç almaya çok yakın bir noktaya gelindiği’ yönünde.

Süreçte ikinci aşama

Türkiye gazetesinin aktardığına göre, Türkiye’de terörün bitmesi ve örgütün lağvedilmesi için başlatılan yeni süreçte ikinci aşamaya geçiliyor. Öcalan’la yapılan ilk görüşmeden sonra siyasi parti turlarını tamamlayan DEM heyeti; İmralı’ya ikinci ziyarete hazırlanırken, bu görüşmede siyasi partilerle yapılan görüşmelerin çıktıları değerlendirilecek.

DEM kanadından İmralı ile ikinci görüşmenin 15 Ocak’ta yapılabileceğine dair değerlendirmeler gelmesine rağmen, bu konuda henüz kesin bir tarih belirlenmedi. Ancak hükûmet kanadı da sürecin uzatılmasını istemiyor. Eğer bir çağrı yapılacaksa, ikinci veya üçüncü görüşmede Öcalan’ın gerekli adımı atması konusunda kararlılık bulunuyor. Bu süreçte ‘pazarlık’ anlamına gelen hiçbir gelişme de olmayacak.

İkinci veya üçüncü görüşmeden sonra Öcalan’ın Kandil’le birlikte örgütün Suriye’deki ve Avrupa’daki uzantılarına da çağrı yapacağı ifade ediliyor. Bu çağrılarda Öcalan’ın ‘özerklik veya federasyon’ gibi bir talebi olmadığını, örgütün de bu taleplerinden vazgeçmesini ve silahlı mücadeleye son vermelerini isteyeceği belirtiliyor.

Kulislerde bu çağrının hangi yöntemle yapılacağına yönelik değerlendirmeler de gündeme geliyor. Öcalan’ın el yazısı ile bir metin kaleme alabileceği yüksek ihtimal olarak görülürken, devletin izniyle sesli-görüntülü bir çağrı yapabileceği üzerinde de duruluyor. DEM Parti heyetinin siyasi partilerle yaptığı görüşmelerde de Öcalan’ın kendisiyle ilgili veya Suriye’de özerk bir bölge oluşturulmasına yönelik hiçbir talebinin olmadığını ilettikleri belirtiliyor.

Suriye’de başlayan yeni dönemle birlikte, hükûmet kanadında da Suriye’deki terör örgütü yöneticilerinin Suriye dışına çıkarılmaları konusunda ABD ve Suriye yönetimi ile görüşmeler yapılıyor. Suriye’deki örgüt yöneticilerinin listesini elinde tutan Türkiye’nin, ülke dışına çıkması gereken örgüt yöneticilerinin listesini Suriye yönetimine de verdiği ifade ediliyor. Öcalan’dan gelecek çağrılarla eş zamanlı olarak bu örgüt yöneticilerinin yeni Suriye yönetimi tarafından ülke dışına çıkışlarına izin verilmesi bekleniyor. Örgütün diğer üyelerinin ise silahlarını bırakarak Suriye’deki yeni yönetime entegre olmalarının önü açılacak.