Siyonist rejimin Filistin topraklarında kuruluşunu sağlayan İngiltere, Aksa Tufanı başladığından bu yana da İsrail’e aktif destek sağlıyor. 7 Ekim 2023’ten 2024 haziran ayına kadar çoğu Akrotiri Hava Üssü’nden olmak üzere İsrail’e 60 uçak gönderdi.
Kıbrıs adasında “egemen üs” statüsündeki iki İngiliz üssünün, bölgedeki çatışma ve operasyon durumlarında hem İngiltere hem de farklı Batılı ülkeler tarafından benzer amaçla kullanıldığı iddia edilirken, İngiltere bu iddiaları reddederek üslerin “askeri olmayan yapısı” bulunduğunu savunuyor.
“Batı’nın İsrail’e silah desteği” başlıklı dosya haberin dokuzuncu bölümünde AA muhabiri, Kıbrıs adasındaki İngiliz üslerinin İsrail’e destek amaçlı kullanılmasıyla ilişkili iddiaları derledi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), “geleneksel politikası gereği” İsrail’e tatbikatlar için hava sahasını kullanma izni verse de bu durum aktif çatışmalarda geçerliliğini kaybediyor. Adadaki İngiliz üsleri için ise aynı durum geçerli değil.
Bu üslerin İsrail’le askeri işbirliği yaptığı öne sürülüyor. Üslerin İsrail’in Gazze’yi bombalamasını desteklemede, uluslararası bir askeri merkez haline geldiği iddia ediliyor.
Yüksek gizlilikte faaliyetler yürütüldüğü iddia ediliyor
Akrotiri (Ağrotur) ve Dhekelia (Dikelya) üsleri, İngiltere’nin bağımsız toprağı kabul ediliyor.
Bu üslerin İngiltere’nin Doğu Akdeniz’de “kalıcı askeri varlık bulundurmasını sağlamasının” yanı sıra yüksek gizlilikte askeri ve istihbarat faaliyetleri yürütmesine de olanak tanıdığı öne sürülüyor.
İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait Akrotiri Hava Üssü, İngiltere’nin küresel bağlantılarında askeri uçak ve iletişim tesisleri açısından önemli bir konumda yer alıyor. Kraliyet Hava Kuvvetlerinin 84. Filosu, Akrotiri’de konumlanmış durumda. Dhekelia’da da piyade taburu, mühendis filosu, çeşitli lojistik birimler ve İngiliz sivillerden oluşan 1500 kişinin üstünde bir nüfus bulunuyor. İki üs de çeşitli askeri ve insani operasyonlar için kullanılıyor.
Akrotiri ve Dhekelia üsleri
Askeri ve istihbarat kurumlarının çalışmalarına ilişkin araştırma haberleri yapan İngiliz Declassified UK’ye göre üsler, geniş bir İngiliz ve ABD istihbarat tesisi ağına ev sahipliği yapıyor.
Kıbrıs adasının İngiliz üslerine sahip olmasının sıra NATO için de stratejik önem taşıdığı öne sürülüyor. Özellikle NATO İletişim İstasyonu olarak kullanılan adanın, NATO’nun Orta Doğu ve Kuzey Afrika konusunda istihbarat ve askeri varlığını kontrol etmesini sağladığı iddia ediliyor.
İngiltere, iki üs bölgesinde kalıcı 2 bin 490 personele sahip. Ekim 2023’te İsrail’in Gazze’ye saldırısının başlamasının ardından İngiltere’nin ilave 500 kişi yolladığı ve adadaki İngiliz personel sayısının böylece 3 bine yaklaştığı tahmin ediliyor. Takviye birliklerle İngiltere’nin adada konuşlandırdığı askeri personel sayısının 2 bin 717 ve sivil sayısının 273 olduğu öne sürülüyor.
Akrotiri’den İsrail’e giden İngiliz uçakları
İngiltere, 7 Ekim 2023’ten hazirana kadar İsrail’e 60 uçak gönderdi ve bunların çoğu Akrotiri Hava Üssü’nden kalktı. Uçaklarda ne tür malzemelerin olduğuna ya da amaçlarına dair detaylar açıklanmadı.
Declassified UK haberinde, bu uçuşlardan 26’sının Akrotiri’den İsrail’in başkenti Tel Aviv’e giden askeri nakliye aracı olduğu iddia edildi. 6 Ağustos 2023’e kadar geri gidildiğinde, kayıtlarda İngiltere’nin Akrotiri’den Tel Aviv’e doğru bu tür uçuşlarının olmadığı görülüyor.
İngiliz ordusu, “ölümcül” nitelikte olabilecek bir askeri yardım göndermediklerini ve uçakların İngiltere’nin İsrail’deki diplomatik etkileşimini desteklemek için gönderildiğini öne sürüyor.
Ayrıca İngiliz ordusunun Aralık 2023’ten bu yana 200 gözetleme görevi yürüttüğü de iddialar arasında. Bu görevlerin özellikle Gazze’de bulunan esirlerin yerini tespit edilebilmesi için yapıldığı ileri sürülüyor. Bu kapsamda İngiliz casus uçaklarının Gazze’yi 1000 saat görüntülediği iddia ediliyor.
İngiltere iddiaları reddediyor
İngiltere ise üslerin insani amaçlarla kullanıldığını belirtiyor. İngiltere Savunma Bakanlığı, Euronews kanalına yaptığı açıklamada, üslerde insani faaliyetler yürütüldüğünü, Gazze’de yardıma ihtiyacı olanlara destek sağlandığını savundu.
Üslerin “askeri olmayan karakteri” vurgulanan açıklamada, adadaki İngiliz kuvvetlerinin insani yardım ve kurtarma faaliyetlerini desteklemede önemli rol oynadığı, insani deniz yolu üzerinde çalıştıkları ifade edildi.
İsrail’e silahsız uçaklarla sağlanan istihbaratın, yalnızca esirlerin yerini tespit etmek için olduğu belirtildi.
Beyrut’a da uçak gönderildi
İsrail’in Gazze’ye saldırılarının başlamasından bu yana İngiltere’nin Beyrut’a da 80 askeri nakliye uçağı gönderdiği ifade ediliyor. Tüm uçuşların Akrotiri’den yapıldığı ve özellikle nisanda uçuş sayısının arttığı belirtiliyor.
Ayrıca, İngiltere’nin Yemen’deki Husilere saldırılarda da bu üsleri kullandığı öne sürülüyor. Bu üslerin İsrail’in Gazze ve Lübnan’ın güneyine saldırılarında İsrail’i silahlandırmak için kullanıldığı da iddialar arasında.
Rum kesiminde üslere tepki
İngiliz üslerine Gazze’ye saldırılarda iddia edilen rolüne tepki gösterenler bulunuyor.
GKRY’de yürütülen “United for Palestine” başlıklı kampanyanın üyesi Athina Kariati, AA muhabirine, İngiltere’ye ait üslerin İngiliz “sömürgeciliğinden” kalan unsurlar olduğunu belirtti.
Kariati, İngiliz üslerinin Gazze’deki “soykırıma” destek için kullanıldığını öğrendiklerinden sonra bu üslere karşı harekete geçmeye karar verdiklerini söyledi.
Filistin’e destek için harekete geçilmesi gerektiğini, birçok farklı kurum ve kuruluşunun bu anlamda bir araya geldiğini söyleyen Kariati, soykırıma karşı yürütülen kampanyanın aynı zamanda “GKRY’nin İsrail’i ve faaliyetleriyle soykırımı destekleyerek oynadığı rolü de kınamak istediklerini” dile getirdi.
Kariati, “İngiliz üslerinin varlığı, aslında Orta Doğu ülkelerine ya da nerede bir savaş varsa oraya saldırabilmek için bir emperyalizm aracı.” ifadesini kullandı.
Bu üslerin mühimmat, bomba, ekipman ve hatta personel olmak üzere askeri yardım nakliyesi için kullanıldığına işaret eden Kariati, “Bu üsler hem İngiltere hem de ABD tarafından kullanılıyor. İngiliz üsleri artık sadece İngiliz değil. Dhekelia ve Trodos’taki üsler ABD ordusuna destekte birlikte çalışıyor ve ABD ordusunun üs yakınlarında Orta Doğu’daki her şeyle ilgili bilgi toplamak için birkaç istihbarat ofisi bulunuyor.” diye konuştu.
İngiliz üslerine ve “soykırıma” karşı protestolar
Kariati, İngiliz üslerinin İsrail’e destek için kullanılmasına ilişkin bilgileri basından elde ettiklerini anlatarak kampanya gruplarının da yapay zeka ve çeşitli programlarla uçakları araştırmaya çalıştıklarını ancak haberlerin çıkmasıyla bu bilginin doğrulandığını söyledi.
Kampanyanın parçası diğer grup ve kurumlarla Filistin’e destek için protestolar düzenlediklerini aktaran Kariati, Akrotiri’de büyük bir protesto düzenlediklerini ve bunun etki uyandırdığını ifade etti.
Kariati, GKRY halkının İngiliz üsleri hakkında ne düşündüğüne ilişkin, “Önceden üsler çok izoleydi ve bazen var olduklarını unutuyorduk. Ne zaman savaş olsa bunu hatırlıyoruz çünkü her kullanıldıklarında biz de varlıklarını sorguluyoruz.” dedi.
Protestoları sayesinde İngiliz üslerinin varlığı ve gerekli olup olmadığı tartışılmaya başladığını kaydeden Kariati, bilgi ve istihbarat toplandığı belirtilen Trodos’ta da protesto yaptıklarını söyledi.
Kariati, şehirde yaptıkları protestolarla farkındalık oluşturduklarına işaret ederek GKRY’deki İngiliz yabancı misyonları önünde de protesto gösterisi düzenlediklerini aktardı.
İngiliz üslerine ve soykırıma karşı birlik olunması gerektiğini dikkati çeken Kariati, ilk adımlarını attıklarını ve bu tür organizasyonlara devam edeceklerini dile getirdi.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *